2019 yılında marketlerde poşetin para ile satılması tepkilerine, en mantıklı çözümü yazarımız Ümit DEVECİ getirdi. Okuyun, hak vereceksiniz...

Poşet konusu son günlerde sosyal medyanın en çok ilgisini çeken konu oldu. Sohbetlerin odağında. Nedir bu poşet?

Dış ortam koşulları ve neme karşı iyi direnç, esneklik, ve üstün kimyasal dayanıklılık genel özellikleri olarak sayılabilir.

Maalesef plastik (naylon) poşetlerin sadece %1’i geri dönüştürülebiliyor, %99’u doğada kalıyor, çevre kirliliği , hava kirliliği ve su kirliliğine sebebiyet veriyor.

İstatistiki verilere gelince, Türkiye’de bir kişi ortalama bir yılda 312 adet plastik (naylon) poşet kullanmakta, tam 312 adet.

Ortalama 12-15 dakika kullandığımız plastik poşetler, çöplerle birlikte doğaya atılmaktadır ve yok olma süresi 1000 yılı bulabilmektedir. Fiziksel olarak yok olmuş gibi görünseler de, plastik poşetler mikro parçacıklara bölünürler ve yüzyıllar boyunca çevreye zarar verirler.

Bu duruma seyirci kalınmaması gerekir. Yetkililer bu soruna karşı poşeti paralı yaparak bir hamle yaptı. Tartışmalarda bu noktada başladı. Para verenin doğayı kirletmeye devam edeceği su götürmez bir gerçek. Bu durumda başka ne yapılabilir? Ucunda parasal bir karşılığı olan konularda daha ilgili olduğumuz bizim sosyolojik bir gerçeğimiz. (Sigara yasağı, emniyet kemeri vb.) Bu durum da poşeti alandan para istemek gerçekten bir yöntemdir. Eğer daha iyisi yoksa. Bu durum da aynı marketlerden aldığımız ambalajlı ürünlerin üzerindeki ambalajların çevreyi kirletmesine neden seyirci kalıyoruz? sorusu anlamlı oluyor. Öyle ya, marketten aldığımız salamın, sosisin üzerinde ki ambalaj doğayı kirletmeye devam etsin ama o ürünleri koyacağım poşet 25 kuruş olsun. Bu çok anlaşılır değil.

Okul çıkışı ayak üstü sohbet sırasında bir arkadaşımın fikri şu ana kadar duyduğum en mantıklı yöntem önerisi; "Alışveriş sonrasında poşet isteyenden 25 kuruş alma yerine, poşet kullanmayandan bir lira eksik alınsın" diyor.

Ne fark mı var?
Çok fark var!

guncelegitim.com /ÖZEL HABERİDİR