MEB’in İç İşleri Bakanlığı’nın genelgesine de aykırı olarak aldığı okul öncesi öğretmenlerinin yüz yüze eğitime devamı yönünde aldığı karar, MEB’in salgın dönemini sağlıklı yönetemediğinin en açık göstergesidir. Alınan bu kararla çocuklarımızın, öğretmenlerimizin ve halkın sağlığı tehlikeye atılmaktadır. Eğitim-İş Sendikası olarak, daha önce. Salgının hemen sona erecek bir durum olmadığını, günü kurtarmaya yönelik tedbirlerle bu işin yönetilemeyeceğini daha önce defalarca dile getirmiş, Bakanlığımızı uyaran yazılar göndermiştik.

Okulöncesi öğretmenlerimizle ilgili bu karar, İç İşleri Bakanlığı’nın "kamu yararı" ve "hizmetin gereği"ne aykırılık teşkil ettiği de çok açıktır.

Sayın bakan, "çalışan anneler" ifadesini kullanarak kararın iç yüzünü açığa vurmuştur halde sorarız;

"Okulöncesi öğretmenlerimiz de çalışan birer anne, evlat, eş değil midir?"

Unutulmamalıdır ki, okulöncesi öğretmenleri aileden sonra, çocuklarımızın geleceğini şekillendiren en büyük mimarlardır. Onlar da bu ulvi sorumluluğun bilincinde, en fedakar şekilde görevlerini yapmaktadırlar. Kimsenin okulöncesi öğretmenlerini değersiz hissettirmeye hakkı yoktur!..

Eğitim-İş Sendikası Yunusemre Temsilciliği olarak, her türlü hak ihlali içeren uygulamanın karşısında olduğumuzu tüm kamuoyunun bilmesini isteriz.

Eğitim ve sağlık, ekonomik sebeplere kurban edilebilecek müesseseler değildir!..

Çalışan anne ve babalar düşünülecekse yapılması gereken, anne ya da babadan birine ücretsiz izin verilmesidir. Sosyal devlet olmanın gereği budur. MEB, sermayeden yana değil, öğretmen ve öğrencilerden yana tavır almalıdır!..

MEB’in bugün itibariyle okulöncesi öğretmenlerle ilgili kararını yargıya taşımış bulunmaktayız.

Sendikamızda mücadele veren 50 binden fazla, yüreği Mustafa Kemal Atatürk sevdasıyla dolu öğretmen, emekten, umuttan ve direnişten yana ne varsa kuşanmış dimdik mücadele etmektedir.
"Okulöncesi öğretmenleri yalnız değildir!.."

Esra İnceoğlu
Eğitim-İş Sendikası Yunusemre Temsilcilik Başkanı