Önce Uzman Öğrencilik Sonra Uzman Öğretmenlik

Yusuf Yahya

14-08-2022 20:14

Öğretmen Ali, bu sıralar çok ama çok heyecanlı…

Öğretmen Ayşe’de de inanılmaz bir kaygı var.

Öğretmen Murat, ya yapamazsam diye endişeleniyor. Ha bire not tutuyor. Ha bire ezberliyor. Hadi, diye kendisini gazlıyor.

Öğretmen Hatice, uzman olamazsam öğrencilerimin yüzüne nasıl bakarım derdine düşmüş. Ya öğretmenler odasına girip de neden başaramadığımı ne şekilde ifade ederim dostlarıma, onlar beni iyi öğretmen belliyordu diye kafasında kuruyormuş. İyi öğretmen olmayı bu sınavlarda başarılı olmak diye düşünmüş bir an. Halbuki eskiden böyle düşünmüyormuş.

Öğretmen Hakan, tüm kaygılarını gidermek için sınav sürecinde psikolojik destek almak istiyormuş. Rehberlik servisinden yardım talep edecekmiş. Hele bir okullar açılsın, diye 1 Eylül’ü iple çekiyormuş.

Öğretmen Tuğba, yaz aylarında motive olamamaktan dolayı çalışmayı okulların açılma zamanına bırakmış. Bir türlü kendisini sınava odaklayamıyormuş. Bunu gören annesi kızına baskı yapıyormuş. Öğretmen Tuğba, annesine ben büyüdüm ve öğretmen oldum dese de annenin sınava hazırlık süreçlerinde nükseden bu huyunun önüne bir türlü geçemiyormuş.

Öğretmen Sefa, sınavlara veryansın ediyormuş lakin tek maaşlı olunca ne kadar veryansın etse de sınava girecekmiş.

Öğretmen Gizem, bu konuda çok keskinmiş, sınava girmeyeceğim diye inat ediyormuş. Sınava hayır, diye tutturmuş. Annesi ve babası, kızım yapma etme diye ona hayır öğütler veriyormuş. Hatta anne ve baba bu hayırcılığı pek hayra yormuyorlarmış. Anne yoksa kızım komünist mi oldu diye tasalanmış. Neyse ki Gizem komünist değilmiş. Yalnızca sınava hayır diyormuş. Çünkü ayağa yere sağlam basan bir öğretmenmiş. Ne ve kim olduğunun farkındaymış. Bu farkındalığın sonucuymuş reaksiyonu. O kadar işte…

Öğretmen Tayfun, sabahlara kadar ders çalışıyormuş. Hedefi sınavda derece yapmakmış. O, yapacağı derece ile hem isim yapmanın hem de uzman olmanın süslü hayallerini kuruyormuş. Tabii caka satma da cabası… Tüm çabası bunlar içinmiş.

Öğretmen Selma, masa başında pinekliyormuş. Notlar, videolar ona bakıyormuş. O da notlara ve  videolara bakıyormuş. Öyle bir kısır döngüde hayatı gidip geliyormuş.

Öğretmen Fatih, uzman ve başöğretmen olarak nam salacağı günlerin hayali ile yaşıyormuş. Öğretmen Tayfun gibi…

Öğretmen Pelin’in sınavlarla yıldızları hiç barışmamış. Liselere giriş sınavında midesine kramplar girmiş, üniversite sınavında bayılmış, bundan dolayı 1 yıl geç gitmiş üniversiteye, KPSS’ye 5. girişinde öğretmen olarak atanmış, şimdi de önüne uzmanlık sınavını koymuşlar. Sınavlarla ilgili iyi hatırları yokmuş. Pelin, ölüp ölüp diriliyormuş sınavlara hazırlık süreçlerinde. Yani anlaşılan, sınav koşullanması ve deneyimleri ona çok kötü çağrışımlar yapıyormuş.

Öğretmen Okan, uzmanlık ve başöğretmenlik özlük-atama gibi alanlarda öğretmenlik karşısında imtiyaz kazanırsa diye düşünmüş. Eşi Öğretmen İlknur, yok daha neler demiş. Öğretmen Okan, olur valla olursa görürsün diye karşılık vermiş. Bir çekişmişler pir çekişmişler.

Öğretmen Fatma, sınava yazın mı çalışsam yoksa okullar açılınca mı diye düşünürken herkesin çalışmaya başladığını görünce hemen bir hazırlık kitabı almış kendisine. Tıpkı çocukluk döneminde girdiği sınavlarda yaptığı gibi…

Öğretmen Zerrin, ezberlediklerini papağan gibi karşısına aldığı kardeşi ile paylaşıyormuş. Dinlemezse onu paylıyormuş.

Öğretmenler, bu süreçte öğretmenlikten çıkıp öğrenciliğe geçmiş sanki. Çocukluk da diyebilirsiniz. Nostalji de…

Öğretmenler, uzman öğretmen olmak için önce uzman öğrenci olacaklar gibi.

İzlenimlerimiz bu cihette…

Her ne kadar niyet farklı olsa da mevcut durum budur.

Günün sonunda tüm öğretmenlerin ahval ve şeraiti de Sayın Özer’e şunu dedirtti.

Sınav öncesi öğrencilerini teskin etmeye ya da rahatlatmaya çalışan öğretmen edasıyla:

‘‘Sınav kolay olacak.’’

Sayın Özer, öğretmenlerin tepkisini anlamamış ki onlara öğrenci gibi muamele ediyor bence.

Allah’tan 100 soru verip bunun 70’ini soracağız diye bir açıklama yapmamış.

Yapsaydı o zaman tam -mış gibi olurdu bu sınavlar.

Kariyer basamakları sisteminin gayesi -mış gibi mi?

Sayın Kılıçdaroğlu’nun devreye girmesiyle de iş iyice siyasi alana çekildi.

Kariyer sistemi, Türkiye’de yine ne umduk ne bulduk dedirten izlenim veriyor.

Seçime yakın zamanda bakalım siyaset bu konuda nasıl top çevirecek?

Bunu da elimize yüzümüze bulaştırdık.

 

Saygılarımla…

DİĞER YAZILARI Kazuistik Müfredat mı? 01-01-1970 03:00 Yılan Hikayesi 01-01-1970 03:00 Öğrencinin ''Kendimi Öğrenmiyorum!'' Haykırışı 01-01-1970 03:00 Belediyeler Eğitimin Merkezinde Olsun! 01-01-1970 03:00 Sosyal Etkinlikler Karneye Girdi - Çıktı! 01-01-1970 03:00 Öğretmeni Güçlendirmek 01-01-1970 03:00 Müdür ve Öğretmenlerin Yetkisi Az, Sorumlulukları Fazla... 01-01-1970 03:00 MEB Yönetici Atama: Ne Varsa Eskilerde Var... 01-01-1970 03:00 Okullarda İş Günü 200 Gün Olacakmış. Eğitimde Asıl Mesele Nicelik mi, Nitelik mi? 01-01-1970 03:00 MEB Müfredatı: İyi İnsan Yetiştirecek mi? 01-01-1970 03:00 Yusuf Tekin, çocukları okulda daha fazla tutmakla övünüyor! 01-01-1970 03:00 Yorgun Savaşçılar 01-01-1970 03:00 Müfredat Revizyonu Üzerine 01-01-1970 03:00 Öğretmenler Kara Kara Düşünüyor! 01-01-1970 03:00 Okul Bazlı Performans Değerlendirme, Ama Nasıl? 01-01-1970 03:00 Herkes Bir Hava iken Netice Berhava 01-01-1970 03:00 Sil Baştan: Büyük Eğitim Devrimi 01-01-1970 03:00 Yusuf Tekin'in hızından nasiplenemeyen konular 01-01-1970 03:00 Değişiklerle Değişmeyen Bakanlık 01-01-1970 03:00 Mülakat 01-01-1970 03:00 Yeni Ders Yılı Başlarken… 01-01-1970 03:00 2 Yıllık Esaret: Toplu Sözleşme 01-01-1970 03:00 Siyah Beyaz Bir Eğitim Hikayesi 01-01-1970 03:00 Yeni DYK ile Toplu Sözleşmeye Dair Çıkarımlar 01-01-1970 03:00 Toplu Sözleşmede Hayali Bir Enstantane 01-01-1970 03:00 Memur Memnun Değil 01-01-1970 03:00 Güçlü Öğretmen Güçlü Türkiye  01-01-1970 03:00 Çocuklara değer aşılamanın en güzel yolu büyüklerin örnekliğidir 01-01-1970 03:00 Ziya Selçuk’tan Yusuf Tekin’e... 01-01-1970 03:00 Ali Yalçın’ın ihanet mi edelim sözleri ve memurların durumu 01-01-1970 03:00 Öğretmen Maaşını Yuvarlarsak 30 Bin TL 01-01-1970 03:00 Bu Okul Halleri, Hal Değil Artık! 01-01-1970 03:00 Dağlanan Yüreklerimize Terapi: Kafamızı Dağıtmak 01-01-1970 03:00 Milli Eğitim Müdürü ve Öğretmeni Koruma Kanunu 01-01-1970 03:00 Yetenek Tozu: Piyano Çalan Motokurye 01-01-1970 03:00 Boydan Boya Darboğaz Bir Eğitim Sistemi 01-01-1970 03:00 Kepçe Kepçe Müjde, Kaşık Kaşık Zam Oranı 01-01-1970 03:00 Yaz-Kış Kurs, Yaz-Kış Kurs 01-01-1970 03:00 Mersin Olayının Düşündürdükleri... 01-01-1970 03:00 Uzmanlık Sınavı, Öğretmeni Küçümsedi 01-01-1970 03:00 Uzmanlık Sınavı Öncesi Serenat 01-01-1970 03:00 Mahmut Özer'i Görünce Ziya Hoca'yı Anladı 01-01-1970 03:00 Sayı Kasan Sendikaların Armağanı: 19 Kasım 2022 01-01-1970 03:00 Ey Eğitim Sendikaları, Birleşin! 01-01-1970 03:00 Elimizin Altındaki Anayasa ile Yasalar 01-01-1970 03:00 14 Ekim İş Bırakma Terazisi: Sendikal Ağırlık Yapın! 01-01-1970 03:00 ''Müdür Görev Süresi 12 Yıl Olsun!'' Serenatı 01-01-1970 03:00 1 Ekim Uzmanlık ve Başöğretmenlik Beklenti Günü 01-01-1970 03:00 Bursluluk Sınavına Giremeyen Tek Maaşlı Öğretmen Çocukları  01-01-1970 03:00 Efendiler, Öğretmenlerin Dayanacak Gücü Kalmadı 01-01-1970 03:00 Üçü Bir arada: Müdür Odası, Özel Tuvalet, Değerler Odası 01-01-1970 03:00 Öğretmen kalabilmek... 01-01-1970 03:00 Etkisiz sendikalardan büyük bir istifa dalgası gelebilir 01-01-1970 03:00 Öğretmenlerin canına okumayın, can kulağı ile dinleyin! 01-01-1970 03:00 Siyasi emeller uğruna bu kesimlere prim vermeyin! 01-01-1970 03:00 Nagehan Alçı Yine Sahnede... 01-01-1970 03:00 Sınavı Kaldırın, Öğretmeni Bu Cendereden Kurtarın 01-01-1970 03:00 3 Vakte Kadar Uzmanlık ve Başöğretmenlik Sınavları İptal 01-01-1970 03:00 Çöp Adam 01-01-1970 03:00 Uzmanlık ve Başöğretmenlik Süreci: Sendikalar, Profesörler, Diğerleri 01-01-1970 03:00 Enes Kara’nın Ardından… 01-01-1970 03:00 MEB’de Neye ‘Tamam’ Neye ‘Devam’? 01-01-1970 03:00