Yarıyıl Tatil(i) Mi ?

Arşiv Yazılar

14-01-2018 08:29

Eğitimde başarılı ülkelerden biri olan Finlandiya’da çocuklar 7 yaşına kadar okula başlamadığı gibi çocuklara 13 yaşına kadar da ev ödevi verilmiyor. İngiltere’de 7 yaşına kadar çocuklara önerilen ev ödevi süresi haftada 1 saati aşmamaktadır. Güney Kore’de ise 15 yaşındaki bir öğrenciye hafta da 3 saat ev ödevi verilmektedir. PİSA sonuçlarına göre başarılı olan bu ülkeler ev ödevinden ziyade eğitim ve okuldaki kaliteye önem vermektedir. Verilen ev ödevleri ise rastgele değil belirli bir amaç doğrultusunda verilmektedir.

Ülkemizde ise ivme tersi yöndedir. Çocuklar okulda yoğun bir eğitim-öğretim faaliyeti içerisinde iken; okul sonrasında ise 2-3 saate varan ev ödevleri ile karşı karşıya kalmaktadır. Bu da bir süre sonra öğrenciyi okula karşı soğutmaktadır.

Yapılan araştırmalarda uzmanlar özellikle ilkokul üçüncü sınıfa kadar ödev vermenin pek doğru olmadığını, eğer verilecek ise çocukların yaşlarına uygun şekilde en alt seviyede ödevin verilmesi gerektiğini söylemektedirler. Daha sonraki yaşlarda ise yaşa uygun olarak ev ödevinin artırılmasının doğru olacağı yine uzmanlar tarafından söylenmektedir. Bu türde bir yaklaşımın öğrenci için başarı sağlayacağı tartışılmaz bir gerçektir. Bu yargımızı doğrular nitelikte bir örnek ile devam edelim. PISA raporlarına göre Türkiye’de ödeve verilen zaman ile öğrenme arasında negatif bir sonuç vardır. Negatif sonuç anlamında ülkemizin 2.sırada olduğu aynı raporda yer almaktadır. Demek oluyor ki çok ödev vermek başarıyı değil başarısızlığı getirmektedir. Çok ödev vermek yerine ödevin amacını bilmek, niteliği ve niceliğine göre ödev vermek daha doğru olacaktır.

İngiltere’de bir okul müdürünün öğretmenlere telkini dikkat çekicidir :‘’Bütün öğretmenlerime şunu söylüyorum: sadece bir anlamı ve önemi varsa ödev verin, ödev vermiş olmak için değil.’’ Bu sözü tüm okulların öğretmenler odasına asmamız gerekir. Çünkü ev ödevi vermeyen öğretmen iyi öğretmen olmadığı algısı yetmiyormuş gibi en çok ödev veren öğretmen en iyi öğretmendir algısı hem okul idaresince hem de veliler tarafından savunulan bir tez olmaktadır. Bu nedenle ev ödevi ülkemizin eğitim kültüründe vazgeçilmez bir alışkanlık halini almıştır.

Ev ödevi verme ülkemizde öyle bir hal aldı ki; anasınıfına başlayan çocuklarımıza dahi ev ödevi verir olduk. Okula yeni başlayan birinci sınıf öğrencisini eve her gönderdiğimizde taşıdığı kitaplar yetmiyormuş gibi çantasını ev ödevi ile daha ağır bir yük haline getirdik. Bu uygulama ile birlikte öğretmenler sadece çocukları değil kendileri ile birlikte velilerini de cezalandırdığını hiçbir zaman fark edemedi.

Son ders saatinin nerede ise yarısını ev ödevine ayıran öğretmenin belki de en çok yorulduğu zaman dilimi son ders saati ile birlikte; ödev kontrolünün yapıldığı ilk ders saati oldu. Verilen ev ödevleri ile eve gider gitmez anne babasının dayatmaları ile masaya oturan çocuk, aslında bir yerden sonra ev ödevlerini anne ve babasına yaptırır oldu. Hatta ev ödevi meselesi bazı ailelerde öyle bir hal aldı ki nerede ise işkenceye dönüştü. Bu işkenceden bıkan çoğu aile ya çocukların yerine ev ödevini yaptı ya da artık çocuğun ev ödevini yapıp yapmadığını kontrol etmekten vazgeçti. Ev ödevini kendi yapan çocuk sorumluluk sahibi diye nitelendirilir iken ev ödevini velisine yaptıran çocuk sürekli öğretmeni tarafından uyarıldı. Bununla birlikte ev ödevini yapmak istemeyen ya da yapamayan öğrenci ise hep başarısız diye itham edildi. Bu uyarı ve itham çocuğun cezalandırılması demekti.

Ev ödevi günümüzde o kadar büyük bir rol üstlendi ki ticarette bile kendine yer buldu. Kırtasiyelere ya da kitapevlerine gittiğimizde yarıyıl tatil kitabı ya da yılsonu tatil kitabı adı altında birçok yayınevinin kitap çıkardığını görürüz. Bu yayınevleri ev ödevinin bizim toplumda ne kadar önemli olduğunu bildikleri için öğretmenlerimizin sınıflarına kadar giderek bu pazarda birçok aile ve eğitimciyi müşteri yaptı. Bu doğrultuda yine yayınevleri yardımcı kaynak adı altında kasalarını doldururdu. Bu yayınevleri toplumda öyle bir algı ortaya oluşturdu ki tatil demenin ders çalışmak ya da ödev yapmak demek olduğunu düşünür olduk. Bu nedenle çocuklar ev ödevi yapma bahanesiyle hakları olan oyundan alıkonuldu. Oyun oynamaktan uzaklaştırdığımız çocuklarımızın yerine asosyal nesilleri bırakmış olduk.

Okulların yarıyıl tatiline girmesine az bir zaman kala birçok okulun yarıyıl tatili için ödev hazırlığında olduğu bir gerçektir. Şehir merkezlerinde ödev adı altında yarıyıl tatil kitabı için yayınevleri araştırılır iken kırsal kesimlerde ise ödevler hazırlanıp fotokopi çekmek için hazırlıklar yapılmaktadır. Eğitim camiası olarak yarıyıl tatiline girer iken nasıl ki bu tatili dinlenme amaçlı kullanmayı planlıyor isek; aynı şekilde çocuklarımızın dinlenmesi için bu yarıyıl tatilini bir fırsata çevirmeliyiz. Zaten olması gereken de bu değil midir?

Dönemin Milli eğitim bakanı Nabi AVCI çocukların sessiz feryadını anlamış olacak ki okullara gönderdiği 18 Ocak 2016 tarihli yazıda yarıyıl tatilinde öğrencilere ödev verilmemesini istemiştir. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı imzasıyla gönderilen yazıda, "Öğrencilerimizin başlayacak olan yarıyıl tatillerini verimli bir şekilde geçirmelerini, dinlenmiş bir şekilde yeni döneme sağlıklı bir başlangıç yapabilmelerini ve ilgi alanlarına da zaman ayırabilmelerini sağlamak için öğrencilerimize yarıyıl tatilinde ödev verilmemesi konusunda gereğini rica ederim" demiştir.

Kısaca söylemek istediğimiz karne hediyesi olarak çocuklarımıza yarıyıl tatilini hediye edelim. Bırakalım da oyun ile özdeşleştirdiğimiz çocuklarımız bu yarıyıl tatilinde doya doya oyun oynasınlar.
 
Muhammet Musab GÜMÜŞ
Guncelegitim.com

DİĞER YAZILARI ''Çocuklar sınav stresi yaşıyor, sınav kalkacak'' denildi. Ama! 01-01-1970 03:00 18 Yıllık Araştırma: 20. Yüzyılın En Büyük Lideri Atatürk (Ümit ZİLELİ) 01-01-1970 03:00 TEOG Sonrası Sisteme Geçerken… 01-01-1970 03:00 Hastalık raporu olan öğretmene soruşturma açılır mı? 01-01-1970 03:00 Destek Eğitim Odası Hakkında Her şey 01-01-1970 03:00 Üç Buçuktan, Dört Kazanım... 01-01-1970 03:00 ABİDE mi? FERİDE mi? 01-01-1970 03:00 Eğitim Kurumlarında Mescit Zorunluluğu Anayasaya Aykırıdır! (Mehmet BALIK) 01-01-1970 03:00 Çocuğunuzun davranışlarını nasıl değiştirirsiniz? (Özgür BOLAT) 01-01-1970 03:00 Deniz Seki 01-01-1970 03:00 Yaz okulları kaldırılsın! (Uğur Altunay) 01-01-1970 03:00 Liselere giriş İçin İçin Uyarılar, Önlemler ve Tavsiyeler 01-01-1970 03:00 Öğretmenlerin Seminer Dönemi İçin Etkili Bir Proje 01-01-1970 03:00 Üstün Yetenekli Çocuğum, Beyaz Kargam 01-01-1970 03:00 Mülakatta Mağduriyetlere Son Verecek Proje 01-01-1970 03:00 Okuduklarını Anlamayan Öğrenciler Neden Artıyor? 01-01-1970 03:00 Sarı Işık Sendromu 01-01-1970 03:00 Bana Bir Masal Anlat Baba 01-01-1970 03:00 Kırmızı Başlıklı Kızın Kaderi 01-01-1970 03:00 Mülakat, Müfredat, Rotasyon, Sözleşme (Talat Yavuz-Eğitim Bir Sen) 01-01-1970 03:00 Suriyeliler Vatanlarına Dönmelidir 01-01-1970 03:00 İzmir'de Sapık Müdür ve Cesur Öğretmen 01-01-1970 03:00 Çocuğun karnesini sosyal medyadan paylaşmak (Serhat YABANCI) 01-01-1970 03:00 Öğretmenlerin Hakkından Gelecek Bir ''Bakan'' Aranıyor (Oğuz Eminoğlu) 01-01-1970 03:00 Karşı Devrimin Anti-Laik Mevzisi: 'Eğitim Sistemi' (Önder Yılmaz yazdı) 01-01-1970 03:00 Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmenine Sahip Çıkmalıdır (Özcan ŞAHMAN) 01-01-1970 03:00 9 Başlıkta MEB sınav görevlendirmelerinde aksayan yönler 01-01-1970 03:00 Eğitimde Sınıf, Fetret ve Devri (Önder YILMAZ yazdı) 01-01-1970 03:00 Kazanın Doğurduğuna İnananlar (Emrah Mutluer yazdı) 01-01-1970 03:00 MEB'de Okul Yöneticisi Olmak (Aytaç ÇAPKIN yazdı) 01-01-1970 03:00 MEB'de Branşlara Göre Yöneticilik Durumu 01-01-1970 03:00 Eğitim Ordusu Neden Yerinde Değil (Turgay Polat) 01-01-1970 03:00 Bitişik Eğik Yazı Üzerine 01-01-1970 03:00 Yan Alan Saçmalık, Alan Değişikliği Haktır! 01-01-1970 03:00 MEB'de, müdür yardımcısı görevlendirmeleri nasıl olacak? 01-01-1970 03:00 ​Eğitimli Gençler Cezalandırılıyor mu? (Abbas Güçlü) 01-01-1970 03:00 Devlet Okullarındakiler 'Şişirme Puanlar'a Çözüm Bekliyor 01-01-1970 03:00 Eğitimde neler oluyor? Okulları satan satana! (Abbas Güçlü) 01-01-1970 03:00 Sınavda Hedefe Doğru Emin Adımlar 01-01-1970 03:00 Üniversitelerin misyonu ve geleceğin liderleri? (Abbas Güçlü) 01-01-1970 03:00 Eğitim sistemimiz, A’Dan Z’ye neden değişmelidir (Abbas Güçlü) 01-01-1970 03:00 Uzlaşma Kültüründe Okulların Rolü 01-01-1970 03:00 Cumhuriyet ve Biz 01-01-1970 03:00 Sınav odaklı eğitim sistemimiz 01-01-1970 03:00 MEB yönetici atamada, yeniden atama neden yok? 01-01-1970 03:00 23 Nisan'da Türkiye'de Çocuk Gerçeği (Tuba KAAN) 01-01-1970 03:00 Liselerde sınıf mevcudu 40'ı aşamayacak 01-01-1970 03:00 Devlet okulları üvey evlat mı? ( İlhan Sevin ) 01-01-1970 03:00 Çocuklar Okulda Neden Öğrenemiyor? (Özgür BOLAT) 01-01-1970 03:00 Üniversite Öğrencilerinin Yabancılaşması 01-01-1970 03:00 İyi notlar, küçük kardeşler ve ayak parmakları (Meltem Gürle) 01-01-1970 03:00 Öğretmenlerin feryadı dinmiyor (Metin ÖZYÜREK) 01-01-1970 03:00 MEB Yönetici Görevlendirme Taslak Yönetmeliğinin Değerlendirilmesi 01-01-1970 03:00 Öğretmenlerin norm kadro sorunu 01-01-1970 03:00 Eğitimde 'Doz Aşımı' 01-01-1970 03:00 İlkokulda müdür yardımcısı kadrosuna tepki 01-01-1970 03:00 MEB norm güncellemesini neden mart ayında yapıyor? 01-01-1970 03:00 Televizyonun çocuklar açısından olumsuz yönleri 01-01-1970 03:00 Öğretmenlik işte böyle bir şey!.. (Abbas GÜÇLÜ) 01-01-1970 03:00 Yeni Moda: Atama Bekleyen Öğretmenleri Küçümsemek 01-01-1970 03:00 Sendika Neden Önemlidir? (Mehmet Alper ÖĞRETİCİ) 01-01-1970 03:00 Kimliksiz Millet 01-01-1970 03:00 Öğretmenler, hangi okullara yönetici olarak atanabilir? 01-01-1970 03:00 Anne Yoksunluğu Ve Eğitim Açısından Sonuçları 01-01-1970 03:00 Rotasyon Sendromu (Mesut Kaymakçı) 01-01-1970 03:00 Velilerin Eğitimdeki Yeri (Abdurrahman Ünal) 01-01-1970 03:00 Kadın Öğretmen Olmak Zor 01-01-1970 03:00 MEB, il içi özür sorununu böyle çözemez 01-01-1970 03:00 Mağdur olmayan var mı? (M. Alper ÖĞRETİCİ) 01-01-1970 03:00 Nasıl Bilirdiniz? 01-01-1970 03:00 Eğitim-Öğretim Sarmalı (Özlem RÜSTEM) 01-01-1970 03:00 Liselerde performans ödevi değerlendirme belirsizliği 01-01-1970 03:00 ″Bitişik Eğik Yazıyla Yazarak″ Neyi Öğretmiyor? / Mahiye MORGÜL 01-01-1970 03:00 Öğretmen neden isyan eder? 01-01-1970 03:00 Ölmeyi Emretmek! ( Ebru Sungar) 01-01-1970 03:00 Öğretmenler üzgünlüğünüz kutlu olsun! 01-01-1970 03:00 Eğitim Hikaye... (Mehmet VURAL) 01-01-1970 03:00 Öğretmensiz reform mümkün değil (Abbas Güçlü) 01-01-1970 03:00 Türk Gençliği ve Geleceği Nereye Gidiyor? (Kenan AKDOĞAN) 01-01-1970 03:00 Öğretmeni Emekli Eden Manzara ( Doğan Cüceloğlu ) 01-01-1970 03:00 Öğretmenim canım benim (Yılmaz ÖZDİL) 01-01-1970 03:00