95 yıl önce nice uğraşlara girerek kurduğumuz bu aziz cumhuriyet bu necip milletimize ne de yakıştı. Kadını erkeği bu ülkede yaşayan her vatandaşımız bu cumhuriyet ipine öylesine sıkı sıkıya sarılmıştır ki geçen neredeyse bir koca asırda tuttuğu ip nice badirelerle avuçlarından hunharca çekilirken elleri kan revan içinde kalsa da yine de vazgeçmemiştir.

Cumhuriyetin özüne yakışmayan darbelerde tercihini her zaman seçebilme özgürlüğünden yana kullanmış, toplumsal uzlaşısı olan anayasasını her daim güçlendirme gayretinde olmuştur.

Sınırlarını paylaştığı Ortadoğu cehennemi diktatörlerin ve emperyalist güçlerin altında ezilirken milletimiz her daim cumhuriyetin ışığında nice karanlıkları aydınlığa çevirmiş kendi kendini idare edebilme kabiliyetini göstermiştir.

Cumhuriyet demek hak ve adalet demektir. Cumhuriyetin ilanıyla dünyanın pek çok ülkesinden önce kazanılan haklarla ülkemiz bugün adeta dünyaya rol model konumuna gelmiştir.

Cumhuriyet demek köylüsünden çiftçisine esnafından tüccarına sosyal tabakanın her kesiminden insanın ülke yönetiminde söz sahibi olabilmesi, birey olarak sayılması, ifade bulabilmesi demektir.

Biz eğitimciler için cumhuriyet ise fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller yetiştirmek demektir. Yetiştireceğimiz nesillerin başkalarına ipotek edilmemiş fikirleri, menfaatleri altında ezilmemiş vicdanları ve hayatı algılayabilen deforme edilmemiş kültürleri olduğu sürece eğitimimize yapılan yatırımlar ve eğitime bağlanan umutlarımız tam manasıyla meyvesini verecek ülkemiz cumhuriyetimizin kurucusu gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de işaret ettiği üzere muasır medeniyetler seviyesinin de üzerine çıkacaktır.

O halde sen çok yaşa cumhuriyet, sen hep yaşa cumhuriyet…(Murat Kale)