Tüm dünya ülkeleri ile birlikte yaşadığımız salgın nedeniyle herkes gibi sanırım bakanlığımız da şaşkın…Kolay değil tabi öğrenci ve aileleri ile birlikte neredeyse 60 milyon insana hitap eden bir bakanlıktan söz ediyoruz. Alacağı her karar olumlu ya da olumsuz birçok dengeyi değiştirebilmekte. Bu nedenle kılı kırk yarmalı karar vericiler.

Yaşadığımız salgın sürecinde diğer ülkeler gibi okulları kapattık, herkes evine mantığının aksine bir anlayış sergileniyor bakanlıkta. Özellikle başta Sayın Bakanımız ZİYA SELÇUK bey olmak üzere kurduğu ekiple gecesini gündüzüne katan, çocuklara, gençlere bu ortamda bile daha fazla nasıl faydalı oluruz anlayışı ile yaklaşan bir bakanlığa sahibiz. Bakan bey her hareketi ile samimiyet ve güven veriyor adeta. Sayın bakanı tek cümleyle özetleyecek olduğumda; kırk yılda bir gelir böyle bakan, kıymeti bilmeliyiz derim hep.

Fakat bazen bakanlık yetkililerinin de ne yapması konusunda kafa karışıklığı yaşadığını görmekteyiz. Bunun bariz göstergesi ne yazık ki ek ders!

Bitmedi, bitiremedik!

Bu olağan üstü ortamda bile kim ne kadar ek ders almalı, ben az aldım, sen çok aldın, planlama bakım onarım verilmeli, DYK ne olacak vs. vs. vs.…

Bu konuyla  ilgili bakanlıktan  gelen resmi yazılarda da sürekli bir karar değişikliğinin yaşanması  kimin sesi çok  çıkıyorsa  onun dediği olacak  algısı  yarattı.Bir tarafta  hali hazırda   haftalık 3-5 saat ek dersi olan öğretmenler , diğer tarafta haftalık  30-35 saat ek dersi olan  öğretmenler…İki  tarafında ortak noktası  ya da  şöyle diyelim tüm  öğretmenlerin  ortak noktası ; yapılmayan ,işlenilmeyen  fiilen girilmeyen dersin ücretini alacak olmaları.Evet  yasalara ,yönetmeliklere ,alınan kararlara göre bu  ücret  öğretmenlerin hakkı ama  tarihte hiç görülmemiş bir durumu  yaşıyoruz.Hükümetimiz bu kadar  uzun süre  (3-5 ay ) fiilen yapılmayan dersin ücretini vermiyorum dese ve  buna göre düzenlemeler yapsa  kim ne diyebilir.Kaldı ki bir nevi seferberlik halindeyiz , top yekun savaşıyoruz adeta…O nedenle biraz daha sağduyulu olmalı ,biraz daha  üçün beşin hesabını yapmadan hareket  etmeliyiz.

Ama görüyoruz ki; Sayın Cumhurbaşkanımızın her kesimi ortak ederek ortaya koyduğu “Biz bize yeteriz” anlayışının aksine nahoş görüntüler çıkmaya başladı öğretmenler arasında…Bakanlıkta aldığı farklı kararlarla adeta körükledi bu gereksiz ve yersiz görüntüleri…

Milli Eğitim Bakanlığına naçizane küçük bir önerim var. Sayın bakan öğretmenlerimiz mağdur olmasın diye çırpınıyor ve olağan üstü bir durum söz konusu iken orta yolu bulalım ve bu defter artık kapansın.

Görünen o ki   1 Eylül’e kadar okullar kapalı kalacak. Öyleyse öğretmenler arasında birlik beraberliğin hayat bulması adına tüm öğretmenlere her hafta sanki seminer döneminde gibi 15 saat ek ders ücreti verilsin.

Herhalde haftalık 15 saat üzerinde ek ders ücreti alan hiçbir öğretmenimizde bu zor zamanlarda yapmadığı ama bakanımızın mağdur etmemek adına vermek için uğraştığı ek ders konusunda ısrarcı olmayacaktır.

15 er saat ek ders tüm öğretmenlerimiz için hakkaniyetli bir yol olacaktır.

Son olarak ücretli öğretmenler konusunda bakanlığın ve hükümetimizin tutumu gerçekten taktir edilesi, teşekkür ediyorum.

Saygılarımla….