Öğretmenler Öğretince Rahat Eder

Arşiv Yazılar 4

11-01-2021 17:04

Nagehan Alçı'nın öğretmenliğin ne olduğunu bilmediği kesin de yazdıklarından, iyi öğretmenlerle karşılaşmadığı da anlaşılıyor.  

Kendisini bilen biri, bilmediği bir konuda yargıda bulunurken ölçülü olur. Salgın sürecinde okulların kapalı olmasını, eğitim-öğretim de değil, öğretimin canlı platformlardan, uzaktan yapılmasını öğretmenlerin istediğini sanıyor Nagehan Alçı. Bu durumla ilgili "öğretmenler rahata alıştı" yargısı, öğretmenliği ve öğretmenleri bilmediği gibi kendini bilmezliğinin de açık göstergesi.

 

"Rahata alışmak" bir yana, bir sürü ön hazırlıkla gerçekleştirilen, yorucu uzaktan öğretim etkinlikleri, bazı öğrencilerin olanaksızlıklar nedeniyle katılamaması, katılan öğrencilerde de uzaktan öğretimin yetersizlikleri nedeniyle tam öğrenmenin gerçekleşmemesi öğretmenlerin rahatını kaçırmakta, mesleki doyumdan yoksun bırakmaktadır.

 

Öğretmenler, eğitimin bir etkileşim süreci olduğunu bilirler. Doğru ve yeterli etkileşimin de aynı ortamda bulunmakla, yüz yüze eğitimle mümkün olduğunu da bilirler. O yüzden öğretmenler okullarında, dersliklerinde öğrencilerinin başlarına dokunmak, onlarla göz teması kurmak isterler. Onların öğrenip öğrenmediklerini gözlerinden ve beden dillerinden anlamak isterler. Öğretmenler okullarında, öğrencilerinin arasında "rahat" ederler.

 

Neredeyse öğretmenlerin tamamının tercihi, öğrenciler ve eğitim emekçileri için tüm sağlık önlemleri alınmak kaydıyla eğitim-öğretimin okullarda, yüz yüze yapılmasından yanadır.

 

İki âma sarma yiyorlarmış. Biri diğerine "İkişer ikişer yeme." demiş. Diğeri de "Nereden bildin ikişer yediğimi?" deyince "Çünkü ben ikişer yiyorum." demiş. Öğretmenliğin ne olduğunu bilmeyen Nagehan Alçı öğretmenleri kendisi gibi sanıyor.

 

Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmanın densizliğiyle öğretmenlik ve öğretmenler hakkında yazmak öğretmenliğe ve öğretmenlere büyük haksızlıktır.

Ramazan Yılmaz
guncelegitim.com

DİĞER YAZILARI Eğitimi Önemsizleştirmek 01-01-1970 03:00 Sendikal Önderlik 01-01-1970 03:00 Buruk Bir 24 Kasım 01-01-1970 03:00 Cumhuriyet Devrimi   01-01-1970 03:00 Düşkün 01-01-1970 03:00 Sendikal Mücadele 01-01-1970 03:00 Sendikal Çaresizlik 01-01-1970 03:00 Kahraman kimdir? 01-01-1970 03:00 Mülakat 01-01-1970 03:00 Öğretmenlik Meslek Kanunu 01-01-1970 03:00 Borazan 01-01-1970 03:00 Sınıf ve Kitle Sendikacılığı-2 01-01-1970 03:00 Sonuç Odaklılık, Süreç Odaklılık 01-01-1970 03:00 Nitelikli Eğitim Sorunu 01-01-1970 03:00 Yankı ve Yansı 01-01-1970 03:00 Atatürk'e Rapor 01-01-1970 03:00 Eğitimde Nitelik Sorunu 01-01-1970 03:00 1 Mayıs Kimin Bayramı? 01-01-1970 03:00 Sınıf Sendikacılığı ve Milliyetçilik 01-01-1970 03:00 Sınıf ve Kitle Sendikacılığı 01-01-1970 03:00 Emperyalist azgınlığa karşı bir halkın onur savaşıdır Çanakkale... 01-01-1970 03:00 ‘Andımız’ın Anlamı 01-01-1970 03:00 ‘’Türkiye Cumhuriyeti Sonsuza Dek Yaşayacaktır.’’ M. Kemal Atatürk 01-01-1970 03:00 Köy Enstitüleri: Bir kalkınma ve aydınlanma modelidir 01-01-1970 03:00 Karar Süreçlerine Katılımın Önemi 01-01-1970 03:00 Yüzde 3 artı 3... 01-01-1970 03:00 Eğitim Emekçilerinin Sorunlarına Emek Penceresinden Bakış 01-01-1970 03:00 3600 Ek Gösterge ve Sendikal Tercihler 01-01-1970 03:00 Kalite Sorunu 01-01-1970 03:00 Eğitimde ve Her Alanda Evrensel Başarı ve Başarısızlık 01-01-1970 03:00 Milyonluk arabalara binenler, 30-50 bin lira maaş alanlar sendikacılık yapamazlar 01-01-1970 03:00 Yönetim Süreci 01-01-1970 03:00 Emek Mücadelesi, Adil Paylaşım ve Atatürkçülük 01-01-1970 03:00 Eğitim Bir Tercihtir 01-01-1970 03:00 Lozan'ın Anlamı Nedir? 01-01-1970 03:00 Öğretmenlerde Geleceği Görürsünüz 01-01-1970 03:00 Birleştirme yolu 01-01-1970 03:00 Toplumsal Öğrenme 01-01-1970 03:00 Lisans Diploması... 01-01-1970 03:00 Eğitimde Kalite 01-01-1970 03:00 Eğitim Kazanının Zeytinyağı 01-01-1970 03:00