Türkiye'de siyasi ortam değişirse,
Kanunlar da o ortama göre hayat bulur,
Bugün yasalarla ne yaptıysan yarın o yasalarla senin yaptığının aynısını sana yapacaklardır,
Ekmeğini yediğin yasa ya da yönetmelik eninde sonunda seni de bulur,
Etme bulma dünyası işte budur,
"Bravo!" dediğin yasaya "Yandım anam!" dediğinde atı alan Üsküdar'ı çoktan geçmiştir,
Nalıncı keseri gibi kendine yontmuşsan genelgeleri- yönetmelikleri-kanunları,
Yok saymışsan normlar hiyerarşisini,
Hiç müneccim olmaya gerek yok yarınlar için,
Bugün yaşattıkların yarın yaşayacaklarındır Ali-Ahmet-Murat Efendi,
Yaşattıklarınla yaşayacakların arasında vardır bir illiyet bağı,
Neden-sonuç ilişkisi yani,
Hiç kimsenin aklına gelmeyen kurnazlıklarla yasaları ve yönetmelikleri kullanageldiysen,
Öğrettiklerinden vurulursun,
Örgütlü kurnazlıklarından aldığın iltifatlar ise iltihak ve iltisak okuyla bekler pusuda,
Velhasılığı kelam 2014 yılında okul müdürleri kıyımına cevaz verdiysen,
Yüzlerce kez okulların hafızaları siliniyor denmesine rağmen,
Bu karşı çıkışları ve restleri görmezlikten gelip işin olsun diye işleri yürüttüysen,
Ve hep bildiğini okuduysan,
Efendi, bil ki yarınlarda olacak olanları engelleyemezsin,
İstersen okul müdürlerinin görev süresi 12 değil 20 yıl olsun,
Dedik ya öğrettiklerin gün gelir seni de bulur, senin işini de görür ve seni de can evinden vurur,
Öğrettiklerinin vurması zordur ve en ağırına gidecek olandır,
Sonra sitem edersin onca yılın ve emeğin karşılığı bu mudur diye etrafına,
Kimse oralı olmayacaktır,
Emin ol,
Sen olmadın ki onlar olsunlar,
İşte kısır döngü,
İşte darboğaz,
Hepsi bir hiç uğruna ve yok yere,
Bak onlar da senin gibi oluverdiler bir dava teranesiyle,
Bilahare bir de bakmışsın ki,
Etrafında serzenişler ve yakarışlar,
Sahip çıkmak istersin onlara,
Bir de bakmışsın ki mağdur ve mazlumlara senin gibi gülerek karşılık veren insanlar,
Dedik ya:
"Yaşattıkların yaşayacaklarındır."
Tıpkı sensin,
Hepsi ise tıpkıbasım...
Nokta...
Saygılarımla...