Öğretmenin Performansını Düşürenler...

ABD, İngiltere, AB ülkelerinde durum ne ise bizde de o olacak diyorsunuz ya hangi AB ülkesinde getirdiğinizi sistem var bir söylerseniz biz de öğreniriz. Öğretmenin dersin konularını iyi bilip bilmediğini öğrenciye soran bir başka sitem var mı sayın bakan?

Ve diyor ki sayın bakan;

"Çağın gerisinde kalan öğretmen rol model olamaz. Kişisel ve mesleki gelişime çok önem veriyoruz. Okul aile toplum ilişkilerinden öğrencilerin durumlarına kadar çok geniş bir alanı tarayabilecek yetenekte olmalı öğretmenler. İş başarım ve performanslarını değerlendirmek için 2006'da çıkan kriterleri güncelledik şimdi. Kariyer basamakları var. Uzman öğretmen, baş öğretmen gibi. Başarılı öğretmeni terfi ettirmemiz, yurt dışına göndermemiz lazım. Bunları nasıl yapacağız? İşte bu kılavuzla. Öğretmeni daha iyi yetiştirelim ki öğrencilerimiz daha iyi yetişsin. Talime çıkmam, sefere gitmem, görevi yapmam, beni müdüre, veliye, arkadaşıma, öğrenciye sorma, beni bana sor yaklaşımı kabul edilemez çağ dışı bir yaklaşımdır.

Okulun dışı değil öğretmenin vizyonu başarıyı belirler

Ülkemizi çağdaş uygarlık seviyesine taşımanın olmazsa olmaz şartının eğitimde kaliteyi artırmak olduğuna dikkati çeken Yılmaz, "Bu da ancak öğretmenle mümkündür.Tabletle betonla çok güzel okullarla olacak iş değil, öğretmen, öğretmen, öğretmen... AB'nin de bu konuda tutumu net. Bizimle aynı doğrultuda düşünüyor onlar da.Akıllı tahta, internet, akıllı telefon, tablet kullanamayan öğretmen bunu öğrenciye nasıl anlatacak? Bilgi ve teknolojiyle çalışacak öğretmen olmazsa olmaz. Dünyanın gittiği yönü görmemek, çağın dışında kalmaktır. Öğretmenler artık talep ediyor, 'bize bu eğitimleri verin"

İşte bu cümlelerinizle öğretmeni incitiyorsunuz.

Sayın bakan evet eğitimin can damarı öğretmendir. Her sınıfı 20 kişiye düşürseniz de, teknoloji ile donatsanız da sonucu öğretmenle alırsınız işte bu yüzden konuşmamalısınız. Her konuştuğunuz bomba gibi düşüyor öğretmenler odalarına. Münferit örnekleriniz maalesef tüm mesleği yok ediyor. Başarılara imza atan öğretmenleri de kaygılandırıyor. Vatandaşı da özel okula yönlendiriyor. Amacınız tabii ki özel okula yönlendirme değildir (!) ama vatandaşta kaygı uyandırıyorsunuz. Çünkü okullarında teknolojiden uzak, değişime kapalı, gelişmeyi asla düşünmeyen öğretmenler var sanıyor.

Bu arada bugüne kadar yaptığınız yanlışlıklara rağmen eğitim öğretim süreci işliyorsa bunu da öğretmene borçlusunuz.

Siz eğitimdeki başarısızlığın faturasını öğretmene kesmeye kalkıyorsunuz ama faturayı öğretmene kesmeden biraz etrafınıza baksanız iyi olacak gibi...

Eğitimdeki başarısızlığı öğretmende değil;

- Bir gecede binlerce okul yöneticisinin görevine son verip benden olsun çamurdan olsun anlayışınızda arayın,
- Bir kalemde kariyeri, liyakati hiçe saydığınız kadrolaşmanızda arayın,
- Her gün hatalar çıkan, skandallara konu olan onayladığınız kitaplarda arayın,
- Yap boza çevirdiğiniz ve kendi yaptığınızı beğenmeyip değiştirdiğiniz müfredatta arayın,
- Ücretli köleliği(öğretmenliği) hakim kılmanızda arayın,
- Güvencesiz sözleşmeli öğretmenliği yeniden getirmenizde arayın,
- Her şeyi sözlü sınava bağlayıp aslında sözün bittiği uygulamalarınızda arayın,
- Akademik personeli dahi olmadan açtığınız eğitim fakültelerinde arayın,
- Nitelikli okul deyip okulları ayrıştırmanızda arayın,
- Proje okulu adı altında yaptığınız yanlışlarda, kıyımlarda arayın,
- Okullardan denetim sistemini kaldırmanızda arayın,
- İş bilmez okul müdürlerinizin denetimine bıraktığınız sistemde arayın,
- Performans deyip okullarda yarattığınız depremde arayın,
- Öğretmenlik mesleğine verdiğiniz zararlarda arayın,

Arayın sayın bakan arayın. İşte buralarda arayın.

Ha bir de biz gelişime ya da değişime kapalı değiliz, ama sizin dayatmacı yanlışlarınıza karşıyız. Biz, bizi bize sorun demiyoruz ama yine de siz sizi size bir daha sorun isterseniz.

"Talime çıkmam, sefere gitmem, görevi yapmam, beni müdüre, veliye, arkadaşıma, öğrenciye sorma, beni bana sor yaklaşımı kabul edilemez çağ dışı bir yaklaşımdır." Diyorsunuz ya;

Haksızlık etmeyin her gün talime çıkan da, göreve giden de, sayenizde şiddete uğrayan da bizleriz. Görev yapmayan varsa bunun gereğini yapmayan suçludur asıl.

Bizi veliye sormayın demeyiz, velimize güvenimiz tam o bizi anlatır. Sorulması başka, mesleğimin sorgulanması başkadır. Kusura bakmayın veliye de size de mesleğimizi sorgulatmayız. Öğrencimize de sorabilirsiniz ama öğrencimiz karar veremez mesleki bilgimize...

Asıl çağ dışı olan nedir biliyor musunuz?

- Okullara atadığınız yöneticileriniz, yönetim anlayışınızdır,

Biz gelişime ve değişime kapalı değiliz sayın bakan;

Ve diyorsunuz ya "Dünyanın gittiği yönü görmemek, çağın dışında kalmaktır. Öğretmenler artık talep ediyor, 'bize bu eğitimleri verin"

Diye evet istiyoruz da;

Biz her türlü gelişmeyi de değişimi de takip ediyor ayak uyduruyoruz. Kendimizi geliştirmek için yüksek lisans, doktora eğitimleri almak istiyoruz ama buna engel de sizsiniz. Bir gün de olsa iznimiz vardı onu da kaldıran siz (yada selefiniz) değil misiniz sayın bakan?

Ya lisansüstü eğitimi desteklemek için verilen ilave ek ders ücreti ödemesini kaldıran? Ona da selefleriniz imza atmadı mı?

Hizmet içi eğitim düzenliyorsunuz laf olsun diye. Hafta içi hem de 6-7 saat derse girmiş öğretmene dersten sonra. Hem de ücret dahi ödemeksizin. Hatta geceleri düzenlenmeye başladı eğitimler. Bu şekilde eğitimden siz verim alınacağını mı düşünüyor musunuz?

İşte bu söylediklerimizdir öğretmenin performansını olumsuz etkileyen yani düşüren.

Ve sayın bakan lütfen artık öğretmenle uğraşmayı bırakalım da işimize bakalım. Biz bakan istiyoruz ama bakarken gören istiyoruz, gördüğünü anlayan, anladığını yorumlayan, yorumladığını da uygulayan yöneticiler istiyoruz...

Sayın bakan Performans sistemi vs ile uğraşmayı bırakın de eğitimin paydaşları olarak gelin beraber şekil verelim geleceğe, beraber düzeltelim yanlışları...(MBALMUK)