Elimdeki kitabın adı: Bitişik Eğik Yazıyla Yazarak Öğreniyorum. Ata Yayıncılık Ankarada basmış, MEB’e satmış ve tarihsiz. Ancak 2005’den sonra böyle kitaplarla eğitime geçirildiğimizi biliyoruz. Bu kitaplar neyi öğretmiyor ki çocuklarımız beş yıl sonra sıfır çekiyor?

Bu kitaplarla Türkçesini perişan ettiğimiz, okumayı sözde öğrenmiş milyonlarca çocuğumuz var şimdi. Artık durup bir bakalım bu kitaplar eğik yazıyla neyi öğretiyor, neyi öğretmiyor?

Bana 2010’da ulaştı bu kitap. Kullanan çocuğun adı Suay, kapağında etiketi duruyor. Suay ile aynı yaşta, şimdi 4.sınıfta okuyan Berra kızımızla tanıştım, yazarken normal cümle kuramıyor, sevgi cümlesini bile doğru kelimelerle ifade edemiyor. Örneğin halasına bir teşekkür çiçeği çizip altına Halacığım seni çok seviyorum diye yazmak üzere bir kart hazırlıyor, ama çiçeğin yanına alt alta eğri büğrü HaLa seni SeViyor yazabiliyor. Dilbilgisi yok, şahıs yok, zaman yok, fiil çekimi yok, şahıslar karışıyor, gerekli gereksiz büyük harfler, harflerde orantı yok ve yazmaktan nefret ediyor. Oysa bu çocuk hızlı ve doğru okuma yapabiliyor, bir müzik aletini çok çabuk öğrenebiliyor, zihinsel matematik yapıyor. Neden Türkçe doğru cümle kuramıyor, çok merak ettim. Elimdeki Suayın okuma kitabına bu sonucu yaratan etmenler açısından bakmaya başladım.

Bakalım Suay okuma-yazmayı eğik yazıyla da olsa hangi cümlelerle öğrenmiş.

Kitabı açıyorum. Eğri çizgi alıştırmalarından sonra, resimle yazının bir arada verildiği cümleler kuruluyor. Cümlenin bir kelimesi resim! Resimle yazı iç içe geçmiş. Oysa cümledeki eylemin resmi yazının üzerinde fotoğraf olarak durmalıydı. Hatırlayalım, Ali okula koş diyorsa, sayfanın üst kısmında okula giden bir Ali resmi vardı, doğrusu budur. Eylemsiz cümle olmaz, resim eylemin resmi olacaktır.

Suay, yazının resmini önce görür, bütününü yazı olarak göremez. Eyvah! Algı için gereken yazı fotoğrafı oluşamaz. Çocuklar bütünü önce görür dediğimiz, başlangıç eğitiminde kullandığımız Tümden gelim yöntemi terk edilmiş, bu kitapta, tüme varım bile olmayan, dağınık parçacı kaotik bir yönteme geçilmiş, adına konstraktif dedikleri, parçalayarak, kibarlık olsun diye çevirirken yapılandırmacı dedikleri bir yöntemle yazılmış.

Kitabın kapağında Yapılandırıcı Eğitim-Öğretim Sistemine Göre Hazırlanmıştır diye bir not var. Tüm eğitim kurallarını çiğneyerek öğrenme yapacağını burada ilan ediyor aslında.