Milli eğitim bildiğiniz gibi,
Bir heyecan dalgası yeni Bakan ile başlayıverdi,
Önceki Bakan'ın dediklerini alt etti,
İz bırakmaya heveslendi,
Selefinin izini sildi,
Meselesi milli eğitimin sorunları idi,
Ama bu sorunların üzerine giden ufak tefek değişikliklerdi,
Bilirsiniz tepeden inme değişiklikleri,
Bu değişiklikler bizde yıllardır olageldi,
Bitmek bilmedi,
Öğrenciler bitti tükendi,
Veliler bitti tükendi,
Öğretmenler bitti tükendi,
Taşra ve merkez bürokrasisi bitti tükendi,
Bizdeki değişiklikler bitmek bilmedi,
Halı sağa çevrildi, olmadı,
Halı sola çevrildi, olmadı,
Halı 180 derece çevrildi, yine olmadı,
Halı 360 derece döndürüldü, yine olmadı,
Halının üstüyle, sağıyla, soluyla uğraşıldı, olmadı,
Halının altına bakmak akıl edilmedi,
Çünkü bütün meselelerimiz halının altına süpürülmüş idi,
Halının altı külfet, üstü kolaylık idi,
Her zamanki gibi kolaycılık tercih edildi,
Halının üstünde, sağında ve solunda tepinildi,
Altındaki meseleler hem yere hem de halıya daha da işledi,
Meselelerin ayağı yere sağlam basıverdi,
Meskeniydi milli eğitimin her köşesi,
Kolu uzundu yani,
Halı artık çevrilemez oldu,
Halının üstündeki ufak tefeklere göz dikildi,
En azından çalışır görülmeliydi makam mevki sahipleri,
Meselelerden ırak meselalar idi dizi dizi,
Mesela beyaz önlük siparişleri verilecekti,
Sisteme işlenecekti istekli öğretmen bilgileri,
Mesela Türkçe dersi geçme notu 70 olacak idi,
Öğrenci böyle sınıf geçecekti,
Ortaokulda öğrencinin 6-7 dersi 45 altı da olsa zaten kalan yok idi,
Olacağı şu idi: 45'lik öğrencilerin 100 ile arası kapandı, 55 idi, 30'a düşüverdi,
Desenize güzelim 70'in kanına 45 girdi,
70'in de fiyakası uçup göç etti,
Gerçek olan şu idi: Okuma yazması olmayanlar bile zorunlu lisede idi,
O derece yani,
5 yıl olması gereken ilkokul 4 yıl olunca olacağı bu değil mi?
Toplumda saygınlığın ölçütü para idi,
Öğretmenin maaşı cüzi idi,
Ek dersi 60 TL, 1300 küsur TL hazırlık ödeneği,
Öğretmen motivasyonu Allah'a emanetti,
Geçen bir öğretmen arkadaş aradı,
şunlar söyleyiverdi, garibim dolmuş idi: "Kızım 8 idi,
Lisede şimdi,
Bursluluğu kazanmış arkadaşı diğer kontenjandan, puanı 462,
Bizim kızın puanı 465, kazanamamış öğretmen kontenjandan, bizim kız babası öğretmen olduğu için öteki, ya öğretmen kontenjanı kaldırılsın ya da öğretmen kontenjanı artırılsın, diğer kontenjandan kazanan kızın babası para babası, bizim kızın babası malum öğretmen fukarası... "
Her sene başı kağıt kürek işinin yanına kayıt ya da bağış parası yaygarası konuverdi,
Okul aile birliği alıyor zaten Bakan Bey bu paraları,
Eğitimde fırsat eşitliği öğretmen ile başlarsa kadronuzun özlük ve mali haklarına odaklanın ki öğretmenlere edecek sözünüz olsun,
Verin haklarını denetimi sıkı tutun,
Bahanelerin önünü kesin,
Diğer türlü herkes kendince haklı,
Ama siz devletin yetkilisi bir insansınız, gözeteceğiniz kamu yararı,
Neyse say say bitmez meselemiz,
Meselaya sığdırıp düzeltmeye çalışan biziz,
Çok değişiklik değildir çözüm yöntemi,
Sade, basit, anlaşılır eğitim için kökten çözüm ihalesi,
Bu ihale hepimize kalmalı,
Ne öğretmene ne veliye ne öğrenciye ne de bürokrasiye yüklenilmeli,
Şu söz kulaklara küpe olmalı idi:
"Başlangıcı hevesle idi tüm değişikliklerin,
Sonu meseleden uzak mesela yani..."

Bu vesile ile Kemal Sunal 'ı da analım...

Saygılarımla...