Hepimizin bildiği gibi Corona Virüs salgını Dünya’da hızlı bir şekilde etkili olurken ülkemizde 13 Mart 2020 tarihinde eğitime iki hafta ara verildi.  İlk hafta ara tatil, ikinci hafta uzaktan eğitim yapılması kararlaştırıldı.  Ancak Corona virüs (Covid-19) tedbirleri kapsamında Bilim Kurulu’nun önerisiyle bu süre 30 Nisan’a kadar uzatıldı.

Uzaktan eğitim kapsamında ilkokul, ortaokul ve lise öğrencileri okullar kapalıyken TRT ve Eğitim Bilişim Ağı (EBA) üzerinden eğitim görmeye başladı.

İlk günler  EBA TV’de sıkıntılar yaşansa da Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un çabasıyla sorunlar büyük oranda giderildi.  Eğitim Bilişim Ağına (EBA) öğrencilerin giriş sorunları da giderilirse sistem rayına oturmuş olacak.

Öğretmenler bu dönemde öğrencilerini yalnız bırakmadılar. EBA internet sitesi kullanımı hakkında bilgiler verdiler. Geçici EBA şifreleri alarak girişlerini sağladılar.  Konu anlatımı içeren videolar, konularla ilgili infografikler, alıştırmalar ve tarama testleri gönderdiler. Sonra bunları kontrol ederek geri dönüş yaptılar. EBA TV yayın akışı ve ders programını, konu tekrarlarını haftalık olarak velililere gönderdiler. Salgında çocuklara yönelik rehberlikle ilgili notları velilerle paylaştılar. Whatsapp programı üzerinden geç saatlere kadar öğrencilerinin uzaktan eğitim alırken karşılaştıkları problemleri çözmek için çaba harcadılar.

MEB, uzaktan eğitimi EBA'yla vermeye çalışsa da okul müdürleri, öğretmenler boş duruyorlarmış gibi, Milli Eğitim Bakanlığının bir resmi bildirimi olmadığı halde günlük plan hazırlamaya, “canlı sınıf yazılımlarını” kullanmaya zorladılar. Hatta buna kanıt olarak ekran görüntüsü istediler. Eğer bunları yapmazlarsa ek ders ücretlerinin kesileceği veya geri alınacağı gibi durumlarla karşılaşacaklarını dile getirdiler. Tüm bunları hukuki bir dayanağı olmayan WhatsApp uygulaması üzerinden yaptılar.

Öğretmenlerin çoğunlukla kullandıkları Zoom adlı online video konferans programının güvenlik riskleri barındırdığı hatta ücret yansıttığı yönünde haberler çıkması üzerine Bakanlık bir açıklamada bulundu.

MEB, “canlı sınıf yazılımlarına” dönük yaptığı açıklamada, öğretmenlerin bu uygulamaları kullanmaya zorlanamayacağı belirterek, görüntülü görüşme yapılmaması gerektiğinin altını çizdi. Canlı sınıf eğitimlerinin şimdilik eba.gov.tr üzerinden 8. ve 12. sınıflara dönük yapılacağını açıkladı. MEB öğretmenleri önermediği yazılımlarla ve bilgisayar güvenliğiyle ilgili uyardı.

Milli eğitim müdürlükleri gerçekten ZOOM ve benzer uygulamaların kullanılmasını istiyorsa, lisanslarını okullara göndermelidir. Hatta lisanslı kullanım MEB’in politikası olmalı; okul idarelerinde, öğretmen odasında, dersliklerde kullanılan tüm bilgisayarlara orjinal işletim sistemi ve ofis programları yüklenmeli, her bilgisayarda antivirüs programı bulunmalıdır.

Bu zor günlerde amaç ek ders ücretiyle korkutup, öğretmenlere plan hazırlatarak ve ekran görüntüsüyle üstlere rapor vermek değil; evden dışarı çıkamayan çocukların duygusal olarak desteklenmesini sağlayarak, morallerini yükseltmek olmalıdır.

Eğitimci Yusuf Kaya’nın bu konudaki fikrine katılmamak elde değil:
Sayın yöneticiler; öğrencilerin şimdi akademik bilgiden çok resim, müzik, oyun vb. etkinlikler ile rahatlamaya İhtiyacı var. Sanal ders için zorlamayı bırakın.

En önemlisi uzaktan eğitim hiçbir zaman örgün eğitimin yerini alamaz. Tamamlayıcı eğitimdir. Uzaktan eğitim sürecinde öğretmenlerden beklenen eğitim EBA Portalı ve EBA TV üzerinden verilen derslere alıştırma, ödev ve değerlendirmelerle katkı sunmalarıdır.

İdarecilerin canlı sınıf için yönlendirdiği, ders aracı olarak onaylanmamış uygulamalardaki güvenlik riskini bir kenara bırakalım. Bu uygulamalara maalesef çocuklar anne ya da babalarının cep telefonundan giriyor.

Uzun süre telefona bakmak sağlıkları için olumsuz etki yaratıyor. Ayrıca annesi ve babası çalışanlar, interneti olmayanlar ve cep telefonu eski olanlar maalesef katılamıyor ve çok üzülüyorlar.

Toplu video görüşme yapılacaksa ders anlatmaktan çok öğretmen çocuklarla sohbet etmeli, günü nasıl değerlendireceklerini anlatmalı, takıldıkları konularda yardımcı olmalıdır. Kesinlikle görüşmeyi kısa tutmalıdır.

Öğretmenlerin itirazları bu programların kullanılmasından çok zorlama yapılmasınadır. Dün adını bile duymadığımız programlarla çocuklar ve öğretmenlere zorlama yapılmamalıdır. Bu tür faaliyetlerin “gönüllülük esasına göre” planlanması en doğru çözümdür.

EBA TV ve EBA Portalı yeterlidir.

Evde eğitimde, kaş yapalım derken göz çıkarmayalım!


Alpay CAVLAK
Eğitimci Yazar