MEB Yönetici Atama: Ne Varsa Eskilerde Var...

Yusuf Yahya

04-03-2024 11:36

MEB, söz verdiği üzere...

MEB, söz verdiği üzere henüz müfredatı yayımlamadı.

MEB, söz verdiği üzere okullara 24 Kasım günü öğretmen önlüklerini -pek üzerinde durulmuyor ama- ulaştıramadı.

MEB, söz verdiği üzere başöğretmenlik ve uzman öğretmenlik vaatlerini yerine getiremedi.

MEB'in söz verip de yerine getiremeyişi ya da zamanında yapmaması camia için hem can sıkıcıdır hem de bakanlığa karşı güven boşluğu meydana getirir.

Öğretmenlere de okullara da bir takvim çerçevesinde sorumluluklar yüklendiğini göz önüne alırsak MEB'in bu hali kötü örnektir kanaatindeyim.

Sayın Tekin, lütfen bu konuda daha hassas olunuz. İlgililere ve yetkililere gerekli uyarıları yapacağınıza eminim.

Zira siz onlara göre konuşuyorsunuz, bunu biliyoruz. Günün sonunda tüm paydaşların yüzüne "Bakan" sizsiniz.

Camiaya MEB'in bu halleri olumsuz tesir etmektedir. Bir domino etkisi diyebilirim.

Önce tepenin model olması icap eder.

Sonra aşağıdan o modele uygun hareket etmesi beklenir. Aşağıya karşı söz söylemeye ancak böyle yüzümüz olabilir. İzlenim mühim... İmaj bu biçimde oluşur.

Ciddi bir mesele olduğunu düşünmekteyim söz vermenin ya da sözünde durmanın. Sayın Abbas Güçlü de son yazısında bu noktaya parmak basmış.

Önemli bir değerdir sözünde durmak. Üstat M. Akif gibi...

Her neyse, gelelim gündeme...

 

MEB, beklendiği üzere bir yönetmelik yayımladı.

Bu yönetmelik, MEB'in yönetici atama ve yer değiştirme yönetmeliği...

Birçok kez değiştiğine şahitlik ettik. 2014'teki kıyım, yöneticiliğe büyük zarar verdi. Sonrasında boşluklar oluştu. Eskiler küstü, geri çekildi. Vefasızlık ettik o dönem. Şu anda ise o dönemin okul yöneticilerini, yani eskileri mumla arıyoruz.

Ah ideolojik saikler ah! Şöyle ki:

Yönetmelikte, daha önce yöneticilik yapıp bir nedenle öğretmenliğe dönenlerin ya da döndürülenlerin adeta geri çağrılmasını içeren bir madde söz konusu...

Demek ki MEB okullarda yönetici eksikliği ile karşı karşıya...

Hem de azımsanmayacak boyutlarda...

Bu sebeple birçok ilçe ve il müdürü, yöneticisi olmayan okulların işini üstlenmiş durumda...

Geçen gün bir köy ortaokulunda ne müdürün ne de müdür yardımcısının olmadığını işittim.

Öğretmenlerin vicdani sorumluluk ile derslere girdiklerini öğrendim. Kim kime dum duma olması kaçınılmaz... Risk her daim var.

İlçe milli eğitim müdürünün, okula yönetici bulmak için okulun öğretmenlerine ve başka okulun yöneticilerine yalvardığını duydum. Ne acı... Halbuki bundan 10 ya da 15 yıl önce bu hal yoktu.

Müdürümüzün bu durumu kara kara düşündüğünün tanığı konuştuğum kişi. Ne büyük bir yük aslında. Allah yardımcısı olsun müdürümüzün.

Bilhassa köy okullarında ciddi boyutlarda yönetici sıkıntısı var. Kimseye yöneticilik cazip gelmiyor.

 

Öğretmen yöneticiliği kullanarak şehir merkezine kapağı atacaksa sınava giriyor.

Eğer ki öğretmen yöneticiliği kullanarak şehir merkezine kapağı atacaksa çekiciliği var.

Bunun için de sınava giriyor.

Sınav puanı ve belli aşamalardan sonra şehir merkezine kapağı atıyor. Sonra memnunsa devam yoksa istifa ve merkezde öğretmenlik...

O öğretmenin de kendine göre haklı gerekçeleri söz konusu...

Garipsemiyorum.

Öğretmen olarak yıllarca köy okullarında çalışıyor.

İsteğe ya da mazerete dayalı yerinden kımıldayamıyor. Başka yol kalmıyor ona.

Bu da öğretmeni köy ya da mahrumiyet alanlarına yönetici olarak çekemiyor.

 

Yöneticiliğin ayrı bir sınıf olmaması da diğer açmaz...

Genel idare hizmet sınıfında olsa apayrı olacak. Ve yöneticilik, yerine oturacak. Kafamıza da oturacak tabii.

MEB'in, 2 atama döneminde dolduramadığı yönetici normlarını 3. atama dönemi ile dolduracağını sanarak böyle bir yola girmesi ise boşuna kürek çekmeden başka bir anlam ifade etmez.

Öğretmenler ve idareciler, artık şehir merkezlerindeki doluluktan bıktı.

Yetkisizlikten sıkıldı.

Sorumlulukla yıprandı.

Bu düzende herkes kolaya ve işine gelene kaçar.

İdarecileri ve öğretmenleri her bakımdan bu sıkışmışlıktan kurtarınız.

Yoksa okulların birçoğu yöneticisiz kalacak.

İl ve ilçe müdürleri kara kara düşünecek.

 

Saygılar...

 

DİĞER YAZILARI Bir Canın Ardından  01-01-1970 03:00 Ruh Üfle! Of, Püf Deme! 01-01-1970 03:00 Kazuistik Müfredat mı? 01-01-1970 03:00 Yılan Hikayesi 01-01-1970 03:00 Öğrencinin ''Kendimi Öğrenmiyorum!'' Haykırışı 01-01-1970 03:00 Belediyeler Eğitimin Merkezinde Olsun! 01-01-1970 03:00 Sosyal Etkinlikler Karneye Girdi - Çıktı! 01-01-1970 03:00 Öğretmeni Güçlendirmek 01-01-1970 03:00 Müdür ve Öğretmenlerin Yetkisi Az, Sorumlulukları Fazla... 01-01-1970 03:00 Okullarda İş Günü 200 Gün Olacakmış. Eğitimde Asıl Mesele Nicelik mi, Nitelik mi? 01-01-1970 03:00 MEB Müfredatı: İyi İnsan Yetiştirecek mi? 01-01-1970 03:00 Yusuf Tekin, çocukları okulda daha fazla tutmakla övünüyor! 01-01-1970 03:00 Yorgun Savaşçılar 01-01-1970 03:00 Müfredat Revizyonu Üzerine 01-01-1970 03:00 Öğretmenler Kara Kara Düşünüyor! 01-01-1970 03:00 Okul Bazlı Performans Değerlendirme, Ama Nasıl? 01-01-1970 03:00 Herkes Bir Hava iken Netice Berhava 01-01-1970 03:00 Sil Baştan: Büyük Eğitim Devrimi 01-01-1970 03:00 Yusuf Tekin'in hızından nasiplenemeyen konular 01-01-1970 03:00 Değişiklerle Değişmeyen Bakanlık 01-01-1970 03:00 Mülakat 01-01-1970 03:00 Yeni Ders Yılı Başlarken… 01-01-1970 03:00 2 Yıllık Esaret: Toplu Sözleşme 01-01-1970 03:00 Siyah Beyaz Bir Eğitim Hikayesi 01-01-1970 03:00 Yeni DYK ile Toplu Sözleşmeye Dair Çıkarımlar 01-01-1970 03:00 Toplu Sözleşmede Hayali Bir Enstantane 01-01-1970 03:00 Memur Memnun Değil 01-01-1970 03:00 Güçlü Öğretmen Güçlü Türkiye  01-01-1970 03:00 Çocuklara değer aşılamanın en güzel yolu büyüklerin örnekliğidir 01-01-1970 03:00 Ziya Selçuk’tan Yusuf Tekin’e... 01-01-1970 03:00 Ali Yalçın’ın ihanet mi edelim sözleri ve memurların durumu 01-01-1970 03:00 Öğretmen Maaşını Yuvarlarsak 30 Bin TL 01-01-1970 03:00 Bu Okul Halleri, Hal Değil Artık! 01-01-1970 03:00 Dağlanan Yüreklerimize Terapi: Kafamızı Dağıtmak 01-01-1970 03:00 Milli Eğitim Müdürü ve Öğretmeni Koruma Kanunu 01-01-1970 03:00 Yetenek Tozu: Piyano Çalan Motokurye 01-01-1970 03:00 Boydan Boya Darboğaz Bir Eğitim Sistemi 01-01-1970 03:00 Kepçe Kepçe Müjde, Kaşık Kaşık Zam Oranı 01-01-1970 03:00 Yaz-Kış Kurs, Yaz-Kış Kurs 01-01-1970 03:00 Mersin Olayının Düşündürdükleri... 01-01-1970 03:00 Uzmanlık Sınavı, Öğretmeni Küçümsedi 01-01-1970 03:00 Uzmanlık Sınavı Öncesi Serenat 01-01-1970 03:00 Mahmut Özer'i Görünce Ziya Hoca'yı Anladı 01-01-1970 03:00 Sayı Kasan Sendikaların Armağanı: 19 Kasım 2022 01-01-1970 03:00 Ey Eğitim Sendikaları, Birleşin! 01-01-1970 03:00 Elimizin Altındaki Anayasa ile Yasalar 01-01-1970 03:00 14 Ekim İş Bırakma Terazisi: Sendikal Ağırlık Yapın! 01-01-1970 03:00 ''Müdür Görev Süresi 12 Yıl Olsun!'' Serenatı 01-01-1970 03:00 1 Ekim Uzmanlık ve Başöğretmenlik Beklenti Günü 01-01-1970 03:00 Bursluluk Sınavına Giremeyen Tek Maaşlı Öğretmen Çocukları  01-01-1970 03:00 Efendiler, Öğretmenlerin Dayanacak Gücü Kalmadı 01-01-1970 03:00 Üçü Bir arada: Müdür Odası, Özel Tuvalet, Değerler Odası 01-01-1970 03:00 Öğretmen kalabilmek... 01-01-1970 03:00 Etkisiz sendikalardan büyük bir istifa dalgası gelebilir 01-01-1970 03:00 Öğretmenlerin canına okumayın, can kulağı ile dinleyin! 01-01-1970 03:00 Siyasi emeller uğruna bu kesimlere prim vermeyin! 01-01-1970 03:00 Nagehan Alçı Yine Sahnede... 01-01-1970 03:00 Sınavı Kaldırın, Öğretmeni Bu Cendereden Kurtarın 01-01-1970 03:00 Önce Uzman Öğrencilik Sonra Uzman Öğretmenlik 01-01-1970 03:00 3 Vakte Kadar Uzmanlık ve Başöğretmenlik Sınavları İptal 01-01-1970 03:00 Çöp Adam 01-01-1970 03:00 Uzmanlık ve Başöğretmenlik Süreci: Sendikalar, Profesörler, Diğerleri 01-01-1970 03:00 Enes Kara’nın Ardından… 01-01-1970 03:00 MEB’de Neye ‘Tamam’ Neye ‘Devam’? 01-01-1970 03:00