Sedat DEGER yaptığı açıklama ile “Öğretmen yeterliliği, birkaç dakikalık tabi tutulduğu MÜLAKAT ile ölçülemez” dedi .Elindeki diploması zaten onun öğretmen olabilme yeterliliğine sahip olduğunun göstergesidir diyen DEGER “O yüzden öğretmen alımları geçerliliği ve güvenirliği düşük olan Mülakat yerine ölçme ve değerlendirme ilkelerine en yüksek güvenirlikli ve geçerli sınav şekline göre yani öğretmenin almış KPSS puanına göre yapılmalıdır.” Diye sözlerine devam etti.

Belki de birkaç dakikalık mülakat, komisyonlarca yada başkalarınca gelip geçici bir yaşanmışlık olacakken 450 bin atama bekleyen öğretmenin ise kaderi olacak.Bunu hiçbir zaman aklımızın bir köşesinden çıkartmamız gerekir.Kaldı ki bu öğretmen arkadaşlar,dikkat ederseniz öğretmen adayı demiyorum zira hiçbir sınav veya mülakat onların öğretmen olup olmadığını ölçemez, gösteremez çünkü bu arkadaşlarımız zaten 4 yıllık eğitim fakültesini derslerinde başarılı olarak bitirip üniversitelerinden diplomalarını almışlardır.3 veya 5 dakikalık mülakat mı öğretmenin yeterli öğretmenlik bilgisine ve yeteneğine sahip olup olmadığını ölçecek?Peki ama 4 sene okuduğu üniversite ne olacak ? 4 sene içinde öğretmenlik mesleği ile ilgili ve alanında uzmanlık sayılacak şekilde aldığı dersler ve sonucunda girmiş olduğu vize ve finaller karşılığında ulaştığı başarılar ne olacak? Bu başarılı dersler hiçe mi sayılacak? Zaten öğretmenlik yeterliliğine sahip olmasalardı o diplomalar üniversitelerce verilmezdi. Sonuçta bakkal değilki üniversiteler  her önüne gelen o diplomalara sahip olabilsinler.4 yıl sınavlarda başarı ile okuduktan sonra sahip olunabiliyor bu diplomalara.Eğer 5 dakikalık komisyonun tabi tuttuğu ve bir iki soru ile 4 yıllık öğretim üyelerinden alınmış akademik dersler hiçe sayılacaksa eğitim fakültelerinden alınan eğitim neye yarar ki kapatılması en uygun adım olmalıdır.

Şöyle düşünecek olursak;bir öğretmenin yeterli olmadığı eğitim fakültesini bitirip diplomasını alana dek fark edilmeyecek, sınavlarında hep şans eseri başarılı notlar alıp geçecek ama her ne hikmetse mülakat komisyonunca ya gözünden yada tipinden yada o andaki birkaç dakikalık konuşmasından anlaşılabilecek! Bu durum, ölçme değerlendirme ilke ve esasları ile de ters düşmektedir.Ayrıca bir eleme yapılmak isteniyorsa bu öğretmenin diplomasını eline aldıktan sonra yapılmamalı aksine üniversiteye girişte yapılmalıdır.

Eğitim Fakültesinden mezun olan öğretmenler diplomalarını alabilmek için 4 sene boyunca genel derslerin yanı sıra alanlarına özgü uzmanlaştıracak üst düzey eğitime tabi tutulup bu geçen sürede ise sayısız sınava girerek başarılı olmaları karşılığında ellerindeki diplomalara sahip olurlar.Yani geçerliliği düşük 5 dakikalık mülakat sınavı ile değil binlerce dakikaya denk gelecek her türlü kazanımı değerlendirecek şekilde sınava girerler.Hatta öğretmenlik özel bir meslek alanı olduğu için öğretmenlik mesleğinin öğretimine tabi tutulurlar.Bunların çoğu uygulamalı derslerden ibaret olup mikroöğretim yöntemi ile öğretmenlere verilmektedir.

Öğretmen adayları derslerini anlatır ve sonucunda gerek sınıftaki diğer öğrenci arkadaşlarından gerekse öğretim üyesinden geri dönüt alarak ilgili dersten sınav notu olarak da puanlar alırlar.Yani orada tabi tutulduğu eğitim ve sahip olduğu ders anlatma becerisi geliştirilir ve akabinde ise ölçme ve değerlendirme sonucunda puan alırlar.Fakat atamaya esas mülakatta ise öğretmenliğin temeli olan alanı ile ilgili ders anlatabilme kabiliyetine dahi bakılmayacak onun yerine birkaç soruya cevap vermesi beklenecek.İşin doğrusu nerden bakarsak bakalım ölçme değerlendirme derslerini alanlar gayet iyi bilirki  bir seçim yapılacaksa çoktan seçmeli sınavlar kullanılır çünkü geçerliliği ve güvenirliği en yüksek sınav çeşididir ve hata payı en az olanıdır.Ama sözlü mülakat ise sınavlarda geçerliliği ve güvenirliği en düşük olan sınav çeşididir ve hata payı en düşük sınav çeşididir.Eğitimin temel taşlarından biri olan ölçme ve değerlendirme işlemlerinde bakanlığımızın bu denli daha çok hatalara sebebiyet olan ve güvensiz sınav çeşidine yönelmesini anlamak güç ve  bu  durum atama sisteminde ancak geriye doğru götürecektir.Eğer terör ve benzeri unsurlardan dolayı öğretmenlerin elenmesi isteniyorsa öğretmenliğe atanırken adli kaydı da istenmektedir.Yaptığı hal ve hareketler zaten bu yönde ise mesleğe başladıktan sonra da 657 sayılı kanunumuzun ceza sistemine göre meslekten atılabilmektedir.

Ayrıca mülakatlarında sorunlu olduğunu nisan 2014 tarihinde gerçekleştirilen şube müdürlüğü atamalarına esas mülakatlarda yaşanılan istatistikler ile göstermek istiyorum.Şöyle ki ;
  Şube müdürü olmak için başvuran aday sayısı 34.984 den Yazılı sınava katılan aday sayısı 30.359’dü.Yazılı sınavda başarılı olan 5.913 kişiden mülakata tamamı çağrılmıştı ve 3.287 kişi mülakatta başarılı puan verilmişti.Bu kişilerden 3.192 kişi tercihde bulunmuş ve 1.515 kişi kendi tercihlerine  194 kişi kura ile olmak üzere toplam 1.709 şube müdürünün ataması yapılmıştı.Fakat yazılı puanları ile mülakat puanlarında orantısızlık olan adayların çarpıcı istatistiği ise mülakat ile atamanın hukuki olarak sakıncalı olduğunu gözler önüne seriyor.

Mülakata Dair İstatistikler;
•    En yüksek mülakat puanı 98.800 olarak verildi.
•    En düşük mülakat puanı olarak 19.3000 olarak bir adaya verildi.
•    411 adaya 90 ve üstü puanlar verildi.(yazılısı 90 ve üstü puan alan sayısı 21’di)
•    2505 adaya 70 puanın altında notlar vererek başarısız sayılmaları sağlanmıştır.
•    3408 kişiye 70 ve üstü puanlar verilerek başarılı puan aralığına girmeleri sağlanmıştır.
•    70 kişiye 30 ve altında puanlar verildi.

Yazılı Ve Mülakata Dair Çarpıcı İstatistikler ;
•    Yazılısı 80 ve üstü olmasına rağmen 253 adaya mülakattan 70 puan altında verildiği için atanamadı.
•    47 aday yazılıdan 85 ve üstünde almasına rağmen 70 puan altında mülakat puanları verildi.
•    Yazılıdan 90 ve üstünde puan alan 21 adaydan birine mülakattan 70’in altında puan verildi.
•    Yazılıdan 80 ve üstü alan 181 aday her ne kadar mülakattan 70’in üstünde  puanlar verilse de atanacakken atama puanın altında kaldığı için tercihlerine yerleştirilememişler.
•    Toplamda yazılıdan 80 ve üstünde puan alan 434 adayın gerek 70’in altında gerekse düşük mülakat puanları verilerek atanacakken atamalardan saf dışı kalmışlar.
•    Yazılısı 70 olmasına rağmen 41 kişiye mülakattan 90’ın üzerinde puanlar verilmiş.
•    Yazılısı 70 olmasına rağmen mülakattan 85 ve üzerinde puan verilip atanacak duruma getirilenlerin sayısı “120”
•    959 kişinin yazılı puanı 76 puanın altında olmasına rağmen mülakatta 80 ve üzerinde puanlar verilerek atanacak duruma gelmiş.
•    484 kişinin puanı 76 puanın altında olmasına rağmen 85 ve üstünde puan verilmiş.
•    76 dan daha düşük yazılı puanına sahip olan  204 adaya 90 ve üstünde puanlar verilmiş.
•    32 adayın puanı 76’dan aşağı olmasına rağmen mülakattan 95 ve üstünde puanlar verilmiş.

Kısacası mülakatlar sorunlu.Öğretmenlerin yeterliliğini elindeki diploması gösterirken atamaya esas ancak ve ancak KPSS puanı olmalıdır( hatta KPSS bile gerek yok çünkü onların hepsi öğretmendirler zaten)

Sedat DEGER
Bağımsız Eğitim Sen Muğla İl Başkanı