SİZ ÖĞRETMENSİNİZ VASIFSIZ İŞÇİ DEĞİL


Muhammet Ali GEZİCİ

 
Yıl 1997…Refahyol hükümeti, ülkedeki öğretmen açığını kapatmak için, 4 yıllık lisans mezunlarının hepsini, sorgusuz sualsiz, formasyonlu formasyonsuz, isteyeni istemeyeni öğretmen olarak atar…

Yıl 1999… 20.yüzyılın son yılında, formasyonlu öğretmen adaylarına, bitirmiş olduğu bölüm fark etmeden, atamadan önce, Devlet Memurları Sınavı (DMS) yapacağını duyurur. Sınav ücretleri ödenir, sınav yerleri belli olur, sınav giriş belgeleri çıkar…

Durun!.. Bir ses yankılanır… Size sınav yok, sizi acilen öğretmen yaptık… Atanmayı duyan öğretmen yatırdığı sınav ücretini unutur…

Yıl 2000’ler… Sınavın adı KPSS olmuştur. Sınavlar zorlaştırılmaya başlanır. Üniversite sınavını zaten büyük bir emek vererek kazanan öğretmenimiz, yeterlilik sınavından öte, eleme usulüne uygun bir sınava tabi tutulur…

Elemeden kalanlara da bir öneri sunarlar… Gel, seni üç beş kuruşa, yine öğretmen olarak, çalıştıralım.Canım zaten işsizlik var memlekette. İdare et, atanırsın bir gün…

Yıl 2010… KPSS’ye giren öğretmenim, kopya skandalı ile sarsılır. Çaldırdık soruları…

Yıl 2014…Bolluk içinde yokluk çekilir. Ülkede bol bol eğitim fakültesi, bol bol formasyon veren fen-edebiyat fakültesi ve bol bol mezun vardır…

Ne mi yapıldı? Ülkede öğretmen açığı vardı. Memleketimin çocuğuna öğretmen yetiştirdik. İyi güzel, zaten ihtiyaç vardı…

Ve bir müjdeli haber beklerken…

Durun!... Bir ses yankılanır tekrar… Siz öğretmensiniz tamam da birazınızı alacağız. Yüz binden fazla açığımız var. Doğru ama, 10 bin atama yapılacak. Öyle 40 bin, 50 bin olmaz…

Hem biz sizden poliste yaptık bak, öğretmen olarak yetiştiniz memlekete ışık olmaya ama, emniyeti sağlayan poliste olun canım, ne var bunda…

Sizi yetkili öğretmen sendikaları bile ciddiye almıyor, ne bu aceleniz?

Biraz işsiz gezin, askere gidin, evlenin, çocuklarınız olsun… Çocuğunuzu okula kayıt yaptırırken, sizi de veririz bir okula. Ya da dur bekle…Çocuğun da öğretmen olur birlikte atanırsın belki…

 

Çizdiğimiz resim eğitimin öğretmen tarafının, içler acısı halini gözler önüne seriyor. Daha okullara atanmadan, eğitim başlamadan eğitimin farklı bir sorunu. Sınıflarda olması gereken öğretmenlerin, umudunu öncelikle mesleğini icra etmeye bağladığını biliyoruz.

İstenen ihsan değil, devletin vatandaşına görevi.

ÖĞRETMEN alacaksınız, vasıfsız işçi değil.

İnsanlara hakkını verin.

Bunun vebali büyüktür.

10 bin değil, 40 bin atama olmalı…Yaz döneminde 60 bin atama.

Bu onların hakkı.

Bütün öğretmenlerin atanması dileği ile