Ne akademik anlamda ne de beceri, özgüven ve iyi bir gelecek kazandırma konusunda başarılı olduğumuzu söylemek mümkün değil.

Eğitim sistemimiz, on milyonlarca öğrencimizi, öğretmenimizi, velimizi adeta sınav köleleri haline getirdi. Öğrenmeyi, kendimizi geliştirmeyi, sosyalleşmeyi, paylaşmayı unutturdu, kardeşi kardeşe, en yakın arkadaşları birbirine rakip yaptı! Sonuç?


Sonuçlar ortada:

Ne akademik anlamda ne de beceri, özgüven ve iyi bir gelecek kazandırma konusunda başarılı olduğumuzu söylemek mümkün değil.

Mutlu muyuz?
Hayır?

Öğrenim gördüğümüz alanda bir iş bulabiliyor muyuz?
Bulanlarımız da var ama çok azımız.

Geleceğe umutla bakabiliyor muyuz?
Gönül rahatlığıyla evet diyeni haykıran arazi bulasınız.

Sınavlar adil, güvenilir, ayırt edici ve en önemlisi de yönlendirici mi?
Hayır, hayır, hayır.

Sınavların ardı arkası kesiliyor mu?
Biri bitiyor diğeri başlıyor.

Dershaneye gitmeyenimiz, özel ders almayanımız, yardımcı ders test ve test kitabı almayanımız var mı?
Olanı zor bulursunuz.

İsteğimiz okulu, istediğimiz üniversiteyi, istediğimiz mesleği seçebiliyor muyuz?
Bu şansı yakalayanlar var da, yüzde kaçımız?

Şu can alıcı soruyu hep birlikte bir kez daha kendimize soralım:

Eğitim ne için ve kimin için var?
Bizim için mi sistem için mi?

Eğer insan, iyi yurttaş, karşılaştığı sorun üstesinden gelen mutlu bireyler yetiştirmek içinse bu konuda sınıfta kaldık.

Yok eğer o ya da bu sisteme köle yetiştirmek için ise çok başarılılar.

Gelecek için bunu sorgulamayacağız da neyi sorgulayacağız?..

Abbas Güçlü / egitimajansi.com