Sözler yetmiyor şu anda hissettiklerime televizyonu açtım önce Emine Bulut ardından Duygu Delen 17 yaşında genç bir kız, daha önce yine birinin ölümüne sebep olan kendini bilmez tarafından öldürülüyor…

 Bitmiyor ve bitmeyecek ülkemde kadınlar ölüyor, temmuz ayında sadece 36 kadın erkekler tarafından öldürüldü, erkekler öldürülüyor cinayetlere, intihar süsü veriliyor gencecik kızlar neden intihar etsin…

 Daha bir ay geçmedi ‘’ Pınar Gültekin’’ için sokaklara çıkıp bağırıp, isyan edeli ‘’İstanbul Sözleşmesi Uygulansın’’ diye…

İstanbul sözleşmesi yürürlüğe gireli 5 yıl oldu Türkiye taraf olduğu uluslararası sözleşmelerde kadını güçlendirmeyi, şiddeti önlemeyi ve her türlü ayrımcılığa son vermeyi taahhüt etti anayasanın gereği bu sözleşmeler kanun hükmünde fakat mevcut iktidar bu sözleşmeyi uygulamadığı gibi’’ Aile yapısını bozuyor’’ gibi bahaneleri öne sürerek kaldırılmasını gündeme getirdi.

Ve tabii ki güzel ülkemde İstanbul Sözleşmesi Öldürür diye başlık açan sözde muhafazakâr, ataerkil ve potansiyel katil zihniyet var demek istedikleri de şu; kadınlara eşit haklar verirseniz öldürürüz, sebebi de eşit hak isteyen kadınlar olur. Erkekler cinayet işleyince bile suçlu olamaz çünkü!

11 Mayıs 2011’de İstanbul’ da imzaya açıldığı için ‘’ İstanbul Sözleşmesi’’ ismiyle anılan ‘’ Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi‘ni imzalayan ilk ülke Türkiye oldu.

1 Ağustos 2014 ‘te yürürlüğe giren İstanbul Sözleşmesi, toplumsal cinsiyet eşitliği ilkesine dayanıyor, her türlü şiddetin engellenebilmesi için eğitimin önemine vurgu yapıyor. Ancak son dönemde gericilerin hedefinde ‘’İstanbul Sözleşmesi’’ ,yaşamak için, kadınlar her gün sokaklara çıkıp eylem yapıyor, oysaki dünyadaki hem cinslerimiz var olan hak ve özgürlüklerinin korumak yerine var olan haklarına yenilerini katmak için mücadele ediyor bizler ise insanın en doğal hakkı olan ‘’Yaşam Hakkı ‘’ için, hayatta kalabilmek için, sokaklara çıkıyor ama yine de sesimizi duyuramıyoruz.

İstanbul sözleşmesi ile kısaca kadınların her türlü şiddet ve ayrımcılıktan korunması, kadınlarla erkekler arasında eşitliğin yaygınlaştırılması ve bu amaçlar için kapsamlı bir çerçeve, politika ve tasarlanmasını hedefleniyor.

Kadınlar haklı mücadelelerinin sonuna kadar arkasında duracaklardır, seslerini duyarına kadar bağıracaklardır şunu da hatırlatmak gerekirse bundan yıllar önce mevcut iktidarın var olma sebeplerinden biride o dönemin kadın hareketleridir, kadının gücü asla göz ardı edilemez. Bu ülkede cinsiyet ayrımcılığı ortadan kalkana kadar, kadınlar eşit hak ve özgürlükler elde edilinceye kadar, kadınlar tüm siyasi görüşlerini bir kenara bırakarak birlikte mücadele etmeye devam edecektir.

Asla yalnız yürümeyeceksin!