Millî Eğitim Bakanlarının uzun vadeli ve dinamik düşünmesi gerektiğini söyleyen Tekin, Bakanlığın bürokrasisi ve geleneği içinde herhangi bir yeniliği başlatmanın çok kolay olmadığını ifade etti.
Millî Eğitim Bakanlığının değişim konusunda en hızlı davranması gereken bakanlıklardan olduğunu altını çizen Bakan Tekin, "Millî Eğitim Bakanlığı bu anlamda çok sık değişiklik yapmak zorunda, çok dinamik olmak zorunda. Müfredatımızı da çok sık değiştirmeliyiz. Mimari yapılarımızdan tutun teknolojik altyapımıza kadar her şeyi değiştirmemiz gerekiyor. Eğitimde bu değişiklikleri yapmazsak, bu değişikliklere adapte olmazsak çağı ıskalarız, anı ıskalarız, dolayısıyla geleceğin eğitimini yakalayamayız." diye konuştu.
Bakan Tekin, programın moderatörü Enstitü Sosyal Genel Koordinatörü İpek Coşkun Armağan'ın, "Türkiye, dünyaya eğitimle ilgili ne söylemeli, ne söyleyebilir?" sorusuna, "Biz dünyaya farklı bir medeniyet perspektifi sunabiliriz. Bu anlamda bize ait, bizim örneklerini gösterebileceğimiz bir tasavvuru inşa edebiliriz. Müslüman bir Türk vatandaşı olarak, bir akademisyen olarak benim yaklaşımım bu. Her konuda biz, bize özgü, bizim toplumumuzla, medeniyetimizle örtüşen bir çıkarım yapabiliriz." yanıtını verdi.
Eğitimle ilgili konularda bir kesim tarafından zaman zaman dile getirilen "Finlandiya modelini alalım.", "Güney Kore modelini alalım." gibi söylemlere değinen Tekin, "Niye alıyoruz? Bizim kendimize ait bir şeyimiz olamaz mı, yapamaz mıyız? Ben diyorum ki Ben bir Türk insanı olarak bunu yapabileceğimizi iddia ediyorum. Beni eleştiriyorlar, 'Oradan bir modeli alın, uygulayın.' diyorlar. Niye ya, bu kadar aşağılık kompleksi ile hareket etmenin ne anlamı var?" diye konuştu.
Türkiye'nin artık (Batı) bir medeniyet silsilesini başka taraflara aktaran bir köprü ülke olmak durumunun dışına çıkması gerektiğini anlatan Tekin, "Biz, bizi örnek alan ülkelere şunu söylemek durumundayız: Biz size destek olacağız, biz size yardımcı olalım ama siz kendi değerleriniz üzerinden bir sistem kurgulayın. Biz onlar (Batı) gibi emperyal bir mantıkla, sömürgeci bir mantıkla hareket etmemeliyiz." değerlendirmesini yaptı. (MEB)