Ölüm yok oluş değil, aslında bir var oluştu. Ölümü göre göre yürüdüler ve öldüler! Vatan uğruna, özgürlük adına

Toprak beşik oldu sonsuz uykuya, yakılan her ağıt ninni. Yağmurdan sonra toprak yerine kan kokan Gelibolu Yarımadasında alınan her nefes ölümden daha acı oldu.

Bir sabah Arıburnunda top sesleri yükselir ve düşman adım adım ilerlemektedir vatan toprağında. Genç bir subay 19. Tümen komutanı Mustafa Kemal, Conkbayırda geri çekilmek isteyen askerlere savaşın kaderini değiştirecek bir iradeyi ortaya koymuştur.

Ben size taarruzu emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum.’’ der. 57. Alay tek tek siper etti gövdesini, ölmeye değil, kurtuluşa yürüdüler. Kendileri ölene kadar arkadan birliklerin geleceğine inanarak huzura erdiler.

Bir bakalım dünya tarihine, ölmeyi emreden ne bir komutan ne de bu emri kayıtsız şartsız yerine getiren bir milletin askeri var mı?

Mustafa Kemal Savaş zorunlu olmadıkça bir cinayettir. Diyerek, Yurtta barış dünyada barışı benimsemiş barışçıl bir lider,

Vatanın her karış toprağı vatandaş kanıyla sulanmadıkça terk edilemez diyecek kadar vatan sevgisi olan eşsiz bir komutan,

Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analara! Evlatlarınız bizim bağrımızda huzur içinde rahat uyuyacaklardır. Onlar da bu topraklarda canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır. Diye kucaklayan insan olma özelliği en üst düzeyde taşıyan büyük bir kurtarıcıdır.

Çanakkale savaşlarında en kritik anlarda ortaya koyduğu akıl, irade ve ileri görüşlülüğü sayesinde kurtuluş yolunda yolumuzu belirleyen genç subay Mustafa Kemal.

Çanakkale savaşları, Milli Mücadelenin başladığı ve bir millet olarak zafer kazanmanın ilk örneği olmuştur. Milli mücadeleyi ateşlemesi, milletin kurtuluşa inanması, Mustafa Kemalin liderliğinde bağımsızlığa ilerlemesi ve ulus olarak kendi gücünün farkına varmasına yol açmıştır.

Bir asır önce olduğu gibi bu coğrafya, dünya ekonomisine egemen olmak isteyen güçlerin bu gün de hedefi halindedir. Bu yüzden Mustafa Kemal kavgası sürmektedir, bu yüzden şanlı tarihimiz unutturulmak istenmektedir ve bu yüzden birlik ve beraberliğimiz parçalanmak istenmektedir.

Çanakkale Zaferinin 100. Yılında başta Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere, Seyit Onbaşı, Yahya Çavuştan Nezahat Onbaşıya ve adları bilinmeyen, yazılmayan binlerce kahraman şehidimizi minnetle anıyoruz.

Tarih bize söylüyor ki; bu vatan uğruna canını feda etmiş, bizlere bağımsız bir yurt bırakmış atalarımız hal, durum ve şartlar ne olursa olsun söz konusu vatan ve geleceğimiz ise korku ve karanlığa geçit olmayacağını ispat etmiştir. Bağımsızlığımız ve geleceğimiz adına her türlü baskı ve zulme, hem iç hem de dış güçlere karşı bir millet olarak var olmak, birlikte mücadele etmek en büyük sorumluğumuzdur. Bağımsızlık bayrağını dalgalandıran yine millet olacaktır.