Eğitimde Kıyameti Ancak Motivasyon Koparır!

Kadriye DEMİREL

09-02-2020 23:27

Motivasyon nedir?  Güdü veya motiv, bireyin hareket ve davranışlarını başlatan içsel güç. Davranışa enerji sağlayan organizmanın içindeki ve çevredeki güçler olarak tanımlanır. Bireyin içsel gücü ile davranışa hazır hale gelmesine güdülenme yani motivasyon denir. İşte bu içsel güçtür başarının temelini oluşturan.

Peki,  okullarda başarı konusu tartışılırken sadece öğrencilerin mi motivasyonu konuşulmalı. Tabi ki hayır. Öğretmenlerin de motivasyona ihtiyacı vardır.  Hatta öğretmenlerin daha çok ihtiyacı var belki de…  Çünkü eğitim ve öğretim gibi zor bir süreci yürütmek hiç de kolay bir şey değil. Motivasyonsuz öğretmen yakıt deposu boş bir otomobil gibidir. İstediği kadar kontağı çevirsin harekete geçemez.  Bu yüzden öğretmenin motivasyonunu sağlamak gerekir evvela. Motivasyonu etkileyen faktörler olarak ekonomik koşullar, saygınlık, meslek sevgisi, mesleki yeterlilik, meslek ile ilgili kanun ve yönetmelikler, özlük hakları, çalışma şartları, çalışma arkadaşları, çalışma süresi,  var olan sisteme inanılırlık,  eğitim ve öğretime dair devlet politikası, gereksiz bürokrasi… Evvele bu faktörler üzerinde çalışılmalı ve iyileştirmeler yapılmalıdır. Tüm bunlarla birlikte yönetici tutumu ile gerçekleşen ılımlı iklimin yarattığı olumlu okul kültürü örgütsel motivasyonun oluşması için olmazsa olmazdır.  Çünkü okullarda başarının temelinde örgütsel motivasyonda yatar. Şu da unutulmamalıdır ki örgütsel motivasyon demokratik ve vizyonel bir anlayışın hâkim olduğu okul kültürü ile mümkündür. Bu anlayışa sahip olan okullarda paydaşlar birbirlerine karşı şeffaf olurlar. Takım ruhuyla hareket edip işbirliği yaparlar.

Samimiyete dayalı iletişim kurarlar. Paydaşların hem birbirlerine karşı hem de kuruma karşı aidiyeti söz konusudur. Örgütsel barış hâkimdir. Örgütsel motivasyonun harcı olan örgütsel barış da gerçekleşmiştir ayrıca.  Amaç birliği, ortak kaygı ön plandadır.

Sağlıklı iletişim, hoşgörü ve demokratik bir çalışma ortamı kendisini hissettirir.   Kararların alınması sürecinde de paydaşların görüşlerinin önemsendiği de atlanmamalıdır.   Paydaşların görüşlerinin öne çıkması vizyonel bakış açısının da bir gereği olduğu da unutulmamalıdır. Farklı pencereleri aralamak, değişime açık olmak, şartları doğru değerlendirip öngörü ile hareket etmek çizilecek yol haritası için olmazsa olmazdır.

İşte bu yolla ortak çizilen yol haritasında hedef açıktır, herkesçe benimsenmiştir ve örgütsel isteklendirme iş başındadır.  

Ancak aksi okul kültürü söz konusu ise, tüm bunların yokluğu sezilir okul kapısından içeri girer girmez. Soğuk ve mutsuz bir okul iklimi çarpar yüzünüze. İletişimin bittiğini, paydaşların sustuğunu, iş doyumunun ve motivasyonun yok olduğunu anlamınız hiç de zor olmaz. Paydaşlar arasında kuşku ve düşmanlık hislerinin yaygınlaştığı, yıkıcı çatışmaların arttığı, koordinasyonun bozulduğu,  sevgi ve saygının olmadığı tabloyu okursunuz hemen.  

Böyle okullarda paydaşların duygu ve düşünceleri göz ardı edilmiş,  okul kültürü daha çok kural ve yönetmelikler üzerine kurulmuştur. Ve bunun sonucu bir okul kültürü ile vizyonel anlayıştan uzaklaşılmış, tek pencere,  tek doğru,   tek yol ve sınırlara hapsedilmiş tek tip öğretmen gerçeğidir var olan.        

Ve ne yazık ki tek tip bakış açısıyla başarı hikâyesi değil, ancak masal yazarsınız kahramanı kendinizin olduğuna inandığınız.

Oysa bizim ne masala ne de masal kahramanıyla oyalanacak zamanımız var.  Dünya hızla değişiyor. Toplumlar, gençler, çocuklar değişiyor. Beraberinde ihtiyaçlar değişiyor yeni ihtiyaçlar ortaya çıkıyor. Ve ülke olarak bu değişime ayak uydurmamız gerekiyor. Bu değişime ayak uydurmak için de nesilleri geleceğe hazırlayan kurumlar olan okulların başarıyı yakalaması gerekiyor.

Okullarda bu başarıya ulaşmak için örgütsel motivasyonu sağlamak şarttır. Örgütsel motivasyonu gerçekleştirmek de yönetimin işidir.   Yönetim okulda motivasyonu sağlamak için öncelikle eğitim ve öğretim sürecinin paydaşlarını iyi tanımalı, değer vermeli, takım ruhunu oluşturmalı ve süreci doğru yönetmeli, hedefleri doğru belirlemeli, planlama ve zamanlamayı iyi bilmelidir.  Bireyleri kazanma odaklı olmalıdır. Küstürülmüşlerle yol yürünmez.

Birleştirici olmalı ve güven vermelidir. Güven uyandırmayan bir takım kaptanı kimseyi maçın zaferle biteceğine inandıramaz, takımı harekete geçiremez. Ve güven sadece söylemlerle de kazanılmaz. Tutum ve davranışlardaki inandırıcılık ve kararlılıkla güven kazanılır. Ve motivasyonun harcı dediğimiz örgüt barışı güvenin hissedilmesiyle hayat bulur.

Örgüt motivasyonun olduğu tüm okullarda bu koşulların varlığı göze çarpar ilk.  Okullar sahiplenilmiş, hedefler herkesçe benimsenmiştir.

Önceki yıllarda uzunca bir süre çalıştığım kendi okulumdan örnek vereyim mesela. Olumlu okul kültürü üzerine kurulmuş bir okul düşünün. Yöneticisiyle, öğretmeniyle, öğrencisiyle ve velileriyle kocaman bir aile olmayı başarmış bir okul. İşbirliği, iş bölümü hâkim. Okulda bilgi paylaşımı, fikir alış verişi mevcut. Mesai saatlerinde samimiyet içinde geçen sohbetler,  öğretmeniyle yöneticisiyle beraber yenen öğle yemekleri, peşi sıra içilen sıcak çaylar. Ders bittiğinde bile eve gitmeden okulun yaşça en küçük öğretmenin yaptığı kahve içildikten sonra okuldan ayrılmak mesela. Okul dışında bile paylaşımlar mükemmel. Özel günler, hatırlanmalar, hastalıklar, acılar, sevinçler paylaşılıyor.   Kısacası örgütsel motivasyon tavan.  Okul ekibine sonradan katılan öğretmen ya da yönetici bile bir süre ortamı gözlemledikten sonra okulda kurulmuş bu kültüre kısa bir süre sonra dâhil oluyordu. Öyle ki okul yöneticisi toplantılarda memnuniyetini dile getirirken, okulda yöneticiye bile ihtiyaç olmadığı söylemini rahatlıkla kullanıyordu. Bu söylemler karşısında öğretmenlerde motivasyon daha da artıyordu. Çünkü okul yönetimi güven vurgusu yapıyor, inanmışlığını ifade ediyordu böylece aynı zamanda motivasyonu da pekiştiriyordu. Ve sonuç hedefleri yakalayan, sorunsuz,  başarılı bir ekip. Okulu sahiplenmiş, görev bilincini yüreğinde yaşayan, mesai saati hesabı yapmayan, sorumluluktan kaçmayan ve dahası bir ekip…

Kısacası kucaklayıcı bir yönetim anlayışı ile örgütsel motivasyon hiç de zor değil.  Koşulları zorlaştırıp Kaf Dağı’nda masal yazmak yerine gerçek kahramanlara inanıp,  örgütsel motivasyonu sağlayarak başarının hikâyesini yazmak mümkün.

DİĞER YAZILARI Sınıf Gezisinde Servis Şoförünün Öğretmene Hakareti Cezasız Kaldı 01-01-1970 03:00 Yandaş Sendikalar İşverenle Top Çeviriyor 01-01-1970 03:00 Öğretmen Emekli İkramiyesi Artırılmalı 01-01-1970 03:00 Sendika Aidatı Devlet Bütçesinden Ödenmemelidir! 01-01-1970 03:00 Başöğretmenlik Ve Uzman Öğretmenlik Sözü Yerine Getirilmeli! 01-01-1970 03:00 Vergi dilimi çalışanları of çektiriyor! 01-01-1970 03:00 MEB, Mülakatı ve Ücretli Öğretmenlik Uygulamasını Sonlandırmalıdır 01-01-1970 03:00 Telefon Bakıcıların yetiştirdiği yeni bir nesille karşı karşıyayız 01-01-1970 03:00 MEB, Asgari Ücretin Altında Ücretle Öğretmen Çalıştırıyor! 01-01-1970 03:00 Müfettiş Yardımcılığı İçin Ek Yerleştirme Yapılmalı 01-01-1970 03:00 Anne Baba Okulları Açılmalı 01-01-1970 03:00 Sayın Bakanım Neredesiniz? Öğretmene Şiddet Var! 01-01-1970 03:00 20 Yılını Tamamlamış Tüm Öğretmenler, Başöğretmen Kabul Edilmeli 01-01-1970 03:00 Rotasyon Çözüm Olacak Mı? 01-01-1970 03:00 Her zamanki gibi öğretmenler şiddet karşısında yalnız bırakıldı 01-01-1970 03:00 Ne Kadar Sendikacılık, O Kadar Zam! 01-01-1970 03:00 Memur-Sen Ezber Bozmuyor 01-01-1970 03:00 Uzman öğretmenlik unvanı için seçim vaadi unutuldu mu? 01-01-1970 03:00 Eğitim Camiası Yusuf Tekin'in Bakanlığını Nasıl Karşıladı? 01-01-1970 03:00 İş Verene Her Gün Bayram, Emekçiye Ne Zaman Bayram? 01-01-1970 03:00 Okullarımızda yaşanan büyük bir sorunumuz var! 01-01-1970 03:00 Sarı Sendikalara Bay Bay Diyelim! 01-01-1970 03:00 Sesimizi Duyan Var Mı? 01-01-1970 03:00 Yaşadığımız deprem felaketinde bir tek sorumlu kader mi? 01-01-1970 03:00 Aynı işi yapan öğretmenler aynı ücreti alamayacaklar! 01-01-1970 03:00 Böyle Sendikacılık Yapıldıkça, Çalışanların Sırtı Yerden Kalkmaz! 01-01-1970 03:00 Sendika Ağalığı Yüzde 2 Barajı ile Mi Korunacak? 01-01-1970 03:00 Sendikal Kayırma Kanunlaşıyor Mu? 01-01-1970 03:00 Öğretmenlik Kariyer Sınavıyla, takke düştü, öğretmenler keli gördü… 01-01-1970 03:00 AYM Kararını Verene Kadar Sınavın Ertelenmesini İstiyoruz! 01-01-1970 03:00 Kimse öğretmenlerin haklı mücadelesine leke süremez! 01-01-1970 03:00 Öğretmenlik mesleğinin hakkı ve itibarı için ben de varım diyenler bizimle gelsin! 01-01-1970 03:00 Kariyer Basamakları Sınavı ve Öğretmenlerin Sendika Açmazı 01-01-1970 03:00 Sendikalar Başkent'te toplanıyor: Bu sınav sadece öğretmenlerin değil, sendikaların da sınavıdır 01-01-1970 03:00 Bakan ‘’Öğretmenler Memnun’’ Demişti. Ancak… 01-01-1970 03:00 Öğretmenlerin ahlakını sorgulayanlar aynaya baksın! 01-01-1970 03:00 Latif Selvi, Latifeyi Bırakın Öğretmenlere Bakın! 01-01-1970 03:00 Yanılıyorsunuz: 614.446 öğretmen maaşına zam için başvurdu 01-01-1970 03:00 Bu maddeyi kaldırarak verilen haklarımızı geri aldılar 01-01-1970 03:00 Bakanımızı Öğretmenlerin Safında İstiyoruz! 01-01-1970 03:00 Bir Milyon Kere Kariyer İçin Sınava Hayır! 01-01-1970 03:00 Kolay bir sınavla, öğretmenlerin ne kadar yeterli olduğu nasıl ölçülecek? 01-01-1970 03:00 Başarı Belgesi Yetmez Sayın Bakanım 01-01-1970 03:00 Öğretmenler Ucuz İşçi Mi? 01-01-1970 03:00 Kadınların Hakkı Var Mı? 01-01-1970 03:00 1 Milyon Öğretmen, 1 Milyon Ses 01-01-1970 03:00 Öğretmenlerin Hakkı Ödenir 01-01-1970 03:00 Öğretmene Şiddet, Direksiyon Başında 01-01-1970 03:00 Eğitimde Yeni Nesil Planlama Zamanı 01-01-1970 03:00 Artık Sendikasız Memur Kalmamalı 01-01-1970 03:00 2021 LGS Öğrencilerinin Hikayesi 01-01-1970 03:00 Görevde Öğretmenler Öncelikli, Ödülde Kimler? 01-01-1970 03:00 Öğretmen Olmak Suç Mu? 01-01-1970 03:00 İLKSAN Seçiminin Kaçak Güreşçisi 01-01-1970 03:00 Kadın 01-01-1970 03:00 Altının Değerini Sarraf Bilir 01-01-1970 03:00 Artık Yetmez mi? 01-01-1970 03:00 Memura ‘’Mış’’ Gibi Zam ve Vergi Dilimi İşkencesi 01-01-1970 03:00 Eğitimciler ve Mobbing Çemberi 01-01-1970 03:00 MEB Bütçesi, Eğitimin Gereklerine Göre Düzenlenmeli 01-01-1970 03:00 Uzaktan Eğitim ve Kaygılarımız 01-01-1970 03:00 Kadınlar Yönetimin Neresinde 01-01-1970 03:00 'Öğretmenimin Psikolojisi Bozuldu' 01-01-1970 03:00 Yetkiyi yanlış anladık 01-01-1970 03:00 ÖSYM’nin Sınav Güvenliği Kabusu 01-01-1970 03:00 Tatil Ödevimiz, Sorumluluk 01-01-1970 03:00 Unuttuklarımız Var… (Kadriye DEMİREL) 01-01-1970 03:00 Davet Ediyoruz! (Kadriye Demirel) 01-01-1970 03:00 Öğretmenlerde Stockholm Sendromu 01-01-1970 03:00 Bir devir kapanıyor mu? 01-01-1970 03:00 Sayın Bakanımız Ziya Selçuk’a Mektup 01-01-1970 03:00 Uzmanlık Mı? Adaletsizlik Mi? 01-01-1970 03:00 Öğretmen Garsonlar 01-01-1970 03:00 Anne - Baba Eğitimi ‘Devlet Politikası’ Olmalıdır 01-01-1970 03:00