Dershanelerin kapatılmasıyla oluşan açığı bertaraf etmek için hemen hemen tüm okullarımız mini birer dershaneye dönüştüler. Hemen her okulda, hemen hemen her dersten hafta içi/hafta sonu kurslar açılıyor. Okullar haftanın 7 günü açık, okulun ısınması, temizliği, personel gideri derken ciddi masraflar oluşuyor. Malum bu kurslardaki ücretler % 100 artırımlı ödeniyor, ülke bazında düşünüldüğünde ciddi bir gider oluşturduğu ortada. Öte yandan çocukları haftanın 7 günü okula bağlayarak onların okul dışındaki sanatsal, sportif ve sosyal faaliyetlere katılımları da engellenmiş oluyor.

Gerekli mi?

Kesinlikle hayır, okullarımızda haftalık ders programında zorunlu derslerin dışında seçmeli dersler de var, okullarda seçmeli dersler belirlenirken,  öğrencilerin yetersizliği hissedilen derslere öncelik verilerek bu ihtiyaç pekâlâ giderilebilir.

Faydası var mı?
 
Bir laf vardır “ Bozuk (duran) saat bile günde iki defa doğruyu gösterir” diye. Hiç faydası yok denemez, eğitim-öğretimden ziyade öğretmenlerimizin özlük haklarına daha faydalı olduğu söylenebilir.

Bu kurslarla akademik başarıyı artırdığımızı,ortalama net sayısını %10 yükselttiğimizi varsayalım, yani bir öğrenci bu kurslara devam ederek liselere giriş sınavında 90 net yaptığını düşünelim, bu kurslar olmasaydı bu öğrenci muhtemelen 80-85 arası net yapardı, yani kurslarla 5-10 kadar neti artmış olabilir. Peki, bunun faydası ne? Aynı öğrenci kurslar olmasa muhtemelen 80 netle gireceği X okuluna, kurslarla netini artırarak 90 netle aynı okula girmekte.  Pratikte pedagojik açıdan bunun faydasından bahsedilemez.  Ayrıca bu kurslar, öğrenci ve velilerde tüm öğrencilerin akademik eğitim almaları gerektiği öngörüsünü oluşturdu. Oysaki ülkemizde mesleki eğitimde epeyce açığımız var sanayide yeterli ara eleman bulunamıyor. Ülke genelinde lise çağındaki öğrencilerimizin % 60-70 kadarının mesleki eğitime yönlendirilmesi çok daha akılcı yaklaşım olacaktır.

Atılan taş ürkütülen kuşa değiyor mu?

Kesinlikle hayır,
 
 1. Hafta içi ortaokullarda günde 7 liselerde 8-9 saat dersten sonra yapılan (öğrenci ve öğretmenin yorgun olduğu)  kursun pedagojik açıdan faydalı olması mümkün mü?

 2. Akademik başarısı çok düşük ve akademik başarı beklentisi olmayan öğrencilerin zorla devam ettirilmeye çalışıldığı meslek liselerinde Fizik, Kimya, Biyoloji, Matematik vb. derslerden bile kurs açılmasından, öğretmenlerin özlük haklarının ( % 100 artırımlı ek ders ücreti) dışında nasıl bir fayda beklenebilir?
   
3. Bu kurslarla birlikte öğrenci ve velilerde yükselen akademik başarı yarışı, maalesef okullarımızdaki sportif, kültürel ve sanatsal faaliyetleri de olumsuz yönde etkilemiştir.

Öğrenciler İstekli mi?

Hayır. Birçok öğrenci öğretmenlerinin teşvik ve uyarısı ile kerhen kursa yazılıyor, ara sıra kursa uğruyor. Ücretsiz kursun kıymeti bilinmiyor, öğrencinin bedelini ödemediği ve faydasına inanmadığı kurstan fayda görmesi çok düşük ihtimal.

Öğretmenler İstekli mi?

Kurslardaki ücret % 100 artırımlı olduğundan kurslarda görev alan öğretmenler için ciddi bir ek gelir oluyor. Bundan dolayı öğretmenler her ne kadar faydasına pek inanmasalar da haklı olarak kurslarda görev almakta istekli görülüyorlar. Öğretmenlerimiz bana kızacaklar ama, öyle öğretmenlerimiz var ki kurslarda daha fazla ders alabilsin diye, haftalık ders programında asgari maaş karşılığından fazla ders almamaya çalışıyor, bazı öğretmenlerimiz de ders saatinde rahatsızlanıp derslerine girmeyerek tedavi olmaya gidiyor, ama ders sonundaki kursuna mutlaka yetişiyor. Kurslarına devam eden öğrencilerini yüksek performans notuyla motive eden, kurs öğrencilerine özel gezi ve piknik etkinliği düzenleyen öğretmenlerimiz bile mevcut.
 
NELER YAPILABİLİR?

Destekleme ve Yetiştirme Kursları kapatılmalıdır. Her türdeki okullarımızda haftalık ders saatleri azaltılmalı, okullarda dersler azami saat; 14.00 ‘lerde bitirilmelidir. Çocuklarımıza, Belediyelerimizin ya da akredite edilmiş Sivil Toplum Örgütlerinin gerçekleştireceği sanatsal, kültürel, sportif vb. etkinliklerine katılabilecekleri zaman bırakılmalıdır. Böylece her öğrenci kendi istidatı, kapasitesi ve temayülüne göre sanatsal, kültürel ya da akademik etkinliklere katılarak gelişimini sürdürmelidir. Mesleki eğitime devam eden bazı öğrenciler de ailesinin bilgisi ve onayı ile bu tür etkinlikler dışında ailesinin ya da bir tanıdığın iş yerinde pratik yapabilir.

Dershanelerin kapatılma sürecinde, o günün psikolojik ortamına uygun olarak okullarımızda “Destekleme ve Yetiştirme Kursları” açılması planlandı ve birkaç yıldır uygulanıyor. Dershaneler, birçok konuda eleştirilse de,  kurs ve sınavlara hazırlama konusunda okullara göre daha profesyonel ve daha verimli oldukları açıktır. Dershaneye bir bedel ödeyerek devam edilmesi nedeniyle oradan azami faydalanma çabasının da bunda rolü olduğu kesindir. Dershanelerin kapatılma gerekçeleri tamamen ortadan kalktıysa tekrar açılmalarına müsaade edilebilir. Böylece akademik eğitim alma idealindeki öğrencilere devletimizin kasasından bir kuruş harcanmadan daha verimli kurs hizmeti verilmiş olur.

Destekleme ve Yetiştirme Kurslarının behemehâl devam etmesinde fayda görülüyor ise;

1. Her okulda ve hafta içi asla kurs açılmamalıdır. Bu hem çok masraflı hem kontrolü ve denetimi çok zor, hem de öğrenci okuldaki aynı arkadaşlarıyla ve aynı öğretmenleriyle alacağı kursun pedagojik açıdan çok verimli olmayacaktır.
 
2. Her ilçede ortaokul ve liseler için iki kurs merkezi belirlenmeli,  tüm ilçenin öğrencileri buralarda profesyonel bir yönetim anlayışı ile hafta sonları kurslara alınmalı, öğrenciler diğer okullardaki rakiplerini ve seviyelerini görerek kendisine yön vermelidir. Yine öğrenci yıl boyu okulunda beraber olduğu öğretmenin dışında farklı öğretmenlerin de anlatımlarından faydalanmış olur.

Şeref ŞEN
guncelegitim.com / ÖZEL HABER