Kulağıma gelen haberlere göre öğretmenlerin maaşı ile ilgili bir açıklamada bulunulmuş, şöyle buyrulmuş:
 "Öğretmenlerimiz 20.000 TL üzerinde maaş alıyorlar."

Evet, öğretmenlerimizin birçoğu hatta hepsi diyelim 20.000 TL üzerinde maaş alıyor. Bir kısmı 21.000 TL bir kısmı 22.000 TL bir kısmı 23.000 TL bir kısmı 24.000 TL bir kısmı 25.000 TL bir kısmı 26.000 TL bir kısmı 27.000 TL bir kısmı 28.000 TL bir kısmı 29.000 TL bir kısmı ise 30.000 TL maaşı cebine koyuyor. Yurt dışında görev yapan öğretmenlerimiz de hem yurt içinden TL cinsinden maaş alıyor hem de dolar ya da euro cinsinden maaş alıyor. Yeri gelmişken bunu da terennüm etmek boynumuzun borcudur. Unutmadan şunu da belirtmeliyim ki öğretmenlerimize eşleri çalışmıyorsa aile yardımı ve çocuk yardımı da yapılıyor. Onların örgütlenmesi için teşvik amaçlı sendika ikramiyesi de kendilerine veriliyor. Maaş bordrolarındaki kalemler incelendiğinde neler neler verildiğini saptayabilmemiz mümkündür. Her neyse biz yazımıza bıraktığımız yerden devam edelim.

Bu maaş miktarları öğretmenlerimizin refah seviyesini öyle bir yükseltmiş ki eğitim fakültesi tercih edenlerin sayısında gözle görülür bir artış göze çarpıyor. Öyle ki bu artıştan ötürü ataması yapılmayan birçok öğretmen var. Milyonları buluyor. Yani öğretmenlik mesleğine inanılmaz rağbet söz konusudur. Parası az olmuş olsa bu kadar rağbet olur muydu? Öyle değil mi? Demem odur ki ataması yapılamayan öğretmenlerin, öğretmene sunulan 20.000 TL üzeri maaştan ötürü ilgisini ve dikkatini çekiyor. Nasıl ilgisini çekmesin ki filhakika öğretmenlerimizin yedikleri önlerinde yemedikleri arkalarındadır. Hatta ve hatta bir eli yağda bir eli baldadır. Hatta ve hatta ve hatta öğretmenler odasında birçok öğretmenimiz maaşlarının çok yüksek olduğundan dolayı paralarını nasıl har vurup harman savuracaklarını hesap etmektedirler. Milyonluk yatırımlarıyla göz dolduran uzman öğretmenler ve başöğretmenler, düz öğretmenler tarafından parmakla gösterilmektedir. Uzman ve başöğretmenler, bu bakımdan parmak ısırtmaktadırlar.

Okul bahçelerinde öğretmenlerin ayaklarını yerden kesen araçların son model ve markalı olduğu da görülmektedir. Burada da uzman ve başöğretmenler başı çekmektedir. Düz öğretmenlerin bir kısmının da onlardan geri kalır olmadığı gözlemlenmektedir. Öğretmenlerimizden kiminin Mercedes marka kiminin Audi marka kiminin Ferrari marka araçları olduğunu birtakım sayısal veriler de sübuta erdiriyor. Bu sayısal verilerin bazı güvenlik gerekçeleri sebebiyle açıklamasını burada yapmam mümkün değil. Malumunuzdur ki her şey her yerde söylenmez birtakım şeyler sır kapsamına girebilir. Öğretmenlerimizin maaşları olsun, altlarındaki araçları olsun, sahip oldukları lüks evler olsun sırra kadem basmıştır. Soyuttur, beş duyu ile algılanamayabilir. Bunları yetkili ağızlar dışında kimsecikler bilemez. Mikroskop işlevi gören sır odalarında ancak gözlenebilir. Hatta ve hatta öğretmenlerimiz bile aldıkları maaşları bilemeyebilir, altlarındaki araçların ne olduğunu bilemeyebilir, oturdukları lüks evlerin nasıl bir konfora sahip olduğunu bilemeyebilir. Çünkü bunun için kalp gözü lazımdır. Bu bağlamda yetkili ağızların ifade ettikleri bizim için geçerli olandır. O kimseler ki en üst rütbeye yani tasavvuf tabiriyle fenafillah mertebesine çıkmışlardır.

Netice olarak bu söylediklerimizi lütfen gerçekmiş gibi düşünmeyiniz. İronidir ve hayal ürünüdür. Yani kulağımıza gelen öğretmenlerin maaşının 20.000 TL üzeri olduğuna dair açıklamalar gibi... Acun abimiz gibi yuvarlarsak maaşımız her an 25.000 TL, 30.000 TL de olabilir. Nitekim yukarıda binbir zahmetle bu yuvarlamaları da yaptık. 

Saygılarımla...