Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar günü fakat hala Milli Eğitim Bakanlığımızda evlatlarından eşinden ayrı kalan ailesine hasret kadın öğretmenler var
8 Mart dünya kadınlar gününü kutluyoruz fakat çalışma hayatında gerçekten kadınlara gereken değeri veriyor muyuz oturup bir düşünmek gerek. Evlatlarından, eşinden ayrı kalan Kadınları! Değerli kadın öğretmenlerimizi!
Atama ve Yer Değiştirme sistemimizden, atama bekleyende atanmışı da yakınıyor. Artık acil durum uyarısı yapıyor da farkında değiliz. Dışarıda 400 bin ataması yapılmamış gencecik öğretmenler içeride il dışı ve il içi yer değiştirmede sıkıntı çeken öğretmenler, yine ailelerinin yanına yer değiştiremeyen öğretmenler…
Milli Eğitim Bakanlığımızda göz göre göre evli olan eşlerinden evlatlarından ayrı kalan öğretmenler! Bu çok üzücü bir hadisedir. Düşünün ki, iki birbirini severek evlilik gibi bir kutsal kuruma sonsuza kadar bağlı kalmak kaydıyla geçen insanlar ellerinde olmayan nedenlerden dolayı bir araya gelememektedir.
Herkes dünya kadınlar gününü kutlarken gözleri yaşlı,kalbi kırık kadınlar var.Kadın olan öğretmenler!Çocuğu yanında olması gerekirken ancak rüyasında görüp mutlu olan,eşinin yanında olacakken tek başına kalmak zorunda kalan ve her gün okula mutsuz ve umutsuz giden kadın öğretmenler var.Peki neden böyle, bayan öğretmenlerimiz kendileri istediği için mi? Tabiki de hayır. Aile mazeretine bağlı yer değiştirmek isteyen öğretmenlerin mazeretlerinin karşılayacak şekilde ailelerinin yanlarına atanamadığı için.Bakanlığımız iki yıldır il dışı aile mazeretine bağlı yer değişikliği isteğinde bulunan öğretmenlere il emri vermiş ve büyük takdir toplamıştı fakat her ne hikmetse son şubat 2016 özür durumuna bağlı yer değiştirme başvurularında il emri hakkını vermemiş ve bir çok öğretmen ailesine kavuşamamıştı.İl içi özür mağduriyetini ise bilmeyen kalmadı çünkü aynı ilde olmasına rağmen hiçbir dönem ilçe emri hakkı tanınmadığı için km’lerce uzaktaki ilçelerde ailesinden uzakta öğretmenler yıllardır bu mağduriyeti yaşıyor. Aynı il içinde ailelerinden kilometrelerce uzakta görev yapmak zorunda bırakılan ve bakanlığımızca atama dönemlerinde mağduriyetleri giderilemeyen öğretmenlerin sorunu da göz ardı edilmemeli artık.Aslında Bakanlığımız aile birliği ve bütünlüğünü sağlayan Anayasamızın 41. Maddesinin de işaret ettiği şekilde aileyi parçalanmaktan kurtarmak, bireyleri bir arada tutmak suretiyle ailenin huzur ve mutluluğunu devam ettirmek ve bu yolla öğretmenlerimizin ailevi kaygılardan uzak bir biçimde gerekli ortamı sağlamak amacında olmalıdır.Hele ki Milli Eğitim Bakanlığında çalışan kadın öğretmenlerin 8 mart dünya kadınlar gününde gerçekten değerlerini verip haklarını vermek isteniyorsa sorunlarını ortada bırakmamak bir an evvel çözüme kavuşturmak gerekir.
İslam dinimizin evliliğe verdiği öneme de biraz göz atmak lazım.Hz. Peygamber efendimiz" Evlenen, dinin yarısını tamamlamış olur" buyurmuştur. İnsan evlilik ile hayat bulur anlam bulur ve kötülüklerden sakınır. Kuran-ı Kerim'de ve hadislerde evlilik emredilmiş ve teşvik edilmiştir.ALLAH (cc)Nur,32 Ayet-i kerimesinde :" Bir de sizlerle olan bekarlarla,kölelerinizden,Cariyelerinizden elverişli olanları evlendirin;eğer fakir iseler,ALLAH (cc)onlara fazl-ı kereminden zenginlik verir. O her şeyi bilendir."Yani bize evlenmeyi emretmiştir Kuran-ı kerim.Ayrıca bir şeyin altını daha çizmek istiyorum,evlilik öyle sahte olamaz birkaç sahte evlilik yüzünden evli olan kişiler zan altında bırakılmamalı da.Hz. peygamber efendimiz "Nikah benim sünnetimdir.kim benim sünnetimden yüz çevirirse(nikah yapmaz,evlenmez ise)benden değildir."diye bize öğüt vermiştir.Tabi bunun gibi birçok evliliğin öneminden ve gerekliliğinden,devamlılığından bahsedebiliriz.İş böyleyken,hiç bir evli insan eşlerinden ayrı yaşamak zorunda bırakılamaz, zaten bir sene eşlerinden ve çocuklarından ayrı kalmayı göze alarak yurdun dört bir yanına kutsal görevlerini yerine getirmek için dağılan elleri öpülesi öğretmenlerimizin aileleri ile yaşama hakkı,daha fazla alıkonulamaz.
Milli eğitim bakanı ve yetkililerine tek kelime ile şunu söylemek istiyorum sadece: Bugünün değeri adına eşinize ALLAH razı olsun derken ve eşinizin çocuğunuz ile mutlu şekilde oynadığını izleyip sizde mutlu olurken,eşinden ayrı kalmış çocuğuna hasret olan kadın öğretmenleri, il emrinin kaldırılmış olmasından dolayı yalnız geçiren evli bayan öğretmenlerimizi şöyle bir hayal edin ve sonra il emri uygulamasının kaldırılması ile nasıl bir haktan kadın öğretmenlerimizin mahrum kaldığını göreceksiniz.Bu yüzden Bugünün hatrına İl emri uygulamasını tekrar yürürlüğe koyunuz ve bayan öğretmenlerimizin yalnızlıklarına son verip eşlerine ve çocuklarına kavuşturunuz.
Sedat DEGER
Eğitimci Yazar