Her sınav bir ölçme aracıdır.

Ölçme araçlarında aranan nitelikler, Geçerlik, Güvenirlik ve Kullanışlılıktır. Bir ölçme aracını standardize/ölçünlü kılmak için koşul olan iki özellik, geçerlik ve güvenirliktir.

Geçerlik, amaçla ilgilidir.

Ölçme aracının, ölçmeyi amaçladığımız davranışı, bilgiyi ölçecek kapsamda ve nesnellikte olup olmaması geçerliğini belirler.

Güvenirlik, sonuçla ilgilidir.

Ölçme aracının, ölçmeyi amaçladığımız davranış ve bilgiyle ilgili ortaya koyduğu sonucun doğruluğu ve tutarlılığı güvenirliğini belirler.

Mülakatlar, geçerlik ve güvenirlik niteliğinden yoksun olan ölçme araçlarıdır.

Mülakatlar kapsam bakımından, ölçülmek istenen davranış ve bilgiyi ölçebilecek kapsam yeterliğinden yoksundur.

Standardize/ölçünlü olmayan yapısı gereği, nesnel değil, özneldir.

Bu yönleriyle, geçerlikten yoksun olan mülakatlarla ilgili, güvenirlikten söz edilemez. Çünkü, ölçme araçlarında geçerlik ön koşuldur.

Öyleyse, geçerlik ve güvenirlikten yoksun ölçme araçları olan mülakatlar, niçin uygulanır ve sonuçları nelerdir?

Özellikle işe alımlar gibi seçme sınavlarında ölçme aracı gibi kullanılan mülakatlar, nesnel sonuçlar elde etmek için değil, istendik, öznel sonuçlar elde etmek için uygulanır.

Mülakatlar, kamu yönetimine olan güveni zayıflatır.

Kamu vicdanını yaralar.

Bazılarını umutsuzluğa ve karamsarlığa sürüklerken, bazılarını etik olmayan yollardan arayışa iter.

Mülakatlar, en iyileri seçebilecek ölçme araçları olmadıkları için, kamuyu zarara uğratacak niteliktedir.

İnsanları, umutsuzluğa, güvensizliğe ve karamsarlığa sürükleyeceği için ülkesine ve ulusuna olan bağını zayıflatabilir.

Yine bu yönüyle beyin göçüne zorlayıcı niteliktedir.

Mülakatlar, güvenlik yönünden kamu görevi almaması gerekenleri eleme aracı olarak kullanılamaz. Hukuk devletinde, güvenlik yönünden kuşkulu olanlar yargıya sevk edilir ve yargı kararı baz alınır.

Mülakatlar, bireysel ve toplumsal anlamda ürettikleri sonuçlar dikkate alındığında ölçme aracı ve seçme aracı olarak kullanılamaz.

Ramazan YILMAZ