Kırmızı Başlıklı Kız masalını hemen herkes bilir. Büyükannesi hasta olan kırmızı başlıklı kıza annesi yiyecek bir şeyler hazırlayıp büyükannesine götürmesini ister. Tavşan ormanındaki yoldan gitmesini ve çok dikkatli olmasını öğütler. Kırmızı başlıklı kız koluna sepetini takar ve yola koyulur ama yolda önüne bir kurt çıkar. Bir an irkilen kırmızı başlıklı kıza kurt korkmamasını söyler kim olduğunu ve nereye gittiğini sorar. Orman yolunun sonundaki evde yalnız başına oturan hasta büyükannesine yiyecek götürdüğünü söyler kırmızı başlıklı kız. Kurt da iyi o zaman ben önden gideyim de haber vereyim büyükannene sen de sakın oyalanma hemen büyükannenin yanına git der. Kurt sinsi planını uygulamaya başlamıştır. Yakın civarda bir avcı olduğu için kırmızı başlıklı kızı hemen kurtarabilir diye orada saldırmamış ve büyükannesinin de evini öğrenerek bir taşla iki kuş vurmak istemiştir. Kırmızı başlıklı kız büyükannesinin evinin önüne gelir ve ona seslenir. İçerden büyükannesinin sesine benzemeyen bir tonda ‘içeri gel tatlım’ diye bir ses gelir. Kırmızı başlıklı kız büyükannesinin sesinin hasta olduğu için değişik çıktığını düşünür ve içeri girer. Yatağında uzanan büyükanneye bakar ama biraz değişik gelir görünüşü ve sormaya başlar sorularını. ‘Büyükanne senin kolların neden bu kadar uzun’, sana daha iyi sarılabilmek için cevabı gelir, ‘Büyükanne senin kulakların neden bu kadar büyük?’, Seni daha iyi duyabilmek için, ‘Büyükanne senin gözlerin neden bu kadar büyük?’, Seni daha iyi görebilmek için, ‘Peki büyükanne senin dişlerin neden bu kadar uzun ve sivri?’ ve kurt artık dayanamayarak seni daha iyi yiyebilmek için demiş ve kızın üstüne atlamış ve bir lokmada yutuvermiş. Uykuya dalan kurt horlamaya başlayınca avcı sesini duyup gelir ve karnını yararak kırmızı başlıklı kız ve büyükannesini kurtarır.


    Televizyon izliyorum. Yaklaşık 2 saniyede bir kanal değiştire değiştire ilerliyorum, kanal listemde acaba bakacak bir şeyler var mı diye. Gözüm bir habere takılıyor, cinsel istismar mağduru küçük çocuk diye. İçim kaldırmıyor hemen kanalı değiştirmek istiyorum çünkü bir sonraki kanallarda dikkatim başka yöne çekilecek ve bu acı yüreğimden hemen uzaklaşacaktı. Hep böyle yamıyor muyuz millet olarak.  Yapamadım, bakmaya devam ettim. Haberde istismarcının iyi giyimli ve güven veren bir siluete sahip olduğu söyleniyordu. Çocuğu ve ailesini tanıyordu ve bir gün annesinin onu okuldan almaya geç gelmesini fırsat bilerek ‘beni baban seni almam için gönderdi’ diyerek sapıkça düşüncelerini çocuk üzerinde uyguladı. Acaba bu insan kılığına bürünmüş canavar masaldaki kurt gibi çocuğa ne yalanlar söyledi. Bu çocukların kaderi kırmızı başlıklı kızla aynı olmak zorunda mıydı? Yani kurdun midesine inmeden kurtulmanın bir yolu yok muydu?


    İnsan kılığına bürünmüş bu canavarları her zaman tespit etmek kolay değildir, çocuklar için de yetişkinler için de. Onun için yapılması gereken çocukların vücutlarının özel bölgelerine anne, baba ve doktorlar hariç kimsenin ellemeyeceği ve göremeyeceği bilgisi verilmelidir. Böyle bir durumla karşılaşmaları halinde 1. rahatsız olduklarını ve bir daha yapılmasını istemediklerini söylemeleri, 2. Devam edilmesi halinde çığlık atıp en yakındaki kişiden yardım istemeleri, 3. Kimsenin olmaması halinde hemen oradan kaçıp uzaklaşmaları, 4. Her ne olursa olsun muhakkak olan bitenin ailelere anlatılması gerektiği çocuklara öğretilmelidir.


    Tabi ki çocuğun ailesine olan biteni anlatabilmesi için anne ya da babadan korkmaması gerekmektedir. Bunun için de ailede çocuğun duygu ve düşüncelerine saygı duyulmalı ve önemsenmelidir. Çocuğun kendisini rahatça ifade edebileceği bir aile ortamı olmalıdır. Çok sevdiğimiz çocuklarımızı bu ve benzeri durumlarla karşılaşabilme ihtimallerine karşı bilgilendirip baş etme ve karşı koyma dirençlerini güçlendirmeliyiz. Bütün bunların yanındaki masaldaki annenin yaptığı hataya düşmemeli, çocuğumuzu asla dış tehlikelere karşı yalnız bırakmamalıyız. (Serdar AYDOĞDU)