10/03/2016 tarihli 2852884 sayılı olurlu Milli Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Çocuk Kulüpleri Yönergesinde Bakanlığa bağlı resmi/özel okul öncesi eğitim kurumları ile ilköğretim kurumlarına devam eden çocukların, eğitim saatleri dışındaki zamanlarda ilgi alanlarına yönelik sosyal, kültürel, sanatsal, sportif ve bilimsel alanlarda eğitimlerinin ve sosyal gelişimlerinin desteklenmesi amaçlanmıştır.

MADDE 7   fırka (2) Çocuk kulübü etkinliklerinde; çocuk/öğrencilerin yaş ve gelişim durumlarına göre geleneksel çocuk oyunları, halk oyunları, güzel sanatlar, beden eğitimi ve spor çalışmaları, değerler eğitimi, yabancı dil, bilim olimpiyatları ve proje çalışmaları ile gelişim alanlarını destekleyecek benzeri faaliyetler yapılır. Ancak, ilköğretim kurumlarında yaz tatilinde açılacak kulüp faaliyetlerinde günlük iki saati geçmemek üzere eğitim ve öğretimi destekleyici çalışmalara yer verilebilir.

Yukarıdaki maddeden de anlaşılacağı üzere ilkokullarda okul döneminde etüt vermek yasaktır bir nevi dershane sistemi uygulamak gerçekten çok düşündürücüdür. Konuyu madde madde ele alalım;

-15 Temmuz öncesi ve sonrası değerlendirilirse bu konuda Devlete açık bir muhalefet vardır.

-Eğitimde fırsat eşitliği kalmamıştır.

-Öğrenci velisi etüt dershane sistemi ile kandırılarak sınıfların tamamının sınıf öğretmenlerince yönlendirilerek etüt sistemine katılımı gerekli kılınmaktadır. Veli  başı  ortalama  85 TL toplanmaktadır. Yardımcı kitaplar velilere aldırılmaktadır. Sürümden kazanç sağlanılan bir sistemdir.

-Kimi okullar parayı elden toplamaktadır. Vergi ve damga pulu masrafları kaçırılmaktadır. Mali suçüstüne mali suç işlenmektedir.

-Yönetmeliğe göre sözleşmeli öğretmen ve usta, uzman öğretici kavramları kullanılırken sınıf  öğretmenleri hangi spor, sanat, bilim  ve benzeri alan uzmanlığına göre görev alabilmektedir?

-Yaş grubuna göre yeterince ağır yükü olan çocuklarımıza neden daha fazla ders yükü yüklenmektedir. Veliler bilmez lakin bu çarkı çeviren eğitimciler öğretmenler bilmez midir ki bu yaştaki çocuklarımız sosyal, sanatsal, sportif, bilimsel alanlarda meraklarına yönlendirilmeli, yetenekleri keşfedilmelidir. Yazık değil midir küçücük çocuklarımıza?

-Bir sınıf öğretmeni 6 ders saatinde, yıllık plandaki  hedefleri öğretmek için ortalama 3500 TL civarı maaş alırken, aylık ortalama 900 TL de ek ders alırken; hafta içi dört gün boyunca ikişer saatten sekiz ders saatinde konularını anlatmakda, karşılığında da maaş ve ek ders harici ek ola-raks 900 TL-1500 TL arası gelir elde etmektedir.

-Çocuk kulübü kurulmuş tüm ilkokullar incelenmelidir. Öğrencilere kazandırılan sportif sanatsal, bilimsel, sosyal, kültürel hedefler kontrol edilmelidir. Bakalım planlarda ne yazmaktadır? İçerikte ne öğretilmektedir?

-Öğretmenlik mesleği vicdan, dürüstlük, doğruluk isteyen bir meslektir. Bu kirli sistemi uygulayan, uygulanmasında işbirliği içinde olan herkesin ne eğitimcilikten ne öğretmenlikten ne de insani değerlerden nasibi vardır.

Sayın Cumhurbaşkanımıza ve Milli Eğitim Bakanımız Ziya Selçuk’a sesleniyorum. Bu sistem bu yapı irdelenmelidir. Bunun denetlenmesi İl Müdürlüklerine bırakılmamalı. Bizzat Bakanlığımızın  merkez teşkilatı bu sistemleri teftiş etmelidir. Bu  sistemin uygulandığı  illerde ilçe MEM, il MEM, kaymakamlık olsun birlikte hareket etmektedir. Etüt  vermeyen öğretmen okuldan sürülmektedir.

Çözüm olarak Çocuk Kulüplerinin resmi devlet okullarında derhal yasaklanması lazımdır. Zaten  ilkokullarda dersten geride kalan öğrencilerimiz için İyep sistemi Bakanlığımızca getirilmiştir. Sosyal, sanatsal, kültürel, bilimsel alanlarda sınıf öğretmenlerimiz proje yazarsa ve öğrencilerini projeye dahil ederse, öğrenci yeteneklerini ortaya çıkarırsa, asıl o zaman öğretmen eğitimci kişilik ve yeteneğini ortaya koyar. Bu sistemi uygulayanlara bir eğitimci olarak tek lafım şudur: ’Çekin kirli ellerinizi çocuklarımızın üzerinden! Çocuklarımızı rantınıza malzeme etmeyin. Öğretmenlik mesleği gereklerine uyarak öğretmenlik yemininizi hatırlayın.’’

Serdar TEKİN
Lider Eğitimci Yazarlar Derneği