Sayın Recep Tayyip Erdoğan, öğretmenleri güçlendirecek projeler planladıklarını ifade etti. Elbette öğretmenlerin güçlendirilmesine dönük her adım bizim baş tacımızdır. Yalnız bu güçlendirme adımları, laf olsun diye ya da prosedür icabı olmamalıdır. Yoksa eğitim camiası surlarında açılan gedikler kapatılıp tahkim edilmek yerine daha da genişler. Mühim olan bu gediklerin doldurulmasıdır. 

Bilinmelidir ki güçsüz öğretmenin eğitim kalitesine ve verimliliğine bir katkısı olamaz. Öğretmenin motivasyonu da bu bağlamda eğitimin o yanlarına itici güçtür. 

Şimdi gelelim öğretmenin güçlendirilmesi için proje önerilerimize:

1- Neredeyse asgari ücret ile çalışan öğretmenden azami verim alınamaz. Öğretmenin maaşında ve ek ders birim ücretlerinde motivasyonlarını artırıcı iyileştirmeler olmalıdır. 

2- Eğitime hazırlık ödeneği güncellenmelidir. Bu ödeneğin rakamı komiktir artık. Böyle bir garabetin sürdürebilirliği yoktur ve olamaz. 

2- Öğretmenlere yılın belli zamanlarında ikramiye ödemesi gerçekleştirilmelidir. Bu ödemeler, yılın belli aylarında öğretmeni rahatlatacaktır. 

3- Bilhassa köy öğretmenlerine yönelik yol ve yemek desteği sağlanabilir. Bu konu ciddiye alınmalıdır. Zira yakıt ve gıda ürünleri enflasyondan fazlasıyla nasibini almaktadır. 

4- Özellikle tek maaşlı öğretmenleri fahiş şekilde artan kiralara karşı korumak için bir kira yardımı yapılabilir. Zam oranından düşüp bunun yapılması daha anlamlıdır. Zira ev sahiplerinin zammına devlet zammı yetişemiyor. 

5- Hizmet içi eğitimlerin kalitesi arttırılmalıdır. Her ilde eğitim akademileri kurulmalıdır. Yüz yüze eğitimler daha ilgi çekici ve öğretmeni sıkıp bunaltmayan formatta ve konseptte olmalıdır. Bu akademiler üzerinden öğretmenin kendisini değerli hissedebileceği, yetiştirip geliştirebileceği sosyal ve kültürel faaliyetler düzenlenmelidir. Söz gelimi gezi, konser, fuar, tiyatro, sportif aktiviteler, tatiller vs... Bu akademiler, teknolojik yönden de donanımlı olmalıdır. Şartları ve imkanları öğretmeni özel hissettirmelidir. Sıcak bir ortam, öğretmende kuruma karşı aidiyet duygusunu geliştireceği gibi öğretmeni psikolojik açıdan da diri ve zinde tutacaktır. Bu akademilerin kapısı yalnızca öğretmenlere açık olacaktır. 

6- Kariyer basamakları ile hizmet içi eğitimler birbirini tamamlayıcı biçimde planlanmalıdır. Bu süreç daha geniş zamana yayılabilir. Halihazırdaki sürecin öğretmene zerre bir desteği ve katkısı yoktur. Öğretmen, kariyer sürecinde kendisini tazeleme fırsatına ve imkanına erişebilecektir. 

Netice olarak öğretmenin öz güvene ve motivasyona ihtiyacı bulunuyor. Verimliliği ve kalitesi de buna göre artacaktır. Muhtaç, yoksun, yoksul, güvensiz, korkak bir öğretmen imajı eğitime ağır darbe demektir. Bu ağır darbe silinip süpürülmeden eğitimi düzeltip yükseltmek çok zor... Birbirimizi kandırmayalım. Eski köye yeni adet artık bir yükümlülüktür. 

Saygılarımla...


Yusuf Yahya öğretmen
Guncelegitim.com Yazarı