Ülkemiz düşün hayatı ve sağlıklı geleceği için nitelikli eğitim hayati önemde bir konu.

Maalesef ülkemiz Cumhuriyetin ilk yıllarında benimsediği ve amaç edindiği muasır medeniyetler seviyesine çıkma konusunda amaç edindiği eğitim amacını soğuk savaş sürecinde kaybetti.

Nitelikli eğitim kurumlarının başında gelen Köy Enstitülerini kapattı. Öğretmem yetiştirme sistemini sulandırdı. Üniversitelerini uluslararası ölçekte nitelikler kazandıracak özerk kurumlar durumunda muhafaza edemedi. Ulusal düzeyde bir bilim politikası ve stratejisi geliştiremedi. Üniversitelerinde nitelikli bilim insanı barındırmadı. İyi eğittiği çoğu insanında beyin göçüne feda etti. Halende iyi gençlerini elinde tutacak bir mekanizması ve programı bulunmamaktadır.

Son 40 yılda teste dayalı sınavlar kıskacında öğrencilerini hayata hazırlamadı. Temel eğitimde hayta nitelikli öğrenci hazırlama yerine sınava hazırlana öğrenciler, hiçbir kültürel ve sanatsal yetkinlik kazanmadan, hiçbir değer ve bilinç kazandırılmadan mezun edilir oldu.

Çoğu gencimiz tarih, edebiyat ve tartışmadan uzak görmek üzüyor tabii. Dünyadaki olay ve olguları tartışmaktan çok genel bilgi sahibi ancak derinlemesine analiz etme, analitik sorgulamadan uzak oldukları görülüyor.

Çoğunlukla sahip oldukları bilgi sosyal medya üzerinden kırıntı bilgiden öteye geçemiyor. Son sınavlardan sonra öğrencilerimizde gömdüğüm boşluğun korkunç boyuta olduğunu hissetim ve içim yanıyor.

Sorun belki tek tek öğrencilerin kendi sorumluluğunda. Ancak bir de işleyen bir yapı ve okul, üniversite yapısı var. Üniversitenin en azında kişinin kendisinin bilincine varması farkı fark ettirecek ortamlar sunması beklenir. Biraz analitik düşünme, yöntem kazandırması beklenir.

Önce sağlık, sonrada gençlerimizin kendilerine ve beyinlerine değer vermesi dileği ile...

Prof. Dr. İbrahim ORTAŞ
guncelegitim.com