‘Andımız’ın Anlamı

Arşiv Yazılar 4

16-03-2021 21:21

Andımız" karşıtlığını anlamak ve anlamlandırmak için oldukça geniş ve derinlikli bakmak gerekir.

Anadolu'ya "Türkiye" adını Avrupalılar koymuştur. Osmanlı İmparatorluğu zamanında da Avrupalılar bu topraklara "Türkiye" demiştir.

Aklın ve bilimin yolunda yürüyemediği için devlet ve toplum yapısı çöken Osmanlı'nın yerine, Atatürk önderliğinde bu topraklarda, bu toprakların bilinen adıyla Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur. Aklı ve bilimi yol gösterici olarak benimseyen çağdaş Türkiye Cumhuriyeti, emperyalistlerle ve emperyalizmle girişilen ölüm kalım savaşının sonunda bir "ulus devlet" olarak doğmuştur. Adı Türkiye Cumhuriyeti olan bu devletin, ulusunun adı da Türk Ulusu'dur.

Türk Ulusu, etnik temelli bir ulus değil; hukuk, kültür, yurt ve yurttaşlık temelli bir ulustur.

Atatürk, bu ulusun tanımını yaparken hiçbir etnik ayrım ve vurgu yapmadan, "Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye halkına Türk Ulusu denir." demiştir.

Ulus devletlerde, Avrupa'da olduğu gibi, yurttaşlık bağıyla bağlı olan herkes, etnik kimliğine ve inancına bakılmadan ulusun adıyla anılır. İngiltere yurttaşına İngiliz, Almanya yurttaşına Alman, Fransa yurttaşına Fransız denildiği gibi Türkiye yurttaşına da Türk denir. Bu, hukuksal bir adlandırmadır. Ulus bütünlüğünü ve ulus bilincini oluşturmayı amaçlar. Ulus bilinci, o ülkenin ve ulusun akyuvarları gibidir. Etnik kimliğin ve inancın farklı olması bu duruma engel değildir. Yeter ki etnik kimlikler ve inançlar arasında adil olan, hukukun üstünlüğüne ve lâiklik ilkesine dayalı bir devlet olsun.

Çağdaş Türkiye Cumhuriyetini kuran Atatürk ve yurtsever kadro, saltanat temelli Osmanlı'nın yerine kurdukları, ulus temelli Cumhuriyeti kalıcı kılmak için, Kemalist Program'ı geliştirmişler ve uygulamışlardır. "Andımız", bu programın, Türkiye halkını uluslaştırma, ülkesi ve ulusuyla kalıcı kılma çalışmalarının küçük ama önemli bir parçasıdır.

Bilinir ki, emperyalizmin en önemsediği düşmanı ulusal bilinçtir. Ulusal bilinçten yoksun toplumlar, emperyalist sömürüye ve işgale direnemezler. Yurdu ve ulusu için kendini feda edecek yiğit kadınlar ve erkekler bulamazlar. Yakın çevremizde gördüğümüz gibi, başka ülkelere çil yavrusu gibi dağılırlar. Andımız bunun içindir ve yurtsever yurttaşlar yetiştirmeyi amaçlar.

Eğitsel olmadığı savı emperyalist bir yalandır. Türkiye Cumhuriyeti'nin ulus devlet yapısına yönelik saldırı, emperyalist bir saldırıdır. Bu saldırıda yer alan yerli unsurlar büyük oranda işbirlikçi ve beslemedir. Ya da bilgisizliğin bilginidirler. Emperyalistler, kendilerine karşı kazanılan ilk ulusal zaferin sahibiyle örtülü bir savaşa girişmişlerdir.

Atatürk ve kurucu kadro, ulus bütünlüğü ve ulusal bilinç yoksunluğunun yurdu, emperyalist sömürüye ve işgale nasıl açık hale getirdiğini yaşayarak görmüşlerdir.

"Andımız" bir simgedir; turnusol kağıdı gibi bir simge.

1- Andımız, ulus bütünlüğü ve ulusal bilincin simgesidir. Bu zayıflatılırsa, etnik ve inanç temelli ayrışmaya kapı aralanır. Bundan da emperyalistler ve işbirlikçileri yararlanır.

2- Andımız, şoven milliyetçilikten çok uzak, devrimci milliyetçi eğitsel bir simgedir. Devrimci milliyetçilik, yurt ve yurttaşlık bağına dayalı insancıl, evrenselci bir milliyetçiliktir.

3- Andımız, ulus devletçi yönüyle, çağdaş hukuku, aklı ve bilimi öncelediği için ümmetçiliğe ve dogmacılığa karşı bir simgedir.

4- Yayılmacı ve kan emici küresel sermayeye ve onun jandarmalarına karşı antiemperyalist bir simgedir. Çünkü, ulusal bilinç aşılar ve ulusal bilinç emperyalizmin düşmanıdır.

Andımız, bu anlayışla değerlendirilmezse yanlış ya da art niyetli olur.

Atatürk ve devrimci milliyetçiler yurdun kurtuluşuna öncülük ettikleri gibi çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna da öncülük etmişlerdir.

Hangi "ahval ve şerait içinde" olursa olsun, Kemalistler "Türkiye Cumhuriyeti'nin ilelebet payidar kalması" için ne gerekiyorsa yapacaklar, kurtarıcı ve kurucu kadronun emanetini aynı ilkelerle yaşatacaklardır.

Aklın ve bilimin ışığıyla, Kemalist Devrimin yolunda tam bağımsızlığa kadar.

Ramazan Yılmaz

DİĞER YAZILARI Eğitimi Önemsizleştirmek 01-01-1970 03:00 Sendikal Önderlik 01-01-1970 03:00 Buruk Bir 24 Kasım 01-01-1970 03:00 Cumhuriyet Devrimi   01-01-1970 03:00 Düşkün 01-01-1970 03:00 Sendikal Mücadele 01-01-1970 03:00 Sendikal Çaresizlik 01-01-1970 03:00 Kahraman kimdir? 01-01-1970 03:00 Mülakat 01-01-1970 03:00 Öğretmenlik Meslek Kanunu 01-01-1970 03:00 Borazan 01-01-1970 03:00 Sınıf ve Kitle Sendikacılığı-2 01-01-1970 03:00 Sonuç Odaklılık, Süreç Odaklılık 01-01-1970 03:00 Nitelikli Eğitim Sorunu 01-01-1970 03:00 Yankı ve Yansı 01-01-1970 03:00 Atatürk'e Rapor 01-01-1970 03:00 Eğitimde Nitelik Sorunu 01-01-1970 03:00 1 Mayıs Kimin Bayramı? 01-01-1970 03:00 Sınıf Sendikacılığı ve Milliyetçilik 01-01-1970 03:00 Sınıf ve Kitle Sendikacılığı 01-01-1970 03:00 Emperyalist azgınlığa karşı bir halkın onur savaşıdır Çanakkale... 01-01-1970 03:00 ‘’Türkiye Cumhuriyeti Sonsuza Dek Yaşayacaktır.’’ M. Kemal Atatürk 01-01-1970 03:00 Köy Enstitüleri: Bir kalkınma ve aydınlanma modelidir 01-01-1970 03:00 Karar Süreçlerine Katılımın Önemi 01-01-1970 03:00 Öğretmenler Öğretince Rahat Eder 01-01-1970 03:00 Yüzde 3 artı 3... 01-01-1970 03:00 Eğitim Emekçilerinin Sorunlarına Emek Penceresinden Bakış 01-01-1970 03:00 3600 Ek Gösterge ve Sendikal Tercihler 01-01-1970 03:00 Kalite Sorunu 01-01-1970 03:00 Eğitimde ve Her Alanda Evrensel Başarı ve Başarısızlık 01-01-1970 03:00 Milyonluk arabalara binenler, 30-50 bin lira maaş alanlar sendikacılık yapamazlar 01-01-1970 03:00 Yönetim Süreci 01-01-1970 03:00 Emek Mücadelesi, Adil Paylaşım ve Atatürkçülük 01-01-1970 03:00 Eğitim Bir Tercihtir 01-01-1970 03:00 Lozan'ın Anlamı Nedir? 01-01-1970 03:00 Öğretmenlerde Geleceği Görürsünüz 01-01-1970 03:00 Birleştirme yolu 01-01-1970 03:00 Toplumsal Öğrenme 01-01-1970 03:00 Lisans Diploması... 01-01-1970 03:00 Eğitimde Kalite 01-01-1970 03:00 Eğitim Kazanının Zeytinyağı 01-01-1970 03:00