Eğitim, pahalı ve uzun vadeli bir harcama alanıdır.

Bu harcamanın bir kısmını aileler, bir kısmını devlet yapar.

Aileler ve devlet için eğitim harcamaları, kar amaçlı harcamalar değil, yarar amaçlı harcamalardır.

 

Aileler, çocuklarının iyi bir eğitim alarak, iyi bir yaşam sürmesi için eğitim harcaması yapar. Devlet ise, evrensel ve toplumsal değerlerle donatılmış iyi insanlar, bilgili ve bilinçli yurttaşlar, ülkenin ihtiyaç duyacağı alanlarda üstün nitelikli bireyler yetiştirmek için eğitim harcaması yapar.

 

Bu amaçların gerçekleştirilebilmesi için, eğitim sisteminin, eğitim biliminin gereklerine göre düzenlenmiş olması gerekir.

Eğitim yoluyla yetkinlik kazandırılan bireylerin, ekonomik kazançlarının ve toplumsal statülerinin, aldıkları eğitimle ve yaptıkları işin önemiyle uyumlu olması gerekir.

Yoksa, bir yandan eğitim önemsizleşir, öbür yandan yetkinlik kazandırılan bireyler daha iyi bir yaşam sunan ülkelere giderler.

 

Bir ülke için en büyük zenginlik, nitelikli insan gücüdür; en büyük kayıp da nitelikli insan gücü kaybıdır.

 

16 yıl eğitim gören birisinin işsiz kaldığı ya da asgari ücretle çalıştığı bir ülkede, aileler, çocuklarına yaptıkları eğitim harcamalarını, çocukları adına doğru araçlarda biriktirmiş olsalar, çocukları daha iyi bir yaşam sürer.

 

Bu durum, eğitimi önemsizleştirir.

Bu durum, bilgiyi ve bilgili insanı değersizleştirir.

Bu durum, parayı ve paralıları yüceltir.

Bu durum, bir ülke için topyekûn bir tehlikedir.

 

Bir ülkede, gördükleri eğitim ve yaptıkları işin önemine bakılmaksızın kamu çalışanlarına yoksulluk sınırının çok altında ücretler ödenirse, o ülkenin kaynakları sermayeye/patronlara ve işbirlikçilerine akıtılıyordur. Patronlar/sermaye, emekçilere düşüp ücret ödeyebilsinler diye, kamu çalışanlarına düşük ücret ödeyebilsinler.

Kamu çalışanlarının hak ettikleri ücretleri aldıkları durumda, patronlar, emekçileri düşük ücretlerle çalıştıramazlar.

 

Eğer, "Adalet mülkün temeli" ise, ekonomik adalet de adaletin temellidir.

Ekonomik adalet sağlanmadan başka hiçbir alanda adalet sağlanamaz.

 

Toplumsal yarar açısından eğitim, ekonomik, sosyal ve duygusal olarak özendirilmesi gerekirken önemsizleştirilirse, akla birçok soru gelir.

Ramazan YILMAZ