Yönetim, karar verme sürecidir.

Üstünde durduğunuz zemin, hareketlerinizi ve hareketlerinizin sonucuna ilişkin beklentilerinizin gerçekleşme düzeyini belirler.

- Zemini dikkate almadan,
- kendi durumunuzu gerçekçi biçimde tartmadan,
- gideceğiniz yolu ve yol boyunca etki edecek tüm değişkenleri hesaba katmadan,
- gerçekçi, anlaşılır ve birlikte hareket edecekleriniz tarafından kabul edilir hedefler ve amaçlar ortaya koymadan,
- en geniş anlamda doğru takımlar kurmadan,
- ulaşacağınız hedeflerle gerçekleştireceğiniz amaçlar konusunda tüm takımları, iç dinamikleri ve paydaşları inandırmadan,
- öncelikle iç dinamiklerin ve gerekli dış dinamiklerin en geniş anlamda desteğini sağlamadan,
- siz hedefe yürürken başka zeminlerde doğacak risklere ilişkin önlemler almadan hedefe ulaşmak çok zor ya da imkansız olabilir.   Bu da amaçlarınızı gerçekleştirememeniz ya da eksik gerçekleştirmeniz demektir.

Bu süreçte sizin hedefleriniz üzerinden kendi amaçlarını gerçekkeştirme hesabı yapanlar da olabilir. Bununla ilgili olarak karar ve eylem sürecinde uyanık olmak gerekir.

Eğer hedefe ulaştığınızda bilinenler dışında başka amaçlar gerçekleştirmeye çalışırsanız süreç, içinden çıkılmaz bir hal alabilir.

Sebepler ve amaçlar eylemlere haklılık ve meşruiyet kazandırır ki bu durum takımlar için bitmez bir enerji kaynağı, ilgili dinamikler için sonsuz ve koşulsuz destek sebebidir.

Çelişkiler, ikircikli tutum ve eylemler, hedeflerden sapmalar ve örtük amaçlar takımlarda sinerjinin kaybolmasına, ilgili dinamiklerin desteğini çekmesine, karşıtların haklılık kazanmasına ve dolayısıyla çözüm için yola çıkanların kalıcı ve içinden çıkılmaz sorunlar üretmelerine yolaçabilir.

Yönetim sürecinde, yöneticinin önderlik özellikleri süreci ve sonucu doğrudan etkileyecektir.

Aslolan, sorunu üreten, sorunu üretenlerin ve sorunun bir parçası olmamaktır. Çünkü her sorunun bir sorun maliyeti bir de çözüm maliyeti vardır.

Genel kabul gören o ki " Sorunun parçası olanlar çözümün parçası olamazlar.".

"Göz ola dağın ardını göre, akıl ola olacağı bile." atasözümüz ne kar güzel, bilgece ve yerinde bir söz.