Tükenmişlik sendromu, yaygın olarak insanların yüz yüze çalıştığı mesleklerde bireylerin duygusal yönden kendilerini tükenmiş hissetmeleri, işleri gereği karşılaştıkları insanlara duyarsızlaşmaları ve kişisel başarı duygularında azalma şeklinde görülen bir sendromdur.

Elbette, öğretmenlerimiz de tükenmişlik sendromu ile karşı karşıya kalabilmektedir. Öğretmenlerin tükenmişlik sendromuna neden olan etkenler nelerdir? Sonuçları nelerdir? Bu soruların yanıtları bu makalenin amaçları arasındadır.

Öğretmenlerimizin tükenmişlik sendromu ile karşı karşıya bulunmalarını neden olan etkenler şunlardır:

1- Bazı durumlarda kalabalık sınıflar.
2- Öğrencilerin sorun davranışları.
3- Öğretmenler arasında görülen çatışma.
4- Öğretmenin alan bilgisinin yeterli olmaması.
5- Öğretmenin sınıf yönetiminde yetersizliği.
6- Okul yönetiminin otoriter tutumu.
7- Okul yönetiminin öğretmenleri karara katmaması.
8-Okul yönetiminin neden olduğu düşük moral, iş doyumu.

Elbette; tükenmişlik sendromuna yol açan örgütsel ve yönetimsel koşullar öğretmenler üzerinde bazı etkilere sahip. Aşağıda bunlara yer verilecektir. Bu şu şekildedir:

1- Öğretmenlerden nakil talepleri.
2- Öğretmenlerin derse pasif katılımı.
3- Düşük öğretmen iş doyumu ve morali.
4- Öğretmenin kendini geliştirmede isteksizlik.
5- Sendikal faaliyetlere katılımda isteksizlik.
6- Öğretmenlerin sık sık rapor alması.
7- Öğretmenin derse geç girmesi.

Kuşkusuz, okulun amaç/amaçlarını gerçekleştirme düzeyleri bir ölçüde öğretmenlerin beklentilerinin karşılanmasına bağlıdır. Öğretmenlerde görülen tükenmişlik sendromu yine öğretmenlerimizin beklentilerinin karşılanmasının belirtisidir. Bu nedenle, çok genel anlamda okullarımızın etkili olması beklenemez. Ancak, uygun örgütsel ve yönetimsel politikalarla öğretmenlerde görülen tükenmişlik sendromu düzeyi bir ölçüde azaltılabilir.