Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Konya İl Temsilcisi ve Eğitim İş Konya Şube Başkanı Özgür Ulaş Yiğit yaptığı basın açıklamasında;

Bilindiği üzere 1 Ağustos’ta başlayan Sözde Toplu Sözleşme görüşmeleri uyuşmazlıkla sonuçlanarak görüşmeler Hakem Kuruluna havale edilmiştir. Yandaş konfederasyon üzerine düşen tiyatroyu fazlasıyla oynayarak sorumluluğu Hakem Heyetine bırakıp meydanlardan kaçmıştı. 

Bugünden geriye Sözde Toplu Sözleşme süreçlerine ve Hakem Heyetine baktığımızda kara tablo çok iyi anlaşılmaktadır.
 
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak; milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisini ilgilendiren Sözde Toplu Sözleşmenin, Hakem Kuruluna bırakılmasını ve bu kuruldan çıkacak kararların kamu emekçilerinin mesleki, ekonomik ve sosyal haklarına olumlu yönde katkı sağlamayacağının farkındaydık.
 
Siyasi iktidarın arka bahçesi konumuna gelmiş sözde konfederasyon ile Sözde Toplu Sözleşme masasının çarpıklığı bilinmekteydi, Hakem Heyeti’nin bağımsız olmadığını da öğrenmiş bulunmaktayız.
 
Kamu emekçilerinin zammını belirleyecek Hakem Heyeti 11 kişiden oluşurken kurulda 4 kişi sendikalardan, 7 kişi ise Cumhurbaşkanı tarafından belirlenmektedir.  Bu haliyle pazarlık masası satış masasına dönüşmüştü. Yandaş konfederasyon her zaman olduğu gibi yine kamu emekçilerini yüz üstü bırakarak üzerine düşeni fazlasıyla sergilemiştir.
 
Sözde Toplu Sözleşme masasının adaletli olmadığı bildiğimiz gibi Hakem Heyetini de adil görmediğimizi açıklamıştık. Sözde Toplu Sözleşme masasında yapıldığı gibi Hakem Heyeti Kurulu da; enflasyonu, vergi dilimlerini, açlığı-yoksulluğu, 3600 ek gösterge talebini, grev hakkını,  zam talebini, kamu emekçilerinin ekonomik, mesleki, örgütsel ve sosyal haklarını, temel gıda ürünlerini ve temel giderleri yok saymıştır.
 
Enflasyon oranın devletin resmi kurumu tarafından 2018 yılında 20,18 olarak açıklandığı,Merkez Bankasının 2019 Enflasyon tahminini yüzde 12,77 olarak açıkladığı bir ortamda bile memur ve emekliye reva görülen zam oranı yüzde 4+4 yani yüzde 8'de kaldı.
 
Bu ne demektir? Bu memur ve emekliye açlık ve sefaletin reva görülmesi demektir.
 
Bu ne demektir? Bu geçtiğimiz yıl resmi enflasyonu yüzde 20, markette pazarda karşılaştığımız enflasyonun yüzde 50'leri geçtiği bir yılın ardından hükümetin memurunu ve memur emeklisini enflasyon karşısında ezdirmeye devam etmesi demektir.
 
Bu ne demektir? Bu seçim meydanlarında memur ve emeklileri için 3600 ek gösterge şovu yapılırken, gerçekte verilen sözlerin unutulması demektir.
 
Bu ne demektir? Bu emeklilik süresi dolmasına rağmen her gün artan hayat pahallığı nedeniyle emekli olamayan binlerce kamu emekçisi demektir.
 
Bu ne demektir?
Bu her gün gelen doğalgaz, elektrik, gıda, eğitim, sağlık, ulaşım zamları karşısında devletin memurunun ve emeklisinin daha çok ezilmesi demektir.
 
Belirlenen söz konusu kuruldan adil kararlar almasını ve kamu emekçileri lehine kararlar çıkmasını zaten beklemiyorduk.
 
İşte bu yüzden bir nebze farkındalık oluşturabilir diyerek sayın hakem kurulu üyelerine yarım  kilo yerli üretim kına gönderiyorum, param  bu kadarına yettiği için idareli kullansınlar.

Kaynak: http://www.egitimiskonya.org.tr/zamlari-protesto-ettik/