İnsanların bir işi yapmaya ve o işte “profesyonel” olmaya adım atmaları bir seçimin ürünüdür. Yapılan işin bilgi donanımının edinilmesinin yanında, etik ve görgüsünün de ediniliyor olması ile insan içindeki düşünsel ve pratik yeteneğini ortaya çıkararak profesyonelleşir. Buradan da anlaşıldığı üzere profesyonellik, seçim, kendini adama, çalışma ve bütünsel çalışma stratejileriyle donanma gibi adımlarla yeteneğin ortaya çıkarılması sonucunda doğal olarak, kişinin kendisi dışındakilerin kişiye yüklediği değerli bir ifadedir.

Tasarım, ilke, yöntem, disiplin, mücadele gerektiren faaliyetler bütünü olan bu ifade, güçlü bir irade ve sorumluluk gerektirir.

Bir terim olarak profesyonellik, “mesleğe ilişkin ustalık kazanmış kimse”, “ustalık sahibi”, “amatörlerden farklı olarak işinde yeterliliğe sahip bilgi-beceri düzeyi yüksek” kişiler için kullanılır. Buradan bakacak olunursa, “profesyonellik” hele ki meslek örgütlerinde, kişinin kendi isteği doğrultusunda değil, örgütün teveccühü sonucunda, gerçekten değer görülen, çok az sayıda insana, örgütün gelişimine örnek teşkil etmeleri açısından verilmelidir.

Geliri, eğitim emekçilerinden yapılan kesintilerle oluşmuş emek örgütlerinin yöneticileri, profesyonelliğe adım atacaksa, bunun kararını, bilgisini, dayanağını örgütüne bağlı şubenin her bir üyesine önceden açıklama sorumluluğu” nu edinmiş olmalıdır. Zira, bu “sorumluluk bilinci” gelişmemiş hiç kimse, “profesyonel” olduğu iddiasında bulunmamalı ve yazılı kuralların ardına sığınmamalıdır. Yazılı kurallar, gerekiyorsa ki bu durumda elzem, değiştirilmelidir.

Emek mücadelesi, ancak, mücadelenin yüz akı tavır ve donanımlarla yücelir. Çıkar gözetmeksizin, mücadeleyi büyütmeye çalışan tüm eğitim emekçisi dostlara selam ederim.

Esra İNCEOĞLU
Guncelegitim.com