Çeşitli kesimlerce ÖYP, puana göre yapılan merkezi atamanın kaldırılması üniversitelerde kadrolaşmanın ve torpilin kapılarını aralayabilir denilmektedir.
ÖYP araştırma görevlileri için, lisans genel not ortalamasının yüzde %25 ile Ales’te ilgili alanda alınan puanın 60’ı varsa yabancı dil puanın yüzde %15’i alınarak, bir ÖYP puanı alınıyor. Adayların yerleştirilmeleri YÖK tarafından merkezi olarak ÖYP puanları esas alınarak gerçekleştiriyordu.
Kuşkusuz ÖYP( Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı) üniversitelerde bir ölçüde kadrolaşma konusunda torpili önlüyordu. Aslında, ÖYP sisteminin kaldırılması üniversitelerde akademik personel alımında torpil yapılabileceğine işaret ediyor.
Eğer, akademik personel alımında torpil gerçekleştirilecek olursa, bu durum çok büyük olumsuzlukları da beraberinde getirecektir.
Bu olumsuzluklardan biri, torpille alınacak personelin üniversitenin bilimsel çalışmalarına katkı düzeyleridir. Bilindiği üzere üniversitelerimiz dünya sıralamasında alt sıralarda yer almaktadır. Bu durumda, torpille alınacak akademik personelin üniversitelerimiz daha alt sıralara çekmesi kaçınılmazdır.
Yine, kadrolaşma ve torpil üniversitelerde öğretme-öğrenme sürecini niteliğini olumsuz etkileyeceği anlamına gelecektir. Bu durumunda, üniversitelerin işlevlerini etkilemesi kaçınılmazdır.
Özellikle; torpil ekonominin gerektirdiği insan gücünü yetiştirmede daha da güçlükler yaratacağı anlamına gelir.
Diğer taraftan, üniversitenin temel işlevlerinden biri, ülkenin öngördüğü politikacıları yetiştirmektir. Ancak, torpille alınan akademik personelle bu işlevi sağlamak mümkün mü?
Yine üniversitenin işlevlerinden biri, ülkenin öngördüğü demokratik değerlere bağlı yurttaşları yetiştirmektir. Ancak, torpile davetiye çıkarılan ÖYP sisteminin kaldırılması ile mümkün mü?
Diğer taraftan üniversitelerin her alanda bilgi üretme rolü vardır. Kuşkusuz, dışa bağımlı olmamamızın nedenlerinden biri bu alanda yetersiz olmamızdır. Sözün kısası torpile davetiye çıkaran ÖYP sisteminin kaldırılmasıyla bu durumdankurtulmak mümkün değildir.