Milyonlarca öğrenci ve velinin heyecanla beklediği karar nihayet açıklandı. Okullarda bu yıl Corona virüs tedbirleri çerçevesin de yüz yüze eğitim ve öğretim faaliyetlerinin sona erdiği belirtildi. Salgının kontrol altına alınmaya başlandığı ve tüm dünyada normalleşme çalışmalarının başladığı bu günlerde hayatlarımızda yeni normalin ne olduğu da tartışma konusu. Tüm dünyada normalleşmenin ilk adımı olarak okullar tekrardan eğitim faaliyetlerine başlıyor. Özelliklede çalışan ailelerin mağduriyetlerini gidermek için kreşler ve anaokulları birçok ülkede açıldı bile. Ülkemizde de kreş, anaokulları, yaz okulları eğitim faaliyetlerine yeni kararlar ve uygulamalar ışığında başlama hazırlığında.

 

Okullarda ve eğitimde yeni normale dönüş nasıl sağlanacak ve olası problemlere karşı nasıl tedbirler alınmalı? Öğretmenler kurumlarında ve bulundukları bölgelerde olası salgın problemine karşı gerekli kriz yönetimini gerçekleştirebilecek donanımda mı? İkinci bir salgın dalgasının yaşanmasına karşılık eğitime tekrardan ara verilip uzaktan eğitime mi geçilecek? Salgının belli bir bölgede ya da kurumda yaşanması durumunda ne yapılacak?  Bunlar sürece başlamadan önce cevaplamamız gereken sadece birkaç soru. Tüm bu yaşanabilme ihtimali olan problemlere karşı öngörüde bulunup, olası senaryolar geliştirerek hastanelerin acil kısımlarında ki gibi vakanın aciliyetine ve durumuna göre uygulanması gereken prosedürlerin açık olduğu yönergeler hazırlamalıyız. Ne olursa nasıl davranmalı ve hangi sıra izlenmeli? Açık bir şekilde belirlenmeli ve eğitimciler bu konuda okullar eğitim faaliyetlerine başlanmadan önce gerekirse bir hafta kurslar ya da uzaktan eğitim şeklinde mevcut kriz yönetimine hazırlıklı hale getirilmelidirler.  Aksi takdirde daha büyük sorunlar yaşamamız kaçınılmaz.

 

Bir okulda görülecek olası bir vakada izlenecek yol, eğitimin nasıl devam edileceği, öğrenci ve öğretmenlerin durumu, bölgedeki diğer okullarda yapılacak olanlar, burada verilecek kararlardan sorumlu kişi ya da kişilerin söz hakkı ve sorumlulukları üzerine hassasiyetle durulmalı ve soru işaretleri giderilmeli. Salgın tamamıyla kontrol altına alınana kadar eğitimde esnek uygulanmalar devam etmeli. Bir okulda ya da bölgede eğitimin durdurulması durumunda, belli bir süre ara verilmesi, belli öğrencilerin katılamaması ya da ailelerin çocuklarının eğitimlerine evde devam etme talebine karşılık mevcut esneklik doğru şekilde sürdürülebilmeli. Bu süreçte özellikle lise ve son sınıf öğrencileri ile üniversite öğrencilerinin uzaktan eğitim haklarını devam ettirebilme, kurumlarında bu eğitimleri sunmaya devam ettirmeleri gerektiği düşüncesindeyim. En azından bir iki sene daha yeni normalimiz bu olmalı. Ayrıca sınıfların mevcudunun azaltılarak yeni şubelerin açılması durumunda gerekli olacak öğretmen, materyal ve şube ihtiyaçları da şimdiden tedarik edilmesi önemli konuların başında. 30 kişilik kalabalık sınıflarda verilmeye çalışılan eğitimden de vazgeçmek mecburiyetindeyiz. Gerekirse bakanlık ihtiyaç durumunu belirleyip ek öğretmen alımı yapmalı. Bu sayede eğitim modelimizde ve uygulamalarımızda çözümcü, alternatif bir yöntem uygulamış olabiliriz. Olası problemleri de en aza indirgemiş oluruz.  

 

Yeni normalleşme sürecinde olası problemler iyi tespit edilerek geliştirilecek olan yeni uygulamalar, önlemler okul zili çalmadan, okul duvarlarında olmalıdır. Okullar ise gerekli esneklik hakkına sahip olmalılar.  Süreci kontrol edecek ve yönetecek öğretmenleri yeterli donanıma sahip hale getirmeli ki gerekli tedbirleri alarak güvenli bir şekilde eğitim faaliyetlerine başlayabilsinler.

Ömer Dinler
guncelegitim.com