Uzman ve başöğretmenlik süreçlerinin kesinlikle sürdürülebilir olmadığı,  kamuoyunda oluşan havaya göre iyiden iyiye daha da belirgin bir hal alıyor.

Belirginleştikçe de kamuoyu dalga dalga büyüyor.

Kendisine rahatlıkla taraftar toplayabiliyor yani.

Çünkü sürecin dibine kadar haklı tarafı sınava muhatap edilen, eğitim videoları ile cedelleşen öğretmen camiasıdır.

Başlarda çıkarılan cılız sesler, gık demeler, homurdanmalar vs. artık isyan boyutlarına gelmiş durumda…

Öyle görülüyor ki daha ileri aşamalara da gidebilir. Okul vakti gelince iş bırakma eylemleri, ülke çapında eş zamanlı toplu gösteriler, basın açıklamaları vs… ufukta görülüyor.

İnsanlar, açıkça bu işin can sıkan ve yakışık olmadığını üstelik mevzuat ile de çeliştiğini net ve keskin bir üslupla dillendiriyor.

Muhatapların canları sıkıldığı gibi canları da yanıyor.

Eğitim videolarının karşısında aşağılanmışlık sendromu yaşamayan yoktur kanaatindeyim.

Zaten böyle bir aşağılanmışlık sendromu, üzerine ölü toprağı serpilen öğretmen camiasını kımıldattı hatta camiaya inanılmaz hareket kazandırdı.

Demek ki öğretmenler de ses çıkarabiliyor dedirtti.

Sendikalar, bazıları hariç, her ne kadar iki taraflı oynasa da bence hepsi en azından sınavların kaldırılması noktasında mutabıklar…

Öğretmen camiası, bu sefer hem sendikaları hem de diğer paydaşları ve ilgilileri peşinden sürüklüyor.

Öğretmen bir ses çıkardı pir ses çıkardı.

Twıtter etkinlikleri inanılmaz boyutlara ulaştı.

31 Temmuz 2022, saat 00.27 itibarıyla ‘‘Sınav İptal’’ etiketiyle 77 bin tiwit atılmış.

Az buz değil, tam 79 bin…

Yani 100 binleri bulacak gibi…

Ben de şaşkınım açıkçası.

İnanınız, bu tepkilere MEB de çok şaşkın…

Şaşkınlık yaratan ve MEB’in elini ayağını dolaştıran hatta uzmanlık/başöğretmenlik sürecinde revizyona gidebilecek bir noktaya gelmesinde öncü rol oynayan öğretmen camiasının bu eylem hareketliliği bana göre olumlu bir geri dönüt almak üzere…

‘‘Sınav İptal’’ etiketiyle sınavı tutup süreçten koparacak inşallah…

Böylece öğretmen de tuttuğunu koparan bir konuma gelecek.

Sendikalar, hakiki bu örgütlü vaziyetten ve eylem hareketliliğinden dilerim dersler çıkarır.

Tahminim en azından sınavların iptal edileceği, Ocak 2022’den itibaren kıdem bazlı bir yol haritası ile bu sürece dair iş/işlemlerin yürütüleceği cihetindedir.

MEB, bu süreci sınavlarla yürütemez.

MEB ısrarcı olursa da bu süreçten muhatap öğretmenleri fazlasıyla zarar görür.

Öğretmenin zarar görmesi dolaylı olarak MEB’in de zarar görmesi demektir.

Tüm paydaşların bu süreçten olumsuz etkilenmesi neticesi de hasıl olabilir.

Domino etkisi gibi…

Bu konuda herhangi bir istihbaratım yok.

Lakin MEB’in bu kadar haklı tepkiden sonra muhakkak bir adım atacağını düşünüyorum.

Atmalı da…

Mahkemelerin YD kararlarını beklememeli.

Sadece genel manzara ve genel hava üç aşağı beş yukarı böyle çıkarımda bulunmamızı sağlıyor:

Sınavlar İnşallah Üç Vakte Kadar İptal…

 

Saygılarımla…