Memurun hakkı ne olacak?

Muhammet Ali GEZİCİ

31-08-2015 08:47

2015 yılına girdiğimiz ilk günlerde, memurun hakkının  birileri için bu ülkede ne anlam ifade ettiğini ve bu hakkın karşısında memurun ne yaptığını sorgulayalım.
2014 yılı memurların kafasının bir hayli karışık geçtiği bir yıl oldu. Malumunuz 2013 yılında yapılan toplu sözleşmenin hayata geçtiği 2014 yılında, memurlar toplu sözleşmenin avantajlarını(!) görememenin hayal kırıklığını yaşadılar.
Memurlar belki de memuriyet hayatlarında ilk defa, ikinci altı aylık(temmuz) dönemde zam alamadılar.
Memurlar uzun yıllardır uygulamada olan enflasyon farkının maaşlarına yansımasını göremediler.
Tabi adama sormazlar mı? Bu yapılan toplu sözleşmede memurlar hakkını neden alamadı?
2013 yılında yapılan bu toplu sözleşmenin hemen ilk toplantısında neden imza atıldı?
Bir bayram arifesinde, yarım günlük mesainin dar bir zamanına sığdırılan toplu sözleşme imzasının amacı; maaşların artmasının dışında, neyin amacını taşıyordu?
Ülkedeki tüm memurların gelirini belirleyecek, böylesine önemli bir durumun sözleşmesine, ilk toplantıda imza atan Memur-Sen yetkilileri neyi hesaplamış olabilir?
Memur-Sen’in memurlar için atılan imzada, büyük bir hesap yanlışlığı var. Bu hesap, memurun hükümet karşısında, yapmış olduğu hizmetin karşılığı olarak artan bir zam oranının çok uzağında. Bu hesap, memurun çocuklarının nafakasını karşılayacak gelirin, artması gereken limitinin çok altında.
Eğer hesaplarda bir yanlışlık varsa, Memur-Sen hesabını neye göre yapmıştır?
Memur-Sen hesabını hükümetin karşısında memuru düşünmeyerek, kendi ideolojik çıkarları üzerinden yapmıştır.
Memur-sen, 2013’te İstanbul Taksim Gezi Parkı ağaçlarının kesilmeye çalışıldığı ve bunun karşısında halkın yeşilini korumak için mücadele ettiği günlerden birkaç ay sonra attığı imza ile memurların hakkını kendi ideolojik hesabına kurban etmiştir.
Memur-Sen, yöneticileri kişisel menfaatlerini, memurların alacağı hakkın üstünde görerek, bu konuda verilmesi gereken mücadeleyi vermeyerek, adeta öncelikle üyesi bulunan memurlara, sonra ülke memurlarına ihanet etmiştir.
Bir tarafta sendika yöneticiliğinden gelme Çalışma Bakanı yardımcısı, bir tarafta memur adına imza atan memur-sen başkanı. Yanlarında bu sistemden memnun olan Bakan. Ve kandırılan 2 milyon memur…
Ülkedeki sendikacılığın, görünüşte siyasete yakın temelli olduğunu, siyasetten menfaat yakalama üzerine olduğunu yıllardır biliyoruz. Bu düzen üzerine kurulu olan sendikal yapıların, ve bunların oluşturmuş olduğu konfederasyonların, memurun hakkını korumaktan öte, hükümete veya siyasi yapılara çanak tutan bir özellikte olduğunu belirtmek gerekir.
Memurlar bu ülkede, çanların kimin için çaldığını, aslında neyin neden olduğunu bilmelidirler.
Sendikacılığın; hakların alınmasında,  partilere veya hükümete yakın bir ideoloji ile hareket ederek, sendika yöneticilerinin menfaatlerini düşündüğünü, bu sistemin(!) memurların hakkını çaldığını sorgulamalıdırlar. Dolayısıyla sendikaların hak kavramını, ideolojilerinin neresine uygun hale getirdiklerini de iyi bilmelidirler… 
Memurlar, herkesin bir ideolojisinin olabileceğini, bu ideolojinin HAK kavramının temelinde olmazsa, ve hakka imanın hakkın alınması ile özüne uygun düşeceği bilinmezse, ideolojinin de boşuna olacağını bilmelidirler.
Hıyara % 36, memura % 3, iğne ipliğe % 20, emekliye % 3 verilen, enflasyonun, zammı kat be kat katladığı bir zamanda, memurlar düzeni gözden geçirmek zorundadırlar.
Milletvekiline % 10 zam yapıldığını da biliyor musunuz?
Ve bu noktadan sonra, bu sisteme çanak tutan memurun, artık şu söylemi dile getirmemesi gerektiğine inanıyorum:
Zam alamadık, enflasyon farkı alamadık, gelirimiz eridi…
Birileri alacağını alıyor…
Hem de memur ve öğretmenlerin eliyle…

maligezici@aes.org.tr

DİĞER YAZILARI Not Verdirme Sorumluluğunun Altında Kalmayın! 01-01-1970 03:00 Öğretmen Sistemin Oyuncağı Değildir! 01-01-1970 03:00 Toplu Sözleşme Memura İhanete Dönüşmemeli 01-01-1970 03:00 İlkokulu Bitiren Öğrenci Velilerine Mektup 01-01-1970 03:00 Öğretmenlerin Kademe İlerlemesi Hesabı Yanlış Yapılmaktadır 01-01-1970 03:00 Öğretmenin Süt İzni Engellenemez 01-01-1970 03:00 Vergi Dilimi Memura Cezadır 01-01-1970 03:00 Madımak Ateşi Söndü Mü? 01-01-1970 03:00 Avrupa Birliği Mi, Ayrılığı Mı? 01-01-1970 03:00 Sahte Öğretmenler 01-01-1970 03:00 Sahte Öğretmenler 01-01-1970 03:00 12 Eylül’den Sonra… 01-01-1970 03:00 Özür Grubu Atamaları İçin Başucu Notları 01-01-1970 03:00 ÖSYM Bildiğiniz Gibi 01-01-1970 03:00 Siyasetin Başarısı Ne Olmalı? 01-01-1970 03:00 Meb ne iş yapar? 01-01-1970 03:00 Sendikalar hak arar, siyasi menfaat değil 01-01-1970 03:00 24 Kasım'da SEVMEYİN BİZİ 01-01-1970 03:00 Bu Yazı Dikkatinizi Sınayacak 01-01-1970 03:00 Andı Olmayan Millet! (M. Ali Gezici) 01-01-1970 03:00 Tabletlerimize ne oldu? (M. Ali GEZİCİ) 01-01-1970 03:00 Koalisyon hükümeti ve eğitimin öncelikleri! 01-01-1970 03:00 Acı bir sorumluluk dersi… 01-01-1970 03:00 Mülakat 01-01-1970 03:00 Teog Ve Sonrası… Rakamlar, Gerçekler 01-01-1970 03:00 Bu yıl da sınıfta kaldınız! 01-01-1970 03:00 Okul müdürünün performansı 01-01-1970 03:00 Siz yine de bayram yapın! 01-01-1970 03:00 Güvenli Sınavlar Olsun! 01-01-1970 03:00 Acının rengi olur mu? 01-01-1970 03:00 Torpil ve kayırmada 9-10 yaş seviyesine inildi 01-01-1970 03:00 Okul Nöbetlerinde Samimi Olun! 01-01-1970 03:00 Karârınca ''Milli Eğitim'' 01-01-1970 03:00 Eğitimin Tasarısını Yapabilir misiniz? 01-01-1970 03:00 Okul Yönetimi ve Okul İklimi 01-01-1970 03:00 Siyaset Ve Bağımlı Sendikacılık 01-01-1970 03:00 Kar Beyazdır 01-01-1970 03:00 Memura Acı Reçete: Vergi Dilimi 01-01-1970 03:00 Görmek için nasıl bakmalı? 01-01-1970 03:00 Ne İstiyorsunuz Öğretmenden? 01-01-1970 03:00 Eğitimde sonunculuk kader değildir -2 01-01-1970 03:00 Ne Çok Öldük Yaşamak İçin 01-01-1970 03:00 Öğretmene şiddette yasal sorun 01-01-1970 03:00 Şubat Soğuğunda Atalet 01-01-1970 03:00 Temizlik mi? Tabletimiz var ya 01-01-1970 03:00 Siyasi Tasarı Adalet Gözetir Mi? 01-01-1970 03:00 MEB'in karnesi zayıf! 01-01-1970 03:00 “Beynini Gördüm” Sen Bizden Değilsin! 01-01-1970 03:00 Eğitim Sorunlarına Merhaba 01-01-1970 03:00 Sendika Mantığına Doğru Giderken 01-01-1970 03:00 Siz öğretmensiniz vasıfsız işçi değil 01-01-1970 03:00 Seçimler Biter, Siyaset Düzelir! 01-01-1970 03:00 Eğitimde sonunculuk kader değildir -1 01-01-1970 03:00 Memur sendikaları ve değişim 01-01-1970 03:00 Valiye Hakkını Verin! 01-01-1970 03:00