Mersin Olayının Düşündürdükleri...

Yusuf Yahya

02-12-2022 18:54

Milyonlarca insan, eğitim eleğinden geçiyor. Gözümüzde büyüyen bu nicelik, niteliğe daha fazla önem vermemizi gerektirirken gelin görün ki durum hiç de öyle olmuyor... Aksine aksine gidiyor her şey. Kimsecikler de bu aksiliği umursamıyor. Hay aksi, diyen yok. Aksiliğe entegrasyon kolaycılığın elinden tutuyor. Her gelen aksiliğe tuz basıp yoluna devam ediyor. Günün sonunda canı yanan halkın çocuklarından başkası değil.

 

Fütursuzluğun, pervasızlığın, lakaytlığın, pişkinliğin eserine esir herkes ne yazık ki. Bu esaret, koşullanmışlığın mecburiyeti sanki. Yılgınlık, bıkkınlık, karamsarlık, kötümserlik de cabası... Öğrenilmiş çaresizlik... Makus talih, yazgı ve rıza, boyun eğiş... Büyük bir teslimiyet... Eğitim eleğinde kayboluşa hizmet hem de... Çarmıhta İsa, yasak elmayı yiyen Adem ile Havva misali...

 

Eğitim eleği, hayata geçişte uğrak noktası olmasına rağmen bu elek kara düzende döndürülüp sözüm ona iş görüyor. Bizim oğlan okur döner döner bir daha okur vecizesinin sanki una eleğe bürünmüş hali... Bu eleğin eşyanın tabiatı gibi başımıza örülmüş değişmez kanunlarında da birçok iyi ve güzel yönlerimizi zamanla yitiriyoruz. Ne imkan ne de fırsat veriliyor. Şöyle ağız tadıyla yanlış yapmamız mümkün değil. Üç yanlış bir doğruyu götürdükçe sorular karşısında hata payımız olmayacak. Çok iyi öğretiliyor bu, biz de çok iyi biliyoruz bunu. Oysaki hayatta hata payımız hep var. Zaten hayat ile eğitimi hiç örtüştüremedik. Ayrı kulvarlarda, birbirlerine her daim uyumsuz...

 

Sadeliği, netliği, anlaşılırlığı yeğlememiş bu kara düzende her geçen gün karalar bağlayan çocukların, gençlerin, velilerin ve öğretmenlerin sayısı giderek artıyor. Okullarda kendilerini bulamayıp bir anlama ve değere kendilerini sığdıramayan bu paydaşların her geçen yıl daha çok psikolojik desteğe gereksinim duydukları aşikar... Görünen köy kılavuz istemez. Mersin'de yaşanan dehşetin altında yatan psikolojiyi çok boyutlu araştırarak çözmeden sorunlar için gerçekçi bir yol haritası çizilemez. Oyalayıcı, geçiştirici, gerçekten uzak laflarla beyhude çabalayış gibi tutumlar ve yaklaşımlar eğitim ortamlarının yine ıskalanmasına, önemsenmemesine ve üzerine titrenmemesine yol açacaktır. Bunların da tetikleyici rol oynayıp daha ağır hadiselerle yüzleşmemize gebe olabileceğini unutmamalıyız. Bu ağır hadiseler ile herkesin muhatap olabileceğini de...

 

Ununu eleyip eleğini duvara asan büyükler ise bu eleğin tanziminden sorumlu oldukları için böyle gelmiş böyle gider kara düzeninin müsebbipleridir. Hayatla işi bitmiş bu büyükler, konfor alanından çıkmamak için bu eleği hep aynı usul ve esas ile döndürüp duruyorlar. Ufak tefek yenilikleri, birtakım gelişmeleri kopyala-yapıştır yöntemiyle sunup misyoner ve vizyoner imajı yaratıyorlar. Vitrin süsü çoğu şey... Ve biliyoruz ki hepsi görüntüden ibaret... Öze ve dişe dokunur bir iş çıkarıldığını asla düşünmüyoruz. Hepsi lafta kalan uygulamalar, birbirine zıt ve eğitim ortamını keşmekeşe evirip çeviren çalışmalar, nafile çabalar...

Eğitim paydaşlarını, el birliği ile bir meçhule sürüklüyorlar. Hem zaman hem insan kaybediyoruz böylece. Biline...

 

"Türkiye Yüzyılı" isimli vizyon şarkısında bu bağlamda bir söz dikkatimi çekti: "Yarın değil, hemen şimdi..."

 

O zaman bir önerim var sizlere:

 

Haftalık ders saatlerini ve ders sürelerini düşürüp tekmil sınavları da kaldırarak okul öncesinden itibaren ilgi ve yeteneğe göre ilkokulları ve ortaokulları çeşitlendirme zamanı geldi. Akademik yol izlemek istemeyen çocukları, herkesin gittiği ilkokula ve ortaokula göndermemeliyiz. Onlara alternatif sunma vakti geldi de geçiyor. Öğrencilere bu özgürlüğü ve alternatifi sunarsanız birçok öğretmenin işini de kolaylaştırırsınız.

 

Var olsun çeşit çeşit temel eğitim...

Rengarenk insanoğluna da bu yakışır.

İnsanın dalga geçileceği yerde değil, övüleceği yerde bir anlamı ve işi olur.

 

Yukarıda anılan şarkıda seslendirildiği üzere:

"Yarın değil, hemen şimdi..."

 

Saygılarımla...

 

DİĞER YAZILARI Kazuistik Müfredat mı? 01-01-1970 03:00 Yılan Hikayesi 01-01-1970 03:00 Öğrencinin ''Kendimi Öğrenmiyorum!'' Haykırışı 01-01-1970 03:00 Belediyeler Eğitimin Merkezinde Olsun! 01-01-1970 03:00 Sosyal Etkinlikler Karneye Girdi - Çıktı! 01-01-1970 03:00 Öğretmeni Güçlendirmek 01-01-1970 03:00 Müdür ve Öğretmenlerin Yetkisi Az, Sorumlulukları Fazla... 01-01-1970 03:00 MEB Yönetici Atama: Ne Varsa Eskilerde Var... 01-01-1970 03:00 Okullarda İş Günü 200 Gün Olacakmış. Eğitimde Asıl Mesele Nicelik mi, Nitelik mi? 01-01-1970 03:00 MEB Müfredatı: İyi İnsan Yetiştirecek mi? 01-01-1970 03:00 Yusuf Tekin, çocukları okulda daha fazla tutmakla övünüyor! 01-01-1970 03:00 Yorgun Savaşçılar 01-01-1970 03:00 Müfredat Revizyonu Üzerine 01-01-1970 03:00 Öğretmenler Kara Kara Düşünüyor! 01-01-1970 03:00 Okul Bazlı Performans Değerlendirme, Ama Nasıl? 01-01-1970 03:00 Herkes Bir Hava iken Netice Berhava 01-01-1970 03:00 Sil Baştan: Büyük Eğitim Devrimi 01-01-1970 03:00 Yusuf Tekin'in hızından nasiplenemeyen konular 01-01-1970 03:00 Değişiklerle Değişmeyen Bakanlık 01-01-1970 03:00 Mülakat 01-01-1970 03:00 Yeni Ders Yılı Başlarken… 01-01-1970 03:00 2 Yıllık Esaret: Toplu Sözleşme 01-01-1970 03:00 Siyah Beyaz Bir Eğitim Hikayesi 01-01-1970 03:00 Yeni DYK ile Toplu Sözleşmeye Dair Çıkarımlar 01-01-1970 03:00 Toplu Sözleşmede Hayali Bir Enstantane 01-01-1970 03:00 Memur Memnun Değil 01-01-1970 03:00 Güçlü Öğretmen Güçlü Türkiye  01-01-1970 03:00 Çocuklara değer aşılamanın en güzel yolu büyüklerin örnekliğidir 01-01-1970 03:00 Ziya Selçuk’tan Yusuf Tekin’e... 01-01-1970 03:00 Ali Yalçın’ın ihanet mi edelim sözleri ve memurların durumu 01-01-1970 03:00 Öğretmen Maaşını Yuvarlarsak 30 Bin TL 01-01-1970 03:00 Bu Okul Halleri, Hal Değil Artık! 01-01-1970 03:00 Dağlanan Yüreklerimize Terapi: Kafamızı Dağıtmak 01-01-1970 03:00 Milli Eğitim Müdürü ve Öğretmeni Koruma Kanunu 01-01-1970 03:00 Yetenek Tozu: Piyano Çalan Motokurye 01-01-1970 03:00 Boydan Boya Darboğaz Bir Eğitim Sistemi 01-01-1970 03:00 Kepçe Kepçe Müjde, Kaşık Kaşık Zam Oranı 01-01-1970 03:00 Yaz-Kış Kurs, Yaz-Kış Kurs 01-01-1970 03:00 Uzmanlık Sınavı, Öğretmeni Küçümsedi 01-01-1970 03:00 Uzmanlık Sınavı Öncesi Serenat 01-01-1970 03:00 Mahmut Özer'i Görünce Ziya Hoca'yı Anladı 01-01-1970 03:00 Sayı Kasan Sendikaların Armağanı: 19 Kasım 2022 01-01-1970 03:00 Ey Eğitim Sendikaları, Birleşin! 01-01-1970 03:00 Elimizin Altındaki Anayasa ile Yasalar 01-01-1970 03:00 14 Ekim İş Bırakma Terazisi: Sendikal Ağırlık Yapın! 01-01-1970 03:00 ''Müdür Görev Süresi 12 Yıl Olsun!'' Serenatı 01-01-1970 03:00 1 Ekim Uzmanlık ve Başöğretmenlik Beklenti Günü 01-01-1970 03:00 Bursluluk Sınavına Giremeyen Tek Maaşlı Öğretmen Çocukları  01-01-1970 03:00 Efendiler, Öğretmenlerin Dayanacak Gücü Kalmadı 01-01-1970 03:00 Üçü Bir arada: Müdür Odası, Özel Tuvalet, Değerler Odası 01-01-1970 03:00 Öğretmen kalabilmek... 01-01-1970 03:00 Etkisiz sendikalardan büyük bir istifa dalgası gelebilir 01-01-1970 03:00 Öğretmenlerin canına okumayın, can kulağı ile dinleyin! 01-01-1970 03:00 Siyasi emeller uğruna bu kesimlere prim vermeyin! 01-01-1970 03:00 Nagehan Alçı Yine Sahnede... 01-01-1970 03:00 Sınavı Kaldırın, Öğretmeni Bu Cendereden Kurtarın 01-01-1970 03:00 Önce Uzman Öğrencilik Sonra Uzman Öğretmenlik 01-01-1970 03:00 3 Vakte Kadar Uzmanlık ve Başöğretmenlik Sınavları İptal 01-01-1970 03:00 Çöp Adam 01-01-1970 03:00 Uzmanlık ve Başöğretmenlik Süreci: Sendikalar, Profesörler, Diğerleri 01-01-1970 03:00 Enes Kara’nın Ardından… 01-01-1970 03:00 MEB’de Neye ‘Tamam’ Neye ‘Devam’? 01-01-1970 03:00