Bursluluk sınavı sonuçları açıklandı. Öncelikle bursluluk sınavında başarılı olan öğrencilerimizi yürekten ve gönülden tebrik ediyorum. Bu başarılarını LGS'de de devam ettirmelerini diliyorum.

Özellikle sabit gelirli ailelerin çocuklarıyla ilgili eğitim ve diğer masraflarını karşılamakta güçlük çektikleri şu dönemde bursluluk sınavlarının bilhassa bu aileler zaviyesinden ayrı bir öneme sahip olduğunu ifade edebilirim.

Malumunuz olduğu üzere bu sınava girebilmek için belli şartları taşımak gerekiyor. Bu şartların en önemlisi yıllık gelir toplamının fert başına düşen miktarı koşuludur. Bu şarta takılan binlerce öğrenci olduğunu biliyorum. Ve bu öğrencilerin bir kısmı aslına bakılırsa bursluluğa ihtiyaç duyan ailelerin çocuklarıdır. 

Bu bağlamda dile getirmeliyim ki öğretmen çocuklarının bu sınava giremediklerini birçok öğretmen ya da öğretmen eşi velimiz bizlerle paylaşmaktadır. Paylaşan velilerimizin ekseriyeti öğretmen eşleridir. Öğretmenlere ön yargılı yaklaşan bir kesimin bu sözlerimden sonra mırıldandığını ve homurdandığını işitir gibiyim. Beyler, lütfen sakin olunuz. Bu denli ön yargılı yaklaşım hiç hoş durmuyor. Size kalsak öğretmen vergi rekortmeni ya da bulunduğu yörenin en zengin kodamanı sayılır. Neyse biz bu gibi ön yargılı yorumların izini sürmeyelim. Ey öğretmen camiası, sizler de bu gibi yorumlara tahammül etmeyiniz ve hoşgörü göstermeyiniz. Eğer ki bu gibi yorumlara izin verirseniz bu yorumların daha ilerisini ve ağırlarını görürsünüz. İnsanoğluna bir kere yüz vermeye gelmez. Lütfen her ortamda ve durumda dertlerinizi ya da sorunlarınızı açıkça ifade etmekten çekinmeyiniz. Böyle böyle hakiki durumunuzu topluma sunmuş olacaksınız. Öyle ki yetkililer de kamuoyu baskısı ile adım atmaya zorlanacak. 

Her neyse biz asıl meseleye dönelim. Bir öğretmen eşi, bursluluk sınavı ile ilgili düşüncelerini bizlere iletmiş, olduğu gibi sizlerle paylaşıyorum. 

"Ben atanamayan bir öğretmenim. Eşim ise Milli Eğitim Bakanlığına bağlı bir kurumda öğretmenlik yapıyor. 8. sınıfa giden bir kız çocuğumuz ve 3 yaşlarında bir erkek çocuğumuz var. Ben çalışmıyor olmama rağmen ve iki çocuğumuz bulunuyor olmasına karşın 8. sınıfa giden kızımız, 5. sınıftan itibaren bursluluk sınavına başvuramamaktadır. Evimize tek maaş girmesine rağmen ve 4 kişi olmamıza karşın bursluluk şartı olan yıllık toplam gelirin fert başına düşen miktarı koşuluna takıldığımız için kızımız bursluluk sınavlarına katılamıyor. İnanınız, tek maaş ile kira, kredi borcu, çocukların masrafları vesaireyi karşılamakta zorlanıyoruz. Giderimiz her geçen gün artarken gelirimizin artması için 6 ay bekliyoruz. Ve enflasyona son 2 yıldır ciddi bir biçimde eziliyoruz. Hal böyle olmasına rağmen kızımızın bursluluk sınavına malum şarttan dolayı başvuramamasını ağzımız açık ve garipseyerek takip ediyoruz. Bu durumu anlamakta da güçlük çekiyoruz. Tek maaşlı bir öğretmenin çocuğunun bursluluk sınavına girebilmesi için asgari maddi koşulların bundan aşağı daha ne olması gerekir? Daha fazla çocuk mu ve daha az maaş mı? "

Yetkililere buradan seslenmek istiyorum. Efendiler, ya bu" yıllık gelir toplamının fert başına düşen miktarı"nı yükseltin ki tek maaşlı öğretmen çocukları bursluluk sınavına katılabilsin ya da öğretmen maaşlarını öyle bir yükseltin ki tek maaşlı öğretmen çocukları bursluluk sınavına girme ihtiyacı duymasın.

Öğretmeni şu darboğazdan kurtarınız. Öğretmeni iki arada bir derede debelenmekten çıkarınız. Yoksa öğretmen motivasyonu ve verimliliği ciddi yara alacak. İş işten geçmeden, hemen!.. 

Saygılarımla...

Yusuf Sevingen