Bağlarbaşı Kongre Merkezi'nde aday öğretmenler ile buluşan Sezgin, öğretmenliğe adım atarken niyetin önemli  olduğunu vurgulayarak "Bir insan doğru bir niyetle hareket ederse doğru düşünür,doğru düşünürse doğru hareket eder,doğru hareket ederse iradesi sağlam olur,iradesi sağlam olursa hürriyeti olur,hürriyeti  olursa şahsiyeti olur."dedi.

Aday öğretmenlere hitap eden Sezgin, öğretmenlere  insanlığı inşa eden Mevlana, Yunus Emre, İbni Sina, Farabi gibi toplum önderi olan  şahsiyetlerden örnekler vererek medeniyetimizin bu unutulmaz öğretmenleri gibi bıraktıkları eserlerle meslek yaşamları sona erdiğinde dahi her zaman hatırlanacak bir öğretmenlik yaşamaları temennisinde bulundu.

Öğretmenliği bir metaforla ifade eden Sezgin, " Öğretmenlik bir akü gibidir. Akü devamlı kullanıldıkça deşarj olur. Biter, tükenir.  Sonra değiştirmek zorunda kalırız. Ama aküyü sık sık şarj edersek doldurursak kolayca bitmez. Öğretmenlik de böyle. Her adımda devamlı harcarsınız. Ama peşinden Bir müddet sonra değiştirmek zorunda kalırız. İşte bu bitme hadisesi psikolojide tükenmişlik sendromu diye anlatılıyor."  dedi.

Tükenmişlik sendromunun üretmeyle aşılabileceğine dikkat çeken Sezgin, "Bu üretme hadisesi çok önemli. Üretmeyle ilgili psikanalitik kuramcılar ruh sağlığı yerinde olduğunun anlaşılması için iki şey lazım olduğunu söylüyor. Biri sevgi, biri de üretmek diyor. Bana göre bu yetersiz tabii. Maslow, insanın en son noktada kendini gerçekleştirmesi lazım diyor. İnsanın kendini gerçekleştirmesi sığ bir iş. Halbuki insan kendini aşabilen bir varlıktır." ifadelerini kullandı.