Sessiz Çığlık Necmettin Kuyucu

Konuk Yazar

09-04-2019 02:46

“Sessiz çığlık” diye bir deyim vardır ya hani… volkan gibi içinizi yakan kül eden..anlamsız gibi durup ta  çok fazla mana ifade eden. Duygusal bir metaforda dağılıp gider  yada gittiğinizi zannedersiniz ya…     Öyle olmuyormuş işte. Cemal Süreyya nın dediği gibi “Gitmekle gidilmiyor ki, gitmekle gitmiş olamazsın; Gönlün kalır, aklın kalır, anıların kalır.”    İnsan karakteri üzerinde isimlerin tecellisine dair bir rivayetten hareketle olsa gerek geçen haftalarda Necmeddin (Dinin Yıldızı) Kuyucu kardeşimiz ismi ile müsemma bir şekilde eğitim camiasının bir yıldızı olarak aradan ebediyete kayıp gitti.   Giderken bir kuş kadar hafif bir yıldız kadar hızlıydı ama bize bıraktıkları sorular bir o kadar ağır ve bir o kadar da anlaşılmazdı.   Hayatını kaybeden kim? Bir Cana  kasteden kim? Hayatın son bulduğu mekan neresi? Neden?  Niçin ? Niye?  Bu son mu ?  Bu kadar ucuz mu? Daha ne kadar kan damlayacak kalem tutması gereken ellerden ? Daha kaç yıldızımız kayacak göklerden ?   Mahşeri bir kalabalık  ve hüzne asılı kalan duygular. Boğazlarda düğümlenen hıçkırıkların “Helal Olsun” nidalarında yankılanan orantısız helalleşme.   Peki Necmeddin hoca bize hakkını helal etti mi? Nisan ayının eşiğinde baharın  insanlara kucak açtığı ve toprağın içindekileri insanlığa tüm tonlarıyla ikram etmeye başladığı bir arifede Necmeddin hocayı bağrına basan toprak  bunun en mahrem şahidi  belki de…bilemiyorum   Geride kalan üç yetim ve bir eş…   Anne ve baba ise acının başka bir çehresi…Sessiz çığlıklar başka bir ana ve başka bir mekana tahsis edilmişçesine donmuş sanki…Üç beş beylik laf ın ve kurgulanmış hamaset dolu cümlelerin ardından kendi kaderiyle baş başa kalmışlığın hazin öyküsü…   Hayat devam ediyor diyenleri duyuyor gibiyim… Hayatın devam ettiği endişelendiriyor ya işte beni. Devam eden hayatın hangi koridorunda hangi eğitimcimiz bir pusuya düşecek ve biz yine aynı filmleri tekrar tekrar izlemek zorunda kalacağız .Biz ne ara bu hale geldik diyecek gibi oluyorum bazen…oluyorum işte sadece ötesine geçemiyorum. Nefes alamıyorum…   Acaba nerede yanlışlık yapıyoruz.?   Acaba yanlış sorulara mı doğru cevaplar arıyoruz. Yada Nasreddin    Hocanın dediği gibi yüzüğü yanlış yerlerde mi arıyoruz.? Kutsanan bir pedagojinin peşinde mi halen nefessiz kalmaya devam ediyoruz?. Zorunlu Eğitim tekrar gözden geçirilmelidir. Hiçbir eğitim paydaşı es geçilmeden artık değer mekanizmaları harekete geçirilmelidir. Alan hakimiyeti sağlanamayan hiçbir kurumda sorunsuz eğitim yapamazsınız  ancak zorunlu eğitim yaparsınız. Kaybedecek hiçbir şeyi olmayanlar bazılarının en değerlisini alıp götürüyorlar. Sonra atılan birkaç slogan ve bir düzüne kınamalar…Oysa ateş her zaman ki gibi düştüğü yeri yakmaya devam etmektedir.   Önüne gelenin posta koyduğu eğitim çalışanlarına söylemle değil eylemle sahip çıkma iradesi artık ortaya konulmalıdır. Her geçen gün saygınlığını yitiren bir camia olarak bir araya gelmek için ilkel kabileler gibi kurban vermek zorunda mıyız.? Kadim medeniyetimizin eğitime ve eğitimciye verdiği değer eğer bu gün hiçbir anlam ifade etmiyorsa ve bunun pratik karşılığını topluma yansıtamıyorsak ülkemizin diğer alanlarda terakkisi yapay olmaktan öteye geçemez. Acilen eğitim ve eğitimciye hak ettiği değer yüklemesini yapamazsak kazanımlarımız tecrübelerimiz ve değerlerimiz vasıfız insanların paranoyak hezeyanları ile heba olacaktır.    Sayın Milli Eğitim Bakanımız  Ziya Selçuk  Beyin artık bu konuya ciddi anlamda eğilmesini bekliyoruz. Bir Eğitimci olarak sadece canımız yandığında değil her zaman değerli olduğumuzun hissettirilmesini talep ediyoruz. Bu bizim en doğal ve en meşru hakkımızdır.   Adanmışlık ruhuyla mesleğini icra etmeye çalışan eğitimciler açık çek haline getirilmiş veli ve öğrenciler nezdinde daha fazla  itibarsızlaştırılmamalıdır. Umut devşirdiğimiz bakanımızdan artık umutlarımızı yeşertecek kalıcı çözümler üretmesini bekliyoruz. Eğitimcilerimizin beklentileri kesinlikle vakumlaştırılma-malıdır. Alanda sıkıntılara canları pahasına göğüs geren, sorunlarla yüz yüze kalan öğretmen ve idarecilerimizin beylik lafların ötesinde somut bir takım yetkilerle desteklenmeleri gerekir. Gittikçe irtifa kaybeden öğretmen-veli-öğrenci ilişkileri bir sarmal halinde sorunları daha da çözülmez hale getirmektedir. Klasik bürokrat refleksleriyle alan empatisi kurmaktan uzak yaklaşımlar doğal bir tampon bölge oluşturduğundan maalesef mesafe alamıyor ve eğitimin taşıyıcı kolonlarıyla oynuyoruz. Değer üretmek yerine gittikçe değer kaybediyoruz. Eğitim dilimizle ekran dilimiz arasında ciddi uçurumlar var. Ekranlara sürülen rol modellerin okullarda verilenden çok çok daha etkili olduğu konusunda hepimiz hemfikiriz. Reyting uğruna ölçüsüz yayınların tahribatı inanın bir atom bombasından farksız. Bizim gördüğümüzü kuşkusuz ki büyüklerimizde görüyor. Nitekim Sayın Milli Eğitim Bakanımız ilk göreve başladığında bakan değil gören olacağız derken ne kadar da heyecanlanmıştık değil mi?   Umutlarımız  tükenmedi  tabikide. Yaşamak ve yaşatmak için geleceğimizi şekillendirme noktasında pes etmeyeceğiz. Heyecanımızı yitirmeyeceğiz. Ama doğru cevap almak için yanlış soru sormayacağız Bu vesile ile bir süre önce eğitime şehit verdiğimiz kıymetli dostum Şehit Öğretmen Necmettin Kuyucu kardeşime Allah tan rahmet kederli ailesine sabırlar diliyorum. Başımız sağ olsun.
Selam ve dua ile...   Musa KARTAL
DİĞER YAZILARI Kıymeti Bilinmeyen Bakan Ziya Selçuk 01-01-1970 03:00 Yapay Zeka ve Eğitimde Kullanımı: Geleceğe Bir Bakış 01-01-1970 03:00 Ses Gruplarında Anetil ve Elakin Karşılaştırması 01-01-1970 03:00 Sınıfta Çocuğun Kendini Değerli Hissetmesi 01-01-1970 03:00 Sistemin kölesi değil kazananı olalım! (Abbas Güçlü) 01-01-1970 03:00 Türkiye Yüzyılı’nda 3 Kişilik Sıralar (Sinem Akşemsettinoğlu) 01-01-1970 03:00 Eğitim Fakülteleri Vasıfsız Öğretmenler mi Yetiştiriyor? 01-01-1970 03:00 Gazi Mustafa Kemal: Benim Asıl Niteliğim Öğretmenliğimdir 01-01-1970 03:00 Tweet atmakla sendikacılık olmaz! (Barış ÖZER) 01-01-1970 03:00 Öğretmen Meslek Kanununa Neden Karşı Çıkıyoruz? (Ali Narman) 01-01-1970 03:00 Öğretmen maaşları asgari ücretin altına düşer mi? (Dr. Meryem ÇILDIR) 01-01-1970 03:00 İnsanlığın En Önemli Gelişme Düzeyi: Uygarlık (Prof. Dr. İbrahim ORTAŞ) 01-01-1970 03:00 Doğayla Savaşmamalıyız Uyum İçinde Yaşamalıyız (Bilgi ŞAKAR) 01-01-1970 03:00 Fen ve Edebiyat Fakültesi Öğrencilerine Formasyon Hakkı 01-01-1970 03:00 Öğretmen Aydınlığını Solumak (Utku Erişik) 01-01-1970 03:00 Öğretmenin Kafası Rahat Olmalı (Doç. Dr. İlker KÖSTERELİOĞLU) 01-01-1970 03:00 Sayın Bakan, öğretmenlerin bu yaptıklarını sınavla ölçebilir misiniz? 01-01-1970 03:00 Susuz, elektriksiz, yolu olmayan yerlerde çalıştılar. Siz çıkmış sınav diyorsunuz 01-01-1970 03:00 Öğretmenlik Meslek Kanunu Sözde Kaldı! 01-01-1970 03:00 Çeşit Çeşit Öğretmen (Abbas Güçlü) 01-01-1970 03:00 Öğretmene, ''Git çocuğumun kaybolan oyuncağını bul getir bana'' demek nasıl kafa! 01-01-1970 03:00 Dersler 30 Dakika Olsun! 01-01-1970 03:00 Atanamayan öğretmen sorunu nasıl çözülür? (Yurdagül Uygun) 01-01-1970 03:00 Eğitim Sistemimizi Gözden Geçirmemiz Gerekir, Durum Çok Parlak Değil (Prof. Dr. İbrahim ORTAŞ) 01-01-1970 03:00 Ulaşılamayan uzaktan eğitimin notu olamaz! (Esra Bulut Yaşar) 01-01-1970 03:00 MEB Uzaktan Eğitime Uzak! 01-01-1970 03:00 Öğretmenler 1 Gün Okula Gelecek Ama... 01-01-1970 03:00 Okulların açılmasıyla ilgili kafama takılan bir soru 01-01-1970 03:00 Okullarda 7 Ders Saati Çok Değil Mi? 01-01-1970 03:00 Eğitimde Kaynaştırma (Nilay Atkın Şengün) 01-01-1970 03:00 Çaresizliğin Resmi: Eğitim (Şenol Kaluç) 01-01-1970 03:00 Sosyal Bilimler MYO’da İstiklal Marşı Rahatsızlığı (Selim Aydın) 01-01-1970 03:00 Yönetici görevlendirme Uyarısı 01-01-1970 03:00 Memurlar Ne İstiyor? (Yasin Erdem) 01-01-1970 03:00 Eğitim Sistemi Can Almaya Devam Ediyor (Bekir Birbiçer) 01-01-1970 03:00 Eğitimin Kuklaları: Öğretmenler (Dilek Ilgın ÖZBEN) 01-01-1970 03:00 Yetenekler, Yeterlilikler, LGS ve Üniversite Eğitimi 01-01-1970 03:00 DYK’lerden Verim Alınabilmesi İçin Görevlendirmelerde Düzenleme Yapılmalıdır 01-01-1970 03:00 Dost Akla Düşendir, Dost Yüreğe Düşendir 01-01-1970 03:00 2023 Eğitim Re/Vizyonu Üzerine (Nazmiye Eski) 01-01-1970 03:00 Ceren Damar'ı Unutma Unutturma! 01-01-1970 03:00 Hoyrat Yürekler 01-01-1970 03:00 Neden ilçe milli eğitim müdürlerine de rotasyon uygulanmaz (Mustafa YILDIRIM) 01-01-1970 03:00 Sözleşmeli Statü Öğretmenlik Mesleğine Zarar Veriyor (Mehmet Alper Öğretici) 01-01-1970 03:00 Öğretmen Mi Kılavuz Yoksa Kılavuz Mu Öğretmen? (Emrah MUTLUER) 01-01-1970 03:00 “Hayal“ Satıyorum! (Nazmiye ESKİ) 01-01-1970 03:00 Mazıdağı'ndan Galatasaray Lisesine Uzanan Başarı Öyküsü 01-01-1970 03:00 Maarif Müfettişleri MEB Bakanlık Müfettişliği Kadrosuna Atanmalıdır 01-01-1970 03:00 Milli Eğitimde Bedelli Askerlik 01-01-1970 03:00 Kimsenin Cevap Veremediği Bu Soruya 81 İlden 81 Matematik Öğretmeni Cevap Arayacak 01-01-1970 03:00 Sandık Görevlileri, Seçimde Bunlara Dikkat! (Önder Yılmaz) 01-01-1970 03:00 Öğretmenlerden İkinci İl Dışı Atama Talebi 01-01-1970 03:00 Sınavla öğrenci alan Anadolu liselerindeki öğretmenlere zorunlu nakil! 01-01-1970 03:00 Öğretmene performans hangi AB ülkesinde var? 01-01-1970 03:00 Çocuklar neden okulda sıkılır? (Özgür BOLAT) 01-01-1970 03:00 Aç Kapıyı Veysel Efendi Öğretmenler Geldi (Ufuk Dilekçi) 01-01-1970 03:00 Öğrenciler Yakında Okulları Yakacak! (Abdülbaki Değer) 01-01-1970 03:00 Eskitilen ve Eksiltilen Öğretmenlik… 01-01-1970 03:00 Merkezi Sınavla Öğrenci Alacak Okullar Belli Oldu 01-01-1970 03:00 Ek Ders Adaletsizlikleri Ne Zaman Giderilecek? (M. Alper ÖĞRETİCİ) 01-01-1970 03:00 Ulaşamadığın Öğrenci Senin Değildir! (Muhammet YILMAZ) 01-01-1970 03:00