Enes Kara’nın Ardından…

Yusuf Yahya

11-01-2022 22:37

Enes Kara’nın Ardından Kıssadan Hisse

Enes Kara, pırıl pırıl bir tıp öğrencisi idi.

Ama anlaşılmamak ve hissedilmemek yüzünden yaşamına son verdi.

Çünkü baskıcı ve dayatmacı bir düzen sarmalında yaşıyordu.

Ve baskıyı gördüğü yer ise kaldığı cemaat ortamı idi.

Bir kere FETÖ deneyiminden sonra akılları başlarına gelir diye düşündük.

Lakin zamanla cemaat ve tarikatların topluma resmen salındığını görüyoruz.

Bir müsilaj gibi toplumu sarıp sarmalamaktalar.

Toplum üzerinde hakimiyet kurma peşindeler...

Kayıtsız ve şartsız...

Bunun üzerinden güç devşiriyorlar.

Güç odağı haline gelerek de siyasete yön verme gibi bir niyetleri olduğu açık...

Yine kabak devletin başına patladığında mı aklımız başımıza gelecek?

Bunu bilemiyorum.

Gördüğüm şudur:

Bu ülkenin çocukları özgür olmak istiyor.

Tarikat ve cemaat ortamları onları kısıtlıyor ve daraltıyor.

Ailelerin bazıları kendi inançları bazıları da yokluktan dolayı çocuklarını cemaat ve tarikat gibi yapıların ellerine veriyor.

Veriyor vermesine fakat tarikat ve cemaatler risk potansiyeli olan yapılar hâline gelmiş durumda...

Bu riskin nerede ve nasıl patlak vereceği belli değil.

Bazen masum çocuklar bir cemaate bağlı yurdun yanması sonucunda hayatını kaybediyor.

Bazen pırıl pırıl gençler gördükleri baskıdan ötürü psikolojik düzlüğe çıkamayarak bir tarikat yurdunda yaşamlarına son veriyor.

Bazen de pırıl pırıl gençlerimiz tarikat yurdunda görevli bir dengesizin acımasız saldırısı ile öldürülüyor.

Bu çocuklar ve gençler ülkemizin insan kaynağı değil mi?

Daha hayatlarının baharında bir açmazın, çıkmazın ve darboğazın içinde mahkûmiyeti ve mecburiyeti yaşıyorlar.

İşte bu noktada devlet, kurumlarıyla bu problemi ortadan kaldıracak hamlelerde bulunmalı.

FETÖ gibi yumurta kapıya dayanınca mı tarikatlara karşı aslan kesilecek herkes?

Bakınız efendiler, din ve Allah kimsenin tekelinde değil.

Neyden ve nereden korkuyorsunuz?

Anlamış değilim.

Din ve inanç bireyi ilgilendirir.

Dini bireysellikten çıkarıp grupsal bir hüviyete dönüştürdüğünüz an orada çıkar grupları ve güç odakları oluşturursunuz.

Sonra güç mücadelesi başlar perde arkasında, bu güç mücadelesi arkadan göz önüne taşındığı an orada kıyamet kopar.

Alın size 17 ve 25 Aralık, 15 Temmuz dersleri...

Bir kere de kulağınıza küpe ediniz bunları.

 

Sonra bu güç ve çıkar odakları bir zaman sonra başınıza bela olur.

Bela olunca da aklınız başınıza gelir.

Gelin görün ki iş işten geçmiştir.

Savaş pozisyonu alırsınız daha sonra.

Cephe açarsınız.

İşte bu andan itibaren suçlu, suçsuz ayrımını da yapamazsınız.

Birçok mağdura ve mazluma gebe bir savaştır bu.

FETÖ ile girişilen savaş bu dediklerimize örnektir.

Siz, başlangıçta tedbirli olsaydınız birçok gencinizi FETÖ ağından kurtaracaktınız.

Bunu asla unutmayınız.

Ve bu şuur ile hareket ediniz.

Neyse...

Biz dönelim Enes Kara kardeşimizin çığlıklarına...

 

Diyor ki mealen: "Bu ortamda psikolojim altüst olmuş durumda."

Diyor ki: "Özgür değilim."

Diyor ki: "19 yaşımı hiç böyle hayal etmemiştim."

Diyor ki: "Burada namaz kılınıyor, buradaki kitaplardan okunuyor."

Daha çok şey söylüyor kardeşimiz.

Ne acı ki hayatına son verdikten sonra işitiyoruz.

Bu da bizlerin ayıbı...

Bu ülkenin gençleri canları karşılığında seslerini duyuruyorlar.

Acı ki acı...

Ağla ki ağla...

 

Bir genç düşünün, hayatının baharında ve bir çıkmazda...

Onu çıkmaza sokan ise özgürlüğünün elinden alınmış olması...

Kendi çizmediği rotada yaşamaya mahkum kılınmak...

Kendi çizmediği rotada -mış gibi yapmak...

Biz bence buraya daha çok odaklanmalıyız.

Çocuklarımızın özgürlük alanlarını onlara bırakmalıyız.

Bırakalım akıllarını onlar kullansınlar.

Bırakalım onlar yanlış yapsınlar, günah işlesinler.

Hepsi kendi tercihleri olsun.

Ne yazık ki Enes kendi dilediği kitabı dahi okuyamıyordu.

Ona sunulanı yapıyordu.

Bu durum onda derin yaralar açtı.

Çünkü bir insan kendi olamazsa mutsuzdur.

Yalnız baskıcı dinsel ortamlar hep bunu telkin eder.

Ve bizler gelin bu yaraları ideolojiye ve siyasete kurban etmeyelim.

Hissetmeye ve anlamaya çalışalım.

Siyaset sussun.

Hiç girmesin bu konuya.

Bir kere olsun Enes ve onun gibi gençleri anlamak ve hissetmek için...

Önce anlayalım ve hissedelim ki gençlerimizin seslerini ve çığlıklarını işittiğimizde yanımızda olsunlar.

Yani sesleri canlarına kıyılınca duyulmasın.

Bu, bence bizler için çok ağır olmalı.

Pırıl pırıl bir gencin ölümünün ağırlığı altında ezilmiyor muyuz?

Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları olarak...

Ya sorumlu ve yetkili mevkilerde olanlar...

 

Tarikat ve cemaatler biat kültürü ile donatılmış yerler...

Kimse kendi olamaz o atmosferde...

Herkes birbirine benzer.

Benzemeyen ise gerçekten derin yaralar açıla açıla yaşamını sürdürür.

Dayanabildiği yere kadar...

Enes buraya kadar dayanabildi.

Enes'in ruhu mutlu olsun.

 

Saygılarımla...

Yusuf SEVİNGEN

DİĞER YAZILARI Kazuistik Müfredat mı? 01-01-1970 03:00 Yılan Hikayesi 01-01-1970 03:00 Öğrencinin ''Kendimi Öğrenmiyorum!'' Haykırışı 01-01-1970 03:00 Belediyeler Eğitimin Merkezinde Olsun! 01-01-1970 03:00 Sosyal Etkinlikler Karneye Girdi - Çıktı! 01-01-1970 03:00 Öğretmeni Güçlendirmek 01-01-1970 03:00 Müdür ve Öğretmenlerin Yetkisi Az, Sorumlulukları Fazla... 01-01-1970 03:00 MEB Yönetici Atama: Ne Varsa Eskilerde Var... 01-01-1970 03:00 Okullarda İş Günü 200 Gün Olacakmış. Eğitimde Asıl Mesele Nicelik mi, Nitelik mi? 01-01-1970 03:00 MEB Müfredatı: İyi İnsan Yetiştirecek mi? 01-01-1970 03:00 Yusuf Tekin, çocukları okulda daha fazla tutmakla övünüyor! 01-01-1970 03:00 Yorgun Savaşçılar 01-01-1970 03:00 Müfredat Revizyonu Üzerine 01-01-1970 03:00 Öğretmenler Kara Kara Düşünüyor! 01-01-1970 03:00 Okul Bazlı Performans Değerlendirme, Ama Nasıl? 01-01-1970 03:00 Herkes Bir Hava iken Netice Berhava 01-01-1970 03:00 Sil Baştan: Büyük Eğitim Devrimi 01-01-1970 03:00 Yusuf Tekin'in hızından nasiplenemeyen konular 01-01-1970 03:00 Değişiklerle Değişmeyen Bakanlık 01-01-1970 03:00 Mülakat 01-01-1970 03:00 Yeni Ders Yılı Başlarken… 01-01-1970 03:00 2 Yıllık Esaret: Toplu Sözleşme 01-01-1970 03:00 Siyah Beyaz Bir Eğitim Hikayesi 01-01-1970 03:00 Yeni DYK ile Toplu Sözleşmeye Dair Çıkarımlar 01-01-1970 03:00 Toplu Sözleşmede Hayali Bir Enstantane 01-01-1970 03:00 Memur Memnun Değil 01-01-1970 03:00 Güçlü Öğretmen Güçlü Türkiye  01-01-1970 03:00 Çocuklara değer aşılamanın en güzel yolu büyüklerin örnekliğidir 01-01-1970 03:00 Ziya Selçuk’tan Yusuf Tekin’e... 01-01-1970 03:00 Ali Yalçın’ın ihanet mi edelim sözleri ve memurların durumu 01-01-1970 03:00 Öğretmen Maaşını Yuvarlarsak 30 Bin TL 01-01-1970 03:00 Bu Okul Halleri, Hal Değil Artık! 01-01-1970 03:00 Dağlanan Yüreklerimize Terapi: Kafamızı Dağıtmak 01-01-1970 03:00 Milli Eğitim Müdürü ve Öğretmeni Koruma Kanunu 01-01-1970 03:00 Yetenek Tozu: Piyano Çalan Motokurye 01-01-1970 03:00 Boydan Boya Darboğaz Bir Eğitim Sistemi 01-01-1970 03:00 Kepçe Kepçe Müjde, Kaşık Kaşık Zam Oranı 01-01-1970 03:00 Yaz-Kış Kurs, Yaz-Kış Kurs 01-01-1970 03:00 Mersin Olayının Düşündürdükleri... 01-01-1970 03:00 Uzmanlık Sınavı, Öğretmeni Küçümsedi 01-01-1970 03:00 Uzmanlık Sınavı Öncesi Serenat 01-01-1970 03:00 Mahmut Özer'i Görünce Ziya Hoca'yı Anladı 01-01-1970 03:00 Sayı Kasan Sendikaların Armağanı: 19 Kasım 2022 01-01-1970 03:00 Ey Eğitim Sendikaları, Birleşin! 01-01-1970 03:00 Elimizin Altındaki Anayasa ile Yasalar 01-01-1970 03:00 14 Ekim İş Bırakma Terazisi: Sendikal Ağırlık Yapın! 01-01-1970 03:00 ''Müdür Görev Süresi 12 Yıl Olsun!'' Serenatı 01-01-1970 03:00 1 Ekim Uzmanlık ve Başöğretmenlik Beklenti Günü 01-01-1970 03:00 Bursluluk Sınavına Giremeyen Tek Maaşlı Öğretmen Çocukları  01-01-1970 03:00 Efendiler, Öğretmenlerin Dayanacak Gücü Kalmadı 01-01-1970 03:00 Üçü Bir arada: Müdür Odası, Özel Tuvalet, Değerler Odası 01-01-1970 03:00 Öğretmen kalabilmek... 01-01-1970 03:00 Etkisiz sendikalardan büyük bir istifa dalgası gelebilir 01-01-1970 03:00 Öğretmenlerin canına okumayın, can kulağı ile dinleyin! 01-01-1970 03:00 Siyasi emeller uğruna bu kesimlere prim vermeyin! 01-01-1970 03:00 Nagehan Alçı Yine Sahnede... 01-01-1970 03:00 Sınavı Kaldırın, Öğretmeni Bu Cendereden Kurtarın 01-01-1970 03:00 Önce Uzman Öğrencilik Sonra Uzman Öğretmenlik 01-01-1970 03:00 3 Vakte Kadar Uzmanlık ve Başöğretmenlik Sınavları İptal 01-01-1970 03:00 Çöp Adam 01-01-1970 03:00 Uzmanlık ve Başöğretmenlik Süreci: Sendikalar, Profesörler, Diğerleri 01-01-1970 03:00 MEB’de Neye ‘Tamam’ Neye ‘Devam’? 01-01-1970 03:00