http://www.guncelegitim.com/files/uploads/news/thumb/kadrolu-ogretmenler--34baeccbb830b070d3d1.jpg

Taraflı tarafsız hemen hemen herkesin Ak Parti  iktidarını  eğitim konusunda eleştirdiğini yıllardır biliyoruz. Bunun en büyük nedeni sanırım sahadan gelmemiş  yöneticilerin karar verici  makamlarda oturmasıydı.

Son yapılan kabine değişikliği ile Milli Eğitim Bakanlığına Talim Terbiye Kurulu eski Başkanı Prof. Dr. Ziya Selçuk getirildi. Sayın bakanın sürpriz şekilde bu makama getirilmesiyle birlikte  ülke  çapında eğitim alanında  inanılmaz bir mutluluk yaşandı.

Henüz göreve  başlamadan oluşan bu olumlu iklim, göreve başlaması ve  ilk  icraatlarıyla birlikte kalıcı bir yapıya  dönüşeceğini gösterdi. Alo 147 gibi artık bıkkınlık veren  çağdışı uygulamaya son vermesi, Öğretmen Performans Sistemi adı altında amaçlananın ötesine  geçecek, kaş yapayım derken göz  çıkaracak bir  uygulamanın  başlatılmayacağını dile getirmesi  kendisine  olan  inancı  fazlasıyla arttırdı.

Olumlu adımlarının artarak devam edeceğinden  emin olduğum  için naçizane kendisine yıllardır dile  getirdiğimiz ama  karar vericilerin oralı dahi olmadı bir  kaç konuyu hatırlatmak  isterim.

Sınıf öğretmenleri  üvey evlat  olmak istemiyor;

Bakanlıkta  üvey evlat denebilecek bir branş varsa o da sınıf  öğretmenliğidir. Tayin ve yer değiştirme konusunda mucizeden başka  şansı olmayan bu branşta görev yapan arkadaşların bir de ek ders adaletsizliği söz konusu…

Branş öğretmenlerinin  haftada 15 saat maaş karşılığı derse girme zorunluluğu bulunurken, Sınıf  öğretmenlerinin  haftada  18 saat maaş karşılığı derse girme zorunluluğu bulunmaktadır. Bu da haftalık 3 saat aylık  ise 12 saat daha az ek ders almalarına neden olmaktadır.

Okul öncesi öğretmenleri nefes almak  istiyor;

Sınıf  öğretmenleri  gibi okul öncesi  öğretmenleri de  haftada 18 saat maaş  karşılığı girmek zorunda. Ve aynı haksızlığa bu arkadaşlarımız da uğramaktadır.

Ayrı bir sorun  olarak; Okul öncesi öğretmen arkadaşlarımızın teneffüs hakkı bulunmamaktadır. Bu durum hem  öğretmenin hem de  öğrencilerinin  performansı açısından  olumsuz olarak değerlendirilmektedir.

Müzik ve Görsel Sanatlar öğretmenleri ders  sayısı artsın istiyor;

Ortaokullarda  her sınıf kademesinde  yazıyla  bir, rakamla da  1 ders saati  olan bu  iki branş öğretmenleri ders sayısının azlığından  şikâyetçi durumdadır. Öğrencileri tanımaya fırsat  olmadan dönem sonu gelmektedir. Bu durumun düzeltilip ders sayısının sınıf bazında haftalık en az  iki saat yapılması gerekmektedir.

İkinci üniversite bitirip alan değişikliği bekleyenler  haklarını istiyor;

Kadrolu  öğretmen iken; yeniden Üniversite giriş sınavlarına girerek, bin bir zorlukla hem öğretmenlik hayatlarını devam ettirip hem de ikinci üniversitesini bitiren öğretmenlerde diplomasını aldıkları alanda  görev yapabilmelidirler.(Performans  sistemi  ile öğretmenlerin kendini geliştirmesi hedeflenmişti alın size kendi imkânlarıyla kendini geliştiren  öğretmenler, ama  yönetmelikte yer almasına rağmen 6 yıldır hakları verilmiyor )

Öğretmenlerimizi dinamik ve güncel tutmak, ikinci üniversite  okuyarak kendini daha başarılı daha mutlu olabileceği bir alanda görmek  isteyen öğretmenler  için  ve norm fazlası  öğretmenlerin hakkaniyetli  şekilde eritilebilmesi için diplomaya dayalı alan değişikliği her yıl yapılmalıdır.

6 yıl öncesine kadar her yıl yapılan rutin alan değişikliği ile  öğretmenler  gerek eğitimini aldıkları alanlara  geri geçebilmekte, gerekse ikinci üniversite  okuyarak  alan değiştirebilmekteydi.

Daha birçok konu ve  başlık  açılabilir. Sonraki yazılarımda diğer sorun başlıklarından  bahsedeceğim. Yeni bakanımız  ile zaman  içerisinde tüm sorunların tek tek aşılacağı kanaatindeyim. Şu unutulmamalıdır; Yunanistan’ın yaklaşık nüfusu 11 Milyon, bizim ilköğretim çağındaki  öğrenci sayımız yaklaşık 15 Milyon… Dev bir bakanlık  ve artık kalıplaşmış onlarca sorun mevcut… Zor bir görev ama  üstesinden geleceğine  inanıyoruz. Sayın bakanın Allah yardımcısı olsun…

Saygılarımla…

Murat Mehmet Güler
guncelegitim.com