Tüm Dünya olarak oldukça zor günler geçirdiğimiz bu günlerde pandemi ve etkileri tüm yaşamımızı etkisi altına almış durumda. Binlerce insan ne yazık ki yaşamını yitirdi, milyonlarcamız ise virüse yakalandı. Her geçen gün sevindirici haberler alsak da ölümler ve salgın kontrol altına henüz alınabilmiş değil.

 

Bizlerde olması gereken şekilde #EvdeKal sloganıyla evde kalmaya devam ediyoruz. Bu derece büyük bir salgına karşı bizden beklenen tek şey sosyal mesafeye dikkat etmemiz ve gerekli hassasiyeti göstermemiz. Ancak her gün yüzlerce ölüm haberinin alındığı ve yeni vakaların ortaya çıktığı bir ortamda hiçbir şey yapmamak hem bir lüks hem de son derece zor.

 

Salgının başlangıcında evlerimizde oturmak birçoklarımız gibi bana da iyi geldi. Ne kadar tedirgin olsak da ilk haftalar normal seyrinde hatta bir yere kadar keyifliydi. Ancak planlanmadan gelişi güzel bir şekilde işleyen süreç bir yerden sonra içinden çıkılmaz bir tekrara doğru gidiyor. İzlenecek dizi ve filmler bitince ya da artık keyif vermez olunca, instagramın birbirini kopyası, hiçbir şekilde gerçek hayatımız ile ilişkisi olmayan içerikleri "neydi bu dediğimiz" niye çekildiği ve izlenildiğini hiçbir zaman anlayamayacağım ama izlemekten de kendimi alıkoyamadığım tüm o izlediklerim, izledikleriniz de bıkkınlık verince tamam artık sosyal medyanın filtresi az biraz kalkıyor, uyanıyoruz. Sağlığımız için insanlar ile aramızdaki sosyal mesafeye, sosyal medya ile mesafeyi de ekliyoruz. Zira akıl ve ruh sağlığımız içinde bu gerekli. 

 

Elbette içimizde bu süreci harika bir şekilde değerlendiren, olmadığı kadar okuyan ve üretenlerimiz var. Öz disiplin becerisi gelişmiş olanlarımız böyle bir zamanı kendilerine verilmiş büyük bir ikramiye olarak değerlendirebilseler de, normal bir süreç olmaması herkes açısından iniş çıkışlara sebep oluyor. Pandeminin işimizi daha da zorlaştırdığını göz ardı edemeyiz ve neden ben böyle yapamıyorum, günlerce okumalıydım, yazmalıydım, çizmeliydim demek biraz beyhude. Süreç normal değil çünkü. Ama bu zorlu zamanda evde oturanlarımız gece gündüz yapamasak da en azından ruh sağlığımız için okumalı, yazmalı, çizmeli kendimiz ve çevremiz için üretmeye devam etmeliyiz. İçimizdeki öğrenme dürtüsünü tekrardan alevlendirmeli, özellikle biz öğretmenler yeniden öğrenci olmalıyız bu süreçte. Kendimize yeni hedefler koymalı, belki uzun zamandır ertelediğimiz hedefleri de tozlu sandıktan çıkartmalıyız.  Yazılmayan o roman yazılmalı, yarım kalmış tuvaller bitirilmeli, telefonun not kısmındakilere göz atılarak fırsat olsa yapacağım dediklerimize şans tanımalı hatta tez aşamasında bıraktığımız çalışmamıza bile geri dönebiliriz. İkinci bir dil öğrenmek de bu süreçte en güzel fırsat.  Birçok online ders var, çok da ucuz. Al defterini kalemini otur dersin başına. Kitaplığımızda okunmayı bekleyenlerinde okunanlar rafına taşımasının vaktidir. Hatta ben klasikler serisinin uzun versiyonlarını sipariş edip okumadığım kalmasın diye tekrardan okumaya başladım bile. Okunması gereken daha birçok kitap için kendimizi ödevlendirelim. Hedefler, doğru, gerçekçi bir şekilde yapılan planlar bu süreci kesinlikle daha verimli hale getirecektir. Süreç bittikten sonra bitirdiğimiz dizilerden başka gurur duyacağımız şeyler de olsun.  

 

Bu süreçte pandemi sebebiyle birçok müze, film, kitap sanal erişime açıldı bunlardan da olabildiğince faydalanmanızı tavsiye ederim. Güzel bir haber de eskiye nazaran evcil hayvan sahiplenenlerin sayısındaki artış, bu hayli sevindirici. Umarım sokak hayvanlarına öncelik veririz petshoplardan almak yerine. Dikkat etmemiz gereken önemli bir şeyde sosyal medya ve internetten aldığımız ürünler. Benim gibi dolandırılmak istemiyorsanız daha dikkatli olun, almak ne kadar insanı rahatlatsa da mümkün mertebe gereksiz alışverişten kaçının.  Lütfen faydalı hobiler geliştirin, WhatsApp gruplarından ve tiktok dan uzak durun. Bakım yapın, çocuklarınız ile oynayın. Eşler birbirlerinizin kendine ait özel zamanlarına saygı duymaya özen gösterin.  

 

Her insanın günde bir kerede olsa güzel bir parça müzik dinlemesi, iyi bir şiir okuması, güzel bir resme bakması ve birkaç da mantıklı cümle söylemesi gerektiği düşüncesinde olanlardanım bende. Dolu dolu, sağlıklı bir süreç sonrası öğretmenler odasında görüşmek üzere.

Ömer Dinler
guncelegitim.com