Okullar Açılmazsa Çocuk Gelinler Artacak

Çocuk gelinlerin sayısı ülkemizde yapılan tüm çalışmalara rağmen maalesef hala yüksek oranlarda. Bu evlilikler gerçek bir evlilikten o kadar uzak ki, evlilikten ziyade bunlara evcilik oyunu demek çok daha doğru olacak.  Henüz bedensel ve ruhsal açıdan gelişimini tamamlamamış kız çocuklarına evliliğin ağır sorumluluklarını yüklemek, onların yaşamlarını çalmaktan başka bir şey değil.  Kadın olmadan anne olan kızlarımız ailelerinin baskısıyla erken yaşta evlendiriliyor, çoğu kez de özentiyle ya da ailedeki sorunlardan kurtulurum umuduyla evliliği bir kurtuluş kapısı olarak görüp kendi istekleriyle ya da kaçarak evleniyorlar.  Kendi ayakları üzerinde duramadan, yaşamı ve haklarını bilmeden beyaz gelinlik içinde buluyorlar. Seçme hakkı peki, ne kadar var? Anneler; ben onun yaşındayken kucağım da iki tane vardı diyorlar, babalar kız çocuğu boşuna masraf, yük eninde sonunda el kapısına gitmeyecek mi ne diye onca sene daha besleyeyim tezelden evermeli, baş göz etmeli gözü açılmadan deyip deyip evlendirmiyorlar mı bu çocukları.  Mazeretler hep aynı, çokça da varlar.  Yoksulluk, daha iyi görülen şartlar, anne baba baskısı hiçbiri değilse de evde kalırım korkusu. Tüm bunlar geleceğimizi tehdit ediyor.

 

Yıllardır süregelen çalışmalar, verilen emekler, yürütülen projeler covid-19 salgını sebebiyle tehdit altında. Açılamayan okullar yapılan bunca çalışmayı ve verilen emeği tehdit ediyor. Salgının önüne geçilemez, kontrol altına alınamazsa bu evlilikler artacak. Verilen onca çaba ve kat edilen yol boşa gidecek. Kendimizi birkaç ay sonra bile 15-20 yıl önceki Türkiye de bulabiliriz. Özellikle doğuda ki okullarda okuyan kız çocukları bu tehlike ile karşı karşıya ve korkarım ki birçoğunu kaybettik bile. Bakanlıklar bu alanda derhal çalışmalar yapıp veri toplamalı. Üçüncü Dünya ülkelerinde yapılan bazı araştırmalar salgın sürecinde açılmayan okullar sebebiylede erken yaşta ki evliliklerde ciddi artışlar yaşandığını kaydediyor. Bizi bekleyen tehlikede aynen bu. Daha fazla geç kalınmadan okulları açmanın bir yolunu bulmalıyız toplum olarak. Bunu ancak hep birlikte başarabiliriz. Küçücük bir maske takmamamızın bedelleri sandığımızdan çok daha büyük olmakta, bunun farkına varmalıyız.  

 

Uzaktan eğitim konusunda da alternatif çözümler üretmeliyiz. Şehirde yaşayan öğrenciler ve aileler EBA haricinde de kendilerine birçok alternatif bulabiliyor. Yapılan uygulamaları fırsat eşitliğini de hesaba katarak planlamalı ve çeşitlendirmeliyiz. Bu noktada en önemli şeyin irtibat olduğu kanaatindeyim. Ders haricinde bu süreçte öğrencilerimize rehberlik etmeli arayarak burada olduğumuz, kaldığımız yerden devam edeceğimiz mesajını vermeliyiz. Köyde ağır işlerin altında cebelleşen bu çocuklar açılamayan okullar ile iyiden iyiye ezilmekte, kendilerine ve gelecekteki hayallerinden hepten uzaklaşmaktadırlar.  Normal şartlarda bile eğitimin bin bir güçlükle sağlandığı bu okullarda, uzaktan eğitim maalesef çok uzak kalıyor. Ne yapacağız peki, bu çocuklardan vaz mı geçeceğiz, kaderlerine mi terk edeceğiz yoksa daha somut uygulamalar mı yapacağız. Daha ciddi yatırımlar yapmalı, daha ciddi ödenekler ayrılmalı.  Gerekirse kız çocukları şehir merkezlerinde ki okullarda güvenli ve yatılı okuyarak en azından kış mevsiminde ya da salgının kontrol edilebildiği kesinleşinceye kadar merkezdeki okullarda okutulmalı. O okullarda okuyan öğrencilerimiz de evlerinden eğitime devam ederek, toplumca bir dayanışma sergilenmeli. Tüm bu yaşananlar bittiğinde övgü ve gururla hatırlayabilinecek bir kahramanlık olacaktır. Şahsen ben bu süreçte evimin kapılarını merkezdeki imkanlardan daha fazla faydalanabilmesi için köy okullarındaki öğrencilerime açmaya seve seve hazırım. Kim bilir toplumca bir hareketlenme ve duyarlılık olur ve hep birlikte kapılarımızı açarız. Gerekli alt yapının sağlanmadığı ve ulaşımın yetersiz kaldığı yerlerde bu sorunu dayanışma ile ancak biz halledebiliriz.

 

Geçmişte uzun yıllar verilen çaba ve gayretler ile kat edilen bu zorlu yokuşta, elde edilen mesafe umuyoruz ki salgın sürecinde kaybedilmesin. Çünkü arkamız yokuş aşağı, çıkmak ne kadar zorsa inmek de o kadar kolay çocuk gelinler meselesinde.

Ömer Dinler
guncelegitim.com