Milli Eğitim Bakanlığında son aylarda çok ilginç süreçler yaşanıyor. 


Öğretmeni ilgilendiren meslek kanunu hazırlanıyor fakat kanun hakkında Öğretmenlerin en ufak malûmatı yok. 


Öğretmenlerin temsilcileri olan sendikaları ve Öğretmenleri bilgilendirmek yerine memurlarnet genel yayın yönetmeni Edip Üzen bilgilendiriliyor. 


Öğretmenler bizzat bakandan duyması gereken bilgilere güç bela basından erişmeye çalışıyor. 


Kulis bilgilerine göre ise Öğretmenlerin isteklerini dikkate almak şöyle dursun tam tersi bir süreç yürütülüyor.


Koca meslek kanununda; zaten bir uzmanlık alanı olan Lisansüstü Eğitim ve Ücretli çalışma sürelerinin düşünmesine dair tek bir madde yok. 


Uzman Öğretmenlik başvuru süresi 5 yıl sözü verildi, ardından 7, sonrasında 8, şimdi de 10 yıl konuşuluyor. 


Daha önce olmayan cezalar geliyor. 


Öğretmenliğin en temel haklarından olan istediği okulda istediği süre çalışma hakkı elinden alınıyor. 


Görüldüğü üzere; şiddete artırımlı cezalar hariç Öğretmenler lehine tek bir olumlu haber konuşulmuyor. 


Verilen hiçbir sözün yerine getirilmediği gibi aksine bazı haklar da elden alınıyor.  


Öğretmenlerin hassasiyetleri/fikirleri niçin dikkate alınmıyor. 


Öğretmenler Odası toplantılarında; fikirler mi beyan edilmiyor yoksa beyan edilen fikirler mi önemsenmiyor? 


Anlaşılan kanun istişare edilmeden oldu bittiye getirilerek meclise getirilecek. 


Dileriz böyle bir hataya düşülmez. 


Öğretmen’in taleplerini önemsemeyen ÖMK “İtibarını” daha da zedeler. 


Kaldıysa tabi…


Bakanlık bu tartışmalara mahal vermeden, Öğretmenlerle istişare ederek taslağı meclise sunmalıdır. 


Öğretmenler kendileri hakkında hazırlanan kanunda “söz sahibi” olamayacaklarsa nerede olacaklar?


İtibarı Milli Eğitim Bakanlığı vermeyecekse kim verecek? 


Öğretmenlerin mutlu olmadığı hiçbir süreçten mutlu bir tablo çıkmayacaktır.