Bilindiği gibi Kongre 14 Temmuz tarihinde II. TBMM Genel Kurul Salonu’nda Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan’ın açılış konuşması ile başlamış, kongreye Milli Eğitim Bakanı Sayın Prof. Dr. Ziya Selçuk da katılarak, bir konuşma yapmıştı.

Kongre’de ilk olarak Gazi Mustafa Kemal Atatürk açılış oturumu düzenlenmiş ardından Prof. Dr. İlber Ortaylı, Prof. Dr. Timur Kocaoğlu ve Doç. Dr. Yalçın Bay’ın konuşmacı olarak katıldığı 2023’e Doğru Maarif Kongresi “Dilde, Fikirde, İşte ve Eğitimde Birlik” paneli gerçekleştirilmişti. Yine iki gün boyunca eğitimin her kademesine dair 12 tematik panel düzenlendi.  

 

Ayrıca kongre kapsamında “Atatürk, Türk Eğitim Tarihi ve Maarif Kongresi Sanal Sergi” açılışı gerçekleştirildi.

Kongrede “İsmail Hakkı Baltacıoğlu Koleksiyonu” açılışı ve Ali Baltacıoğlu’nun babası İsmail Hakkı Baltacıoğlu’nu anlattığı söyleşi de yapıldı. Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan ve Genel Merkez Yönetim Kurulu üyeleri, kongre katılımcılarıyla birlikte Anıtkabir ziyareti gerçekleştirdi.

Kongremiz 9 ana oturum ve bu oturumlara bağlı olarak gerçekleşen 54 alt oturumdan oluştu. Bu oturumlar, başta ülkemizin kurucusu, Türk istiklal hareketinin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 1. Maarif Kongresi’ne katılan devlet adamları, Türk eğitim tarihinde iz bırakan kültür ve düşünce insanları, öğretmenlik görevini icra ederken PKK terör örgütü tarafından katledilen şehit öğretmenlerimize ithaf edildi.

 

2. Maarif Kongresi kapsamında “Büyük Öğretmen Kurultayı” da gerçekleştirildi. Bu kapsamda şubelerimiz tarafından önce ilçe komisyon çalışmaları, ardından il komisyon çalışmaları yürütülmüş, 52 başlık altında okul öncesinden, yükseköğretime kadar Türk milli eğitimi masaya yatırılmış ve il raporları oluşturulmuştu.  Kurultay’da 52 başlıkta Türkiye Raporu hazırlandı. Genel Başkan Talip Geylan, Büyük Öğretmen Kurultayı’na katılan isimlere onurluk takdim etti.

 

Ekmek kavgamızın önüne Türkiye sevdamızı koyduk. Önce ‘Türkiye’ diyoruz. Çünkü Türkiye varsa sendikacılığımızın bir anlamı var.

Türk Eğitim-Sen’in sadece bir sendika olmadığını aynı zamanda milli bir sivil toplum kuruluşu olduğunu söyleyen Geylan, “1992 yılında bu teşkilatı kuran büyüklerimiz iki sloganla bir görev teslim ettiler.

Birinci sloganımız, ‘Türkiye sevdamız, ekmek için kavgamız’ dır. Ekmek kavgasını yani sendikacılığı adam gibi yapıyoruz. Üyemiz olsun olmasın bütün eğitim çalışanları sendikal anlamda hakkımızı teslim ediyor. ‘Türk Eğitim-Sen yolundan şaşmadan sendikacılık yapıyor’ diyor. Ama biz sadece sendika değiliz, aynı zamanda milli bir sivil toplum kuruluşuz. Ekmek kavgamızın önüne Türkiye sevdamızı koyduk. Önce ‘Türkiye’ diyoruz. Çünkü, Türkiye varsa sendikacılığımızın bir anlamı var. Varımızı, yoğumuzu, gecemizi, gündüzümüzü ülkemize, mensubu olmaktan gurur duyduğumuz büyük Türk milletine adıyoruz.

Sendikal istikametinizi tayin eden bir diğer sloganımız da ‘Üreten, çalışan, yol gösteren ve hak ettiğini alan sendika’ anlayışıdır. Memleket için üreteceğiz, memleket için çalışacağız, memleketimizi yönetenlere yol göstereceğiz ama son tahlilde memleketimizin nimetlerinden de hak ettiğimizi alacağız. İşte bu Maarif Kongresi sürecinde yaptığımız da buydu aslında. Memleketimizi, eğitim hayatımızı yönetenlere bilgimizle, birikimimizle yol göstermekti” diye konuştu.

 

Nasıl ki, 1921 yılındaki Maarif Kongresi 1923’e giden yolu döşediyse, 2. Maarif Kongresi de Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin 2023 yılı sonrasına yani daha güçlü, daha müreffeh ikinci asrına gidecek sürece omuz verecektir.

Türk Kurtuluş hareketinin en yoğun olduğu dönemde Atatürk’ün Ankara’da Maarif Kongresi’ni topladığını, tüm oturumlara katıldığını hatırlatan Geylan, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “1921 yılında Türk ordusunun başkumandanı, Maarif Kongresi’ne katılıyor, açılış konuşmasını yapıyor, tüm oturumları notlar alarak takip ediyor. Bu Atatürk’ün eğitime verdiği önemi göstermesi bakımından çok kıymetlidir. Atatürk bu kongreyle iki mesaj vermiştir. Bunlardan birisi, ‘Biz Türkler bu savaşı kazandık artık işimize bakıyoruz’ mesajıdır. Bu mesaj dış dünyayaydı. İkinci mesaj da, yeni Türk devletinin eğitimle inşa edileceğinin inancını somut olarak göstermesi üzerineydi.

Gerçekten de 1921 yılında bir araya gelen irfan ordusu, Anadolu’daki son Türk Devleti’nin ilanı olan Türkiye Cumhuriyeti’ne, yani 29 Ekim 1923’e giden yolun kaldırım taşlarını döşedi. Bizler de 2. Maarif Kongresi’ni duyururken bu sloganı ortaya koyduk. Nasıl ki, 1921 yılındaki Maarif Kongresi 1923’e giden yolu döşediyse, 2. Maarif Kongresi de Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin 2023 yılı sonrasına yani daha güçlü, daha müreffeh ikinci asrına gidecek sürece omuz verecektir.