Tarih boyunca öğretmenler her zaman ülkelerinin yaşadığı zor dönemlerinde bir adım öne çıkarak mücadelelerinde hep en önde yer almışlardır. Bilhassa ülkemizde ise bu olgu bir tık daha fazla hissedilmiştir.

Bakınız, Koronavirüs salgını ile mücadelede öğretmenlerin ortaya koymuş oldukları büyük özveri sayesinde hem somut olarak hem de psikolojik olarak süreci daha iyi bir şekilde atlatmaktayız. Belki de öğretmenlerin yaptıkları pek fazla medyada yer almayabilir ama Legoların parçalarını tek tek yerleştirir gibi öğretmenlerin bu zorlu zamanda yaptıklarına baktığımızda nasıl da kıymetli ve bir o kadar da değerli katkılarının olduğunu rahatlıkla görebileceksiniz.

 

Meslek Liselerinin yaptıklarını Duymayan Kalmadı

Bir dönemin tercih edilmeyeni hatta tabiri caizse arka plana itilen meslek liselerinin Koronavirüs Salgınıyla mücadeledeki başarılarını sağır sultan bile duydu. Öyle ki BBC ‘den tutun CNN televizyonlarına kadar dış basının ilgi odağı olup adeta meslek liselerinin yaptıklarını dünyaya duyurabilmek için sıraya girdiler. Zaten dünyada başka hiçbir ülke yoktur ki meslek liseleri gibi bu pandemi zamanında üretimde en önde yer alarak üretimin ana omurunu oluşturmuştur. Hatta ve hatta Meslek liselerinin ürettiği maske ve diğer tıbbi ürünlerin, ülkemizin salgınla mücadelesindeki ihtiyacın çok büyük oranını oluşturduğunu söylersek abartmış da olmayız.

Peki Meslek Liseleri kendi başına mı onca başarıya imza atıyor? Tabi ki de hayır! İnsanların evinde hapsolduğu günlerde Meslek Liselerinin vefakâr ve fedakâr öğretmenlerin sayesinde oluyor onca başarı. Öğretmenleri sayesinde o kadar maske ve tıbbi malzeme üretiliyor.

Buna birebir şahidim. Bulunduğum ilde bulunan bir meslek lisesinin müdürünü aradığımda, telefonda dezenfektan ürettiğini söylüyor örneğin. Telefonu kapatıp başka bir ilde İl Milli Eğitim Bürokratını aradığımda ise ilinde bir hafta da tonlarca litre dezenfektan üretildiğini ve bir o kadar da maskelerin üretildiğini söylüyor. İnternete girip araştırma yaptığımda ise bir sayfadan başka bir sayfaya geçtiğimde Türkiye’nin birçok ilinde benzer başarıların olduğuna şahit oluyorum. Hatta bir bakıyorum ki BBC ve CNN ülkemize gelmiş ve Meslek Liselerinin ürettiklerini, nasıl ürettiklerini haberleştirdiğine tanık oluyorum. Çekim yapılırken arkada ise çalışma yapmayan devam eden öğretmenler gözüme ilişiyor. Gurur duyuyorum ve mutlu oluyorum.

 

Öğretmenler Uzaktan Eğitim İle Her Evde

İsmi her ne kadar uzaktan eğitim faaliyetleri olsa da öğretmenler uzakları yakın ediyorlar. Tüm iş ve işlemlerin minimum seviyeye indiği bu günlerde öğretmenler uzaktan eğitim faaliyetleri ile öğrencilerini ve ailelerini bir gün bile yalnız bırakmadı. Adı eğitim ama aslında yapmış oldukları iş ailelerin zorunlu olarak hayattan soyutlanmasının yaratmış olduğu psikolojik etkileri en aza indirgemek. Öğretmenler gerek video konferans sağlayıcı teknolojik iletişim araçları ile gerek EBA canlı dersler ile gerekse birebir telefonla arayarak sorarak öğrencilerini bir gün olsun bile yalnız bırakmıyorlar. Tabi dolayısıyla ailelerini de yalnız bırakmayarak destek oluyorlar.

 Aman şu dönemde tüm memurlar uzaktan çalışma modeli ile evlerinden çalışıyorlar diyebilirsiniz. Haklısınız tüm memurlar uzaktan çalışıyorlar ama öğretmenler önemli bir farkla çalışıyorlar. Bu farkı şöyle izah edeyim. Diğer çalışanlar sadece işinin gereğini yerine getirirken, vatandaş işini halledebilmek için memurun özel telefonuna istediği zaman arayıp ulaşabiliyor mu? Tabi ki hayır! Ya da diğer çalışanlar/memurlar kendi özel telefonlarından vatandaşları arayıp ulaşıyorlar mı? Bu soruya da cevabımız “tabi ki hayır” olacak.

Ama öğretmenler de öyle mi? Bilakis tam aksine. Öğretmenlerde öğrencilerinin ve ailelerinin tek tek telefonları vardır ki öğrenci ve aileleri ile rahatlıkla iletişime geçebildikleri gibi öğrenci ve veliler de telefondan öğretmen ile rahatlıkla iletişime geçebilmekteler. Çünkü öğretmen, öğrencisinin sesini duyduğunda, görüntüsünü gördüğünde çok mutlu olur. Öğrenci de özlem duyduğu okulundan öğretmenini gördüğünde çok mutlu olur. İşte budur zaten en güzel yanı. Bu zor günlerin en moral verici kaynağı. Uzaktan da olsa ister canlı dersler ile olsun ister telefonlar ile olsun hem öğretmenlerin hem de öğrencilerin birbirlerine ulaşması, iletişime devam etmesi sürecin moral olarak ve psikolojik olarak en büyük destekleyici yanı olmuştur. Yani öğretmenlerin bu yürütmüş oldukları görev aslında eğitimin de ötesinde büyük bir misyon! Dedim ya aslında bu sürecin gizli kahramanları öğretmenlerdir diye. İşte öğretmenlerin öğrenci ve aileleri ile günün her anında olabilecek şekilde bile iletişimi sürdürmeleri en değerli katkılarıdır. Çünkü, öğretmeni ile iletişimi kopmayan çocuk, süreci daha bir umutla atlatmakta. Bunu nereden mi biliyorum? Tabi ki de öğretmeni ile konuşurken, çocuğun gözünde parıldayan ışıktan, yüzünde beliren mutlu gülüşlerden…

 

Vefa Gruplarındaki Gönüllü Fedakar Öğretmenler

İnsanların acaba bana da korona virüs bulaşır mı korkusuyla sokağa çıkamadığı bu salgın günlerinde, özellikle 65 yaş üstü yaşlılarımızın ihtiyaçları olmak üzere ihtiyacı olan vatandaşların imdadına yetişmek için yine en ön safta öğretmenlerimiz yer alıyor. İçlerinden bazıları kendi evlerini bile ihmal edecek kadar bu önemli ve kıymetli görevi üstlenip yürütüyor. Biz belki de vefa grubu diyoruz ama o vefa grubunun önemli bir bölümünü yine öğretmenler oluşturuyor. Kapınıza eğer ki vefa grubundan birileri gelmişse ya da gelecekse, içlerinden birkaçına mesleğini sorun, öğretmen cevabını alma ihtimaliniz çok yüksek.

Vefa grubundaki öğretmenler. EBA canlı ders olsun telefondan olsun aileler ile iletişim halinde olan öğretmenler. Maske, dezenfektan…gibi salgının mücadelesindeki kritik malzemeleri üreten Öğretmenler. İyi ki varsınız. Sizler bu sürecin gizli kahramanlarısınız…