Sayın Bakanımıza sormak istiyorum, Öğretmenler Odası Buluşmasında; birbirinden farklı ücret alan; Başöğretmen, Uzman Öğretmen, Sözleşmeli Öğretmen, Öğretmen, Ücretli Öğretmen çeşitliliği ile MEB'in yarattığı gelir dağılımındaki adaletsizlik için de çözüm getirecek misiniz?

Okullardaki İŞ-KUR Temizlik işçisinden daha düşük ücrete layık görülerek Asgari Ücretin bile altında ücrete tabi olan ÜCRETLİ ÖĞRETMENLER hem maddi hem de manevi olarak mağduriyet içindeler.

Eşit işe eşit ücret ilkesini yok sayan ÜCRETLİ ÖĞRETMENLİK uygulaması vicdanları sızlatmıyor mu? Adalet bunun neresinde?

Ücretli Bakan, Ücretli Bürokrat, Ücretli Milletvekili, Ücretli Hakim, Ücretli Savcı kulağa hoş geliyor mu?

Ücretli Öğretmenlik kulağı tırmalamıyor mu?

Öğretmenlik mesleğine verilen değer bu mudur?

MEB, eğitim hizmetini ucuza mal etmek için; Ücretli Öğretmenlik adı altında öğretmenlik mesleğini herkes yapabileceği niteliksiz bir mesleğe dönüştürmemeli, öğretmenlik mesleğini ucuzlatmamalıdır.

Bir TV kanalında yemek yarışması programına katılan yarışmacının Ücretli Öğretmenlikle ilgili verdiği bilgiler, Ücretli Öğretmenliğin nasıl ucube bir sistem olduğunu ekranlara taşıdı.

E-Devlet; öğretmenlik alanında üniversite diploması olmadan ÜCRETLİ ÖĞRETMENLİK başvurusu alıyormuş ve 2 gün geçmeden göreve çağırılıyormuşsun.

 E-Devlet; alanında diploması olmayanın da doktor, avukat, mühendis, imam, siyasetçi olabilirsin başvurusunu alıyor mu?

Atanmayan öğretmenlerimiz maalesef;  Asgari Ücretin bile altında Ücretli Öğretmenlikle MEB tarafından, Asgari Ücretle Özel Okullar tarafından mağdur edilmektedir.

MEB, öğretmen ataması yaparak mağduriyet tarafı değil çözüm tarafı olmalıdır!

MEB’in Ücretli Öğretmenlik adı altında ucuza hizmet almayı tercih etmesi üzerine Özel Okullarda dudak uçuklatan fiyatlarla öğrenci kaydı yaparken, Asgari Ücretle Öğretmen çalıştırıyor.

Bu adaletsizliğe "DUR" denilmeli, , özel okulda çalışan öğretmenler için mesai saatleri ve taban maaş konusunda bir düzenleme yapılmalı, öğretmenlerin hakları kanunla güvence altına alınmalıdır.

1 Ücretli Öğretmenin aylık geliri, 1 Asgari Ücret bile etmiyor! Üstelik iş güvencesi yok.

Öğretmen ihtiyacını sadece ek ders ücreti ve yarı zamanlı sigorta primi karşılığı ÜCRETLİ ÖĞRETMENLİK uygulamasıyla karşılamak mağduriyet yaratmaktır. Öğretmenler odasında emeği sömürülen öğretmenlerin olması kamu vicdanını sızlatmaktadır.

Milli Eğitim Bakanımız, eğitimle ilgili taleplerin karşılanmamasını sebebini "Bütçe Yok" gerekçesiyle açıklıyor.

 Atatürk, Kurtuluş Savaşı yıllarında bile Maarif Kongresini toplayarak, bütçeden en büyük payı ayırıp hem cephedeki düşmanla hem de cehaletle savaş vermişti.

Türkiye Cumhuriyeti'miz 100 yıl önceki şartlardan daha mı kötü ki, eğitime gerekli bütçeyi ayıramıyoruz, öğretmen açığını atama yaparak değil de, ücretli öğretmenlikle karşılıyoruz?

Eğitim bir süreçtir, geçici çözümlerle eğitim-öğretim planlanmamalıdır.

Hem eğitime olan olumsuz yansımaları hem de yarattığı mağduriyeti ortadan kaldırmak için Ucuz İşçiliğe kalkan edilmiş Ücretli Öğretmenlik Uygulaması sonlandırılarak, ihtiyaç kadar öğretmen ataması yapılmalıdır.

Ne üzücü ki basına yansıyan haberlere göre bir eğitim sendikasının 2023-2024 Eğitim-Öğretim yılı için ülke genelinde yaptığı araştırmaya göre; 78 ilde ücretli öğretmen sayısı 76 bin 485, norm kadro açığı ise 75 ilde 83 bin 547 olarak tespit edilmiş.

Madem MEB bünyesinde bu kadar Ücretli Öğretmen çalıştırılıyor ve bu kadar öğretmen açığı var o halde, Cumhuriyetimizin 100.Yılına yakışır sayıda öğretmen ataması duyurusunu bekliyoruz.

Kadriye DEMİREL
Hürriyetçi Eğitim-Sen Sosyal Medya ve Basın Kurulu Başkanı